Daha çok kadınlarda sıklıkla görülen anemi hakkında bilgilendirmelerde bulunan Dahiliye Uzmanı Abdulvahap Doğan, “Anemi, kandaki Hgb seviyesinin belirlenmiş standartların altına düşmesidir. Bu standartlar; 15 yaşın üstündeki erkeklerde 13gr/ dl’nin, 15 yaşın üstündeki ve gebe olmayan kadınlarda 12gr/dl’nin, gebelerde ise 11gr/dl’nin altı olarak tanımlanmaktadır. Aneminin yetişkin erkek ve yetişkin kadınlardaki en sık nedeninin demir eksikliğidir” diye açıkladı.
“EN ÇOK KADINLARDA GÖRÜLÜYOR”
Abdulvahap Doğan, “Anemi menopoz öncesi kadınlarda çok sık rastlanan bir durumdur. Buna da sıklıkla menstrual kanamalar yol açmaktadır. Aynı zamanda lif içeriği yüksek besinlerin yeterince tüketilmemesi, sindirim sisteminde demir emilimini olumsuz etkileyen bir hastalığının olması, sindirim sistemi ve kronik kan kaybı diğer nedenler” olarak sıraladı.
GÜNLÜK YAŞANTIYI ETKİLEYEN ANEMİ BELİRTİLERİ
Günlük yaşantıyı oldukça etkileyen anemi belirtilerini de sıralayan Doğan, “Anemi genellikle çabuk yorulma, enerji kaybı, özellikle egzersizle olan alışılmadık derecede hızlı ya da düzensiz kalp atışı, nefes darlığı, göğüs ağrısı, baş ağrısı, baş dönmesi, ciltte solukluk, bacaklarda kramplar ve uykusuzluk gibi belirtiler ile ortaya çıkmaktadır” dedi.
ÖNEMLİ OLAN ANEMİNİN TEDAVİSİ VE DÜZENLİ TAKİBİ
Anemi tedavisinin önemli olduğunu ve düzenli olarak takip edilmesi gerektiğinin de altını çizen Doğan şöyle devam etti:
“Anemi tedavisinde kullanılan çeşitli yöntemler vardır. Demir replasmanının başlanması gerekmektedir. Demir replasmanı oral, intramuskuler veya intravenöz olacak şekilde yapılabilir. Hastanın mevcut Hgb seviyesi, demir depo seviyesine ek olarak hastalığının olup- olmaması veya ilaç hassasiyet durumları göz önünde bulundurularak hekimlerimiz tarafından replasman şeklinde karar verilir. Burada önemli olan aslında, demir eksikliğinin tedavi edildikten sonra da düzenli takibinin yapılması gerekmektedir” şeklinde konuştu.
“BESLENME İLE MUTLAKA DESTEKLENMELİ”
Tedaviye ek olarak beslenme tavsiyelerinde de bulunan Doğan son olarak, “Önerilen tedavi, beslenme ile de mutlaka desteklenmelidir. Bu nedenle demir açısında zengin olan kırmızı et, kuru baklagiller, kuru üzüm, kuru incir, kuru erik, hurma, tahin, pekmez, tavuk, taze bezelye, fasulye, börülce, taze meyveler, ton balığı, badem, ceviz, fındık, yumurta ve yeşil yapraklı sebzeler beslenme günlük beslenme rutinine dahil edilmelidir” diyerek konuşmasını sonlandırdı.