Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı görüntülü basın açıklamasında, Akdeniz bölgesinde yaşanan don afetinin tarımsal üretime olumsuz etkileri ve Ramazan ayı öncesinde yaşanan fiyat değişimlerini değerlendirdi. Bayraktar, tarımsal üretimi vuran doğal afetlerin, çiftçileri ekonomik olarak daha da zor duruma soktuğunu belirterek, hükümete üreticiler için acil önlem alma çağrısında bulundu.

Ankara'daki Fabrika Yangını Kontrol Altına Alındı Ankara'daki Fabrika Yangını Kontrol Altına Alındı

"Doğal Afetlerden En Çok Tarım Sektörü Etkileniyor"

Şemsi Bayraktar, son günlerde özellikle Adana, Mersin ve Hatay başta olmak üzere Akdeniz bölgesindeki birçok ilde meydana gelen don olayının ciddi zarar verdiğini söyledi. “Don afeti; şeftalide, kayısıda, erikte, patateste, karpuzda, narenciyenin hasat edilmeyen bir kısmı ile kabak, patlıcan, biber, salatalık gibi bazı sebzelerde zarar oluşturmuştur” diyen Bayraktar, bölgedeki üreticilere geçmiş olsun dileklerini iletti.

Don afetinin ardından yapılan hasar tespit çalışmalarında çiftçilerin zararlarının tam olarak belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, “Doğal afet sonrası hasar tespit aşamasında birçok sorun çıkmakta ve çiftçilerimizin zararı olduğundan daha düşük gösterilebilmektedir. Aynı şeylerin yaşanmaması adına çiftçilerimizin zararı hakkaniyetli bir şekilde belirlenmelidir” dedi.

Afetten etkilenen bölgenin Türkiye’nin tarımsal üretimi için kritik bir öneme sahip olduğunu ifade eden Bayraktar, “Yine 2 yıl önce şubat ayında bu bölge depremin merkezindeydi. Henüz depremin yaraları tam olarak sarılmadan yaşanan bu afet, bölgedeki çiftçilerimize ve ülke tarımına büyük zarar verir” diye konuştu.

"Üreticinin Kredi Borçları Faizsiz Ertelenmeli"

Hasarın boyutlarına dair net raporlar çıkmamakla birlikte bazı bölgelerde yüzde 100’e varan kayıpların yaşandığını belirten Bayraktar, acil destek çağrısında bulundu:

“Kesin raporlar çıkmasa da yüzde 100’lere varan hasar oranlarının olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla don afetinden zarar gören üreticilerimizi kaybetmemek adına bölgedeki üreticilerimizin kredi borçları faizsiz ertelenmelidir. Ayrıca yetkili kurumlar harekete geçerek üreticilerimizin bu zararını telafi edici yardımlar yapmalıdır.”

Bayraktar, don afetinin yalnızca üreticiyi değil tüketiciyi de etkileyeceğini vurgulayarak, “Zarar gören bölgelerde hem açıkta hem de örtü altında meyve-sebze üretilmektedir. Bu olayın Ramazan ayıyla birlikte hali hazırda yüksek olan gıda fiyatlarını artırmasından endişelenmekteyiz” dedi.

Ramazan Öncesi Fiyat Artışları

Bayraktar, Ramazan ayı öncesi fiyat değişimlerine de değinerek, geçen yıl ile bu yılın fiyatlarını karşılaştırdı. Marketlerde 39 ürünün 36’sında fiyat artışı yaşandığını belirten Bayraktar, şu bilgileri paylaştı:

“Markette en fazla fiyat artışı yüzde 160,2 ile beyaz lahanada görüldü. Beyaz lahanadaki fiyat artışını yüzde 94,1 ile kabak, yüzde 80,9 ile limon, yüzde 62,5 ile yumurta izledi. Markette fiyatı düşen ürünler ise yüzde 18,1 ile patates ve yüzde 1,5 ile karnabahar oldu. Geçtiğimiz yılın Ramazan öncesine göre bu sene tüketicilerimiz marketten beyaz lahanayı 2,6 kat, kabağı 1,9 kat, limonu 1,8 kat ve yumurtayı 1,6 kat fazlaya alarak tüketmek zorunda kalacaklar.”

Üretici fiyatlarına da değinen Bayraktar, 31 ürünün 26’sında fiyat artışı yaşandığını, 4 üründe ise fiyat düşüşü olduğunu belirterek, “Üreticide en fazla fiyat düşüşü yüzde 27,8 ile zeytinyağında görüldü. Zeytinyağındaki fiyat düşüşünü yüzde 16,7 ile kuru kayısı, yüzde 14,9 ile patates, yüzde 3,8 ile fındık izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 594,4 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 201,6 ile kabak, yüzde 184,2 ile beyaz lahana, yüzde 141,4 ile salatalık izledi” dedi.

Market ve Üretici Fiyat Farkları Artıyor

Şubat ayında üretici ve market arasındaki fiyat farklarını da açıklayan Bayraktar, kuru fasulyede fiyat farkının yüzde 217’ye ulaştığını belirtti. “Kuru fasulyedeki fiyat farkını yüzde 207,4 ile havuç, yüzde 197,9 ile kuru kayısı, yüzde 196,6 ile Antep fıstığı takip etti. Kuru fasulye 3,2 kat, havuç 3,1 kat, kuru kayısı ve Antep fıstığı 3 kat fazlaya markette satıldı” ifadelerini kullandı.

Market fiyatlarında en fazla artışın yüzde 35,8 ile patlıcanda görüldüğünü belirten Bayraktar, “Patlıcandaki fiyat artışını yüzde 30 ile havuç, yüzde 27,3 ile portakal, yüzde 19,4 ile kabak izledi. Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 20,4 ile karnabahar oldu” dedi.

Girdi Maliyetleri Üreticiyi Zorluyor

TZOB Başkanı Bayraktar, üreticilerin en büyük sorunlarından birinin girdi maliyetlerindeki artış olduğunu vurguladı:

“Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Şubat ayında, Ocak ayına göre 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 2,7, amonyum nitrat gübresi yüzde 0,9, DAP gübresi yüzde 0,7 oranında artmıştır. Buna karşın amonyum sülfat gübresi yüzde 1,2 ve ÜRE gübresi yüzde 0,3 oranında azalmıştır.”

Son bir yılda gübre fiyatlarının yüzde 25 ila 33 arasında arttığını ifade eden Bayraktar, süt ve besi yeminde yıllık fiyat artışlarının yüzde 24’ü aştığını, mazotun ise son bir yılda yüzde 13,9 zamlandığını belirtti.

Elektrik fiyatlarındaki yüzde 30,4’lük yıllık artışın da üreticiyi zorladığını söyleyen Bayraktar, “Üreticilerimiz artan maliyetlere rağmen üretime devam etmek için mücadele ediyor. Ancak bu maliyet artışları sürdürülebilir değildir” diyerek yetkililere destek çağrısı yaptı.

Editör: Hüsamettin Tanrıkulu