Röportaj: Meryem KARADAĞ/Rabia ARSLAN

'SANAT BENİM YAŞAM BİÇİMİM'

Dünyaca ünlü ressam sanatçısı Ahmet Yeşil, resim üzerine konuştu. Herkesin resim yapabileceğini ama yaratıcılığın doğuştan geldiğini, sanatı farklı ve özgün kılanın yaratıcılık olduğunu söyleyen Yeşil, 'Yeteneksiz insan olduğuna inanmıyorum. Her insanın az çok yeteneği elbette vardır. Çalıştırarak geliştirebileceklerin düşünüyorum. Yaratıcılık doğuştan gelen ve insanın doğal yapısında vardır. Bu yeteneğinizi taçlandırabilirsiniz. Eğer ki yaratıcılık yoksa yapabileceğiniz pekte bir şey yok. Çünkü sanatçıyı farklı ve özgün kılan yaratıcılığıdır. Ama şunu da söylemek isterim ki önünüzde hiçbir engel yoktur. İnsan kendi umudunu kendi yaratır' dedi.

Muhabir: Merhaba! Bugün konuğumuz, sanatseverler için harika tablolara sahip olan Ahmet Yeşil. Hoş geldiniz!

Ahmet Yeşil: Merhaba, teşekkür ederim!

Muhabir: Ahmet Yeşil kimdir?

Ahmet Yeşil: Mersin doğumluyum. 45 yıldır sanatla uğraşıyorum. Sanat benim yaşam biçimim çünkü sanatla birçok şeyi anlata biliyorum. 45 yıllık süreçte 25 ülke de sergilerim oldu. 140 üzerinde sergileriler açtım. Uluslararası 25 tane ödülüm var.

Muhabir: Resim yapmaya nasıl başladınız?

Ahmet Yeşil: Tabi her zaman söyledim gibi ben resimle tanıştığım zaman beş yaşındaydım. Üst katımıza İstanbul'dan komşumuz gelmişti. Ressamdı biz de ona ressam teyze derdik. Beni devlet özel sanatlar galerisine götürürdü. Resimle, boyalarla, çizgilerle ilk tanışmam galerinin atölyelerinde oldu. İlkokul zamanlarımda buldum her şeyi çizmeye başladım.

Muhabir: Sizi resim yapmaya yönelten neydi?

Ahmet Yeşil: : Hayatın kendisi diye bilirim. Duygu ve düşüncelerimi özgün özgürce en güçlü biçimde ifade etmeyi hep istemişimdir bunu en güçlü yolunu sanat olduğuna yeteneğimin farkına varınca eğitim süreciyle birlikte sanatla, bütümleşen bir yaşam biçimi oluştu.

Muhabir: Resmi tek bir kelimeyle anlatın desem ne söylemek istersiniz?

Ahmet Yeşil: Kısaca,duygu ve düşüncelerin resim diliyle en güçlü ifade etme diye bilirim.

Muhabir: Tablolarınızda neden ip ve halat tercih ediyorsunuz?

Ahmet Yeşil: 45 yıllık sanat yaşamımda belli süreçler vardır. Bu süreçler içerinde ben de sürekli bir arayış içindeydim. Değişik malzemeler ve değişik objeler kullanıyorsun. Bunların içinde size sanat tarihi, literatür bilgileriniz, alt yapınız sağlamsa o bilgi birikiminize güveniyorsanız. Resminizde kullandığınız nesnenin sizin sanatınıza nasıl bir kimlik kattığını göreceksiniz. Zaten onunla bütünleştiğiniz an onu daha çok kullanmaya başlayacaksınız. Halatın statik ritmiyle yaşamın dinamik ritmi arasında kurduğum diyalektik ilişki sonucu ortaya çıkan kozmos diye bilirim. Bu kozmos sonucunda sanatıma halatın kattığı bir öznel.özgün kimlik ve halat nesnel,kimliğinden çıkıp sanatın bir objesi olarak yapıtın içinde yerini alır.

Tarsus Gastronomi Merkezi Misafirlerini Ağırlıyor Tarsus Gastronomi Merkezi Misafirlerini Ağırlıyor

Muhabir: Sizi etkileyen sanatçılar kimler?

Ahmet Yeşil: : Tabi her dönemde değişik sanatçılar beni etkilemiştir. Sanat tarihine baktığınız zaman ürettikleri eserlerle, sanat yaşamlarını ortaya koydukları yeniliklerle, performanslarla hem teknik olarak hem de kuramsal olarak birçok sanatçı her dönemde heycan vermiştir. etkilemiştir. Ama en çok yaratıcılığıyla farklılığıyla Pablo Picasso,Rene Magritte. Bizim ustalarımızdan hocam Nuri Abaç, Mehmet Güleryüz, Devrim Erbil, Burhan Doğançay etkilenmiştim. Ama en çok Rena Magritte.

Muhabir: Kendinizi Geliştirmek İçin Neler Yapıyorsunuz?

Ahmet Yeşil: Sanatçı kendini sürekli geliştirmeli. Ben gençlere de bunu söylüyorum. Sürekli okuyup araştıracaksınız. Etrafınızda, kendi ülkenizde, hem ulusal hem uluslararası boyutta bütün sanat akımlarını, bütün sanat etkinliklerini coşkularını heyecanlarını takip edeceksiniz sadece kendi çevrenizde değil. Ülkenizde, dünyada ne yapılıyor bilmelisiniz. Ayrıca sadece resim olarak değil,sanatın bütün dallarını takip etmeniz sizin yararınıza olacaktır. Sanatın bütün alanları ile ilgilenmek lazım. Opera, tiyatro, edebiyat söyleyişlerine gidiyorum. Her sanat etekliğinin size bir katkısı vardır. Aldığınız her bir sanat etkinliği aslında sizin de sanatınıza yansıyor. Her sanatın ayrı ayrı çok büyük katkısı var. Resim sadece resim değildir. Sinemadaki bir görsellik, tiyatrodaki bir sahne dekoru ya da operadaki bir müzikali sizin sanatınıza ne kadar etkileyip zenginlik kattığını fark edemezsiniz. Bunu sadece ressamlar için değil bütün sanatçılar için geçerlidir. Bir sinema sanatçısı sergiye gitmiyorsa, müzeye gitmiyorsa, bir edebiyat etkinliğine katılıp kitabını okumuyorsa yerinde saymaktan başka bir şey yapacağını düşünmüyorum. Kendimi geliştirmek için sanatın içinde yapılması gereken ne varsa yapıyorum ve nasıl yaşanması gerekiyorsa öyle yaşıyorum. Sanatla yatıp sanatla kalkıyorum. Bunun dışında kitap okumanın çok etkili olduğunu düşünüyorum. Benim en büyük zenginliğim kitaplarım. Gazete, dergi okumak ne kadar önemli bunu burada anlatmam mümkün değil. Dünyada ülkenizde sosyal toplumsal,Ekonomik, siyasal. Magazinsel ,ekolojik her konu görsel, yazınsal gazete ve dergi, ve internet kanalıyla olayları olan biteni takip etmeye çalışırım. Sanat etkinlikleriyle ilgil tüm olan bitende tabiki. Bu sanatına katkı sağlar. Buradan aldığı her şey malzeme zenginliğidir sanatçı için. Duygu ve düşüncelerinizi sanat diliyle ifade zenginliğinize yaratıcılığınızı tetikleyen bilgi kaynağıdır.

Muhabir: Bir röportajınızda 'Mersin'de bir kent müzesinin yapılması şart' demişsiniz hala yapılmamış olması Mersin için nasıl bir kayıp ve sizce neden yapılmıyor?

Ahmet Yeşil: Evet her zaman dillendirdiğim bir konu. Mersin çağdaş bir kent, entelektüel anlamda insan potansiyeli eğitim düzeyi yüksek bir kent. Yeni kuşak gençler bilmez belki. Kültür ve sanatın konuşulduğu o günlerde değerli bir çok sanatçıların bir araya gelerek, Mersin sanat kültür yaşamında hala etkiksi hissedilen Akkahve, ortamını yaşamalrı günümüz kent yaşamında hala etkileri vardır. Çünkü ülke sanatına, kültür yaşamına çok değerli uluslararası sanatçıların kazanılmasına katkı sağlayan sanat ortamıydı. , her sanat alanında çok değerli sanatçı ustalar üstatlar bu kentin içinden yetişmiş yetişti ,yetişiyorda.Bunun için Mersin böyle bir müze ihtiyacını hissediyor. İstiyor, büyük bir eksilik. Her söyleşimlerim de , yazılarım da sanatçı toplumundan sanat toplumunu yaratmaktan söz ederim.Bu konu üzerinde daha kapsamlı yazılarım çalışmalarım oldu. Yararlanmak isterseniz o dosyayı size verierim. Kısaca sanat toplumu oluşumu bireye kattığı değer. Sanat tek başına sorunları çözmez. Bakarken görmeyi, görürken düşünmeyi, düşünürken dekendinizi ifade etme yeteneğini kazanacaksınız. Kendinizi ifade etmeye başlayınca da soran sorgulayan,birey ve bilinçli toplumsal yapısı oluşacak. Mersin'inde bir kent müzesi olacak.bunun ön çalışmaları büyükşehir belediyesi bünyesinde çalışmalar yapıldı yapılıyor. MEDKA toplantılarında öncelikli konuşmalarımızdandır.Ve bu müze için büyükşehir belediyesi bünyesinde seçimlerin ertesi haftası Vahap başkanın katılımıyla bir çok çalıştay toplantılar yapıldı dosyalar hazırlandı. Koşullar oluşunca gerçekleşeceğine eminim. Çünkü bu konuda gerçekten çok çalışma yapıldı.

Muhabir: Mersin'de sizce sanata ve sanatçıya yeterince değer veriliyor mu?

Ahmet Yeşil: Sanatçı bu beklentiler içinde olmaz. Kendini aşarak en güçlü eserlerini yaratma peşindedir.Siz kendinizi değerli hissettmeniz gerekir. Sanatçıyı en çok heycanlandıranda yaratığı eserlerdir. Sanatçı birilerinden iltifat birilerinden bir şey beklemez, işini en iyi şekilde yapması üretmesi üretim disiplinini sürekliliği önemli. Eserlerinin toplumun sanat kültürüne yaşamına katığı değerler onu heycanlandırır çoşturur.

Muhabir: Resim sever imece okurlarına neler söylemek istersiniz?

Yaşamlarına dün yaya yeni ufuklar değerler katacak. Sergileri sanatçıları takip etsinler gezsinler sohbet etsinler, tiyatro nitelikli sinema filimlerini izleyerek. Kitap okuma , opera yani sanata dair her etkinliği yaşamalrını isterim. Bu yaşamlarına zenginlik katacağı gibi kolaylaştıracak ve üretkenliklerinede katkı sağlayacağına inanıyorum. Bu ekonomik ortamda zor ama imkansız değil.

Editör: Haber Merkezi