Bir önceki yazımızda özellikle Ak partinin seçim vaatlerini ele almış,bu konudaki eleştirilerimizi yazmıştık.
Bugün ki yazımda genelde millet ittifakının özelde ise cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun vaatlerini yazıp,bununla ilgili görüşlerimi kamuoyuyla paylaşacağım.
Kılıçdaroğlu'nun en çok dillendirdiği ve kamuoyunun tamda içeriğini bilmediği 418 milyar dolar vaadi en dikkat çeken vaatler arasında.
İçerisinde hesap uzmanları,siyasetçiler, avukatlar,iktisatçılar olan 18 kişilik bir grup tarafından verilen ihaleler,krediler ile ilgili geniş bir çalışmanın yapıldığı ve tüm bu Çalışmalar neticesi 418 milyar dolar gibi devasa bir rakamda yolsuzluk yapıldığı iddia edilen bir rapor var Kılıçdaroğlu'nun elinde.
Her gittiği mitingde ve televizyon programında 'çalınan bu 418 milyar doların' yurt dışından geri getirileceğini söyleyen Kılıçdaroğlu bu parayı vatandaşa harcayacağını söylüyor.
Ancak yapılan hesaplamalarda bu paranın ancak 120 milyar dolarının tahsil edilebileceği söyleniyor.
İşin içinde uluslar arası mahkemeler olduğu için bu paraları getirmek pek mümkün gözükmüyor.Yada bir kısmı getirilse bile bu kısa vadede mümkün değil.
En son Koza Holdingin mallarına el konulmasıyla ilgili hukuki süreç 8 yıl sürmüş.
Dolayısıyla böyle devasa bir meblağın uluslar arası tahkim kurulunda kısa sürede sonuçlanması pek olası gözükmüyor.
Kılıçdaroğlu'nun en önemli vaatlerinden birisi de aile destek sigortası projesidir.Bu projenin benzerini daha sonra Ak partinin de vaatleri arasına koyduğunu görüyoruz.Bu vaatlerin gerçekleşme olasılığı ağır basıyor.Hayalden öte gerçek nüveleri içermesi açısından dikkat çeken bir proje gibi duruyor.Ama bu konunun detaylandırılması ve halka iyi anlatılması gerekir.
Kılıçdaroğlu sık sık depremde evi yıkılan depremzedelerden her hangi bir para alınmadan evlerinin yapılıp teslim edileceği konusunda vaatlerde bulunuyor.
11 ili kapsayan,binlerce evin yıkıldığı deprem evlerinin hiç bir ücret alınmadan yapılması biraz hesap konusunda yanılgılara sebep olabilir.Yaklaşık maliyetin 480 milyar tutması hesaplanan bu binaları depremzedeye bedava verilmesi bana pek mantıklı gelmiyor.Ayrıca birde bütçede bu kadar para var mı bunu bilemiyoruz.
Kılıçdaroğlu'nun en dikkat çeken vaatleri arasında bayram ikramiyesinin asgari ücret kadar olması ve kurban bayramında bu bayramda verilen 2000 TL düşüldükten sonra 15 bin TL verileceği konusudur.
Kulağa hoş gelen bu rakam iyi de bunun da maliyetinin yine 480 milyar olacağı hesaplanıyor.Henüz bütçenin ne olduğunu görmeden böyle bir rakamın verilmesi mümkün olabilir ama ileride bütçeyi allak pullak edebilir.
Güzel vaatler arasında cumhuriyetin yüzüncü yılında 100 bin öğretmen ataması işsiz öğretmenler için bir umut kaynağı oldu. Tabi sadece öğretmenler için değil milyonlarca diğer meslek gruplarınında dikkate alınması gerekiyor.
Kılıçdaroğlu henüz cumhurbaşkanı ilan edilmeden başta İngiltere olmak üzere bir çok Avrupa ülkesine giderek uluslar arası finans kuruluşlarıyla bir takım görüşmeler yaptı.Özellikle ülkemizde yatırım yapmak amacıyla sıcak para girişi konusunda girişimlerde bulundu.Zannedersem 300 milyar dolar bir dış kaynak için söz aldı ve bunu vaatleri arasına koydu.
Bu rakamın tek seferde gelmesi pek olası gözükmüyor.Zaten bunun 10 yıla yayılacağı konuşuluyor.Bunu Ak parti iktidarı ilk yıllarında yapmış ve başarılı olmuştu.Şimdi Kılıçdaroğlu böyle bir vaatle tıkanan ekonomiyi canlandırmayı,bir taraftan ihracat rakamlarını artırırken işsizliğe katkı sağlayacağını öngörüyor.Yani bugünkü iktidarın beton ekonomisinden istihdamı artırıcı sanayi yatırımlarını önceleyeceğinin müjdesini veriyor.
Biz bu iki günlük yazımızda iktidar alternatifi olan iki ittifak ve partilerin vaatlerini gözler önüne serdik.Tabi bu vaatlerin yanında daha bir çok vaatler var ama biz en dikkat çekilenleri değerlendirdik.Bununla ilgili olumlu olumsuz gördüğümüz hususlarla ilgili görüşlerimizi sunduk.Tabi kim iktidara gelirse bu vaatlerin ne kadarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin takipçisi olacağız.Bunlar adı üstünde vaatler.Bakıp göreceğiz…