Vatan 1

Abone Ol

'Heyecanlıyım' diye yazmıştım. İzmir/Narlıdere ilçe örgütü olarak, otobüsümüzdeki yerlerimizi aldık. Saat:21.30 Gelemeyenler yol azıkları hazırlamışlar. Uğurlarlarken hüzünle karışık sevinçliydiler. Sohbetler yerini uykuya bırakırken sanat müziği eserleri eşlik etmeyi sürdürdü. Başkent Ankara'nın soğuğuna karşı tedbirlerimizi almıştık. Saat 08.00'i gösterirken Arena Kapalı Spor Salonu'nun önündeydik. Güzel ülkemin her yanından gelen VATANseverler, 'Günaydın','Ooo Merhaba', 'Ne güzel bir karşılaşma', Çok özlemiştim','Aman Allahım, buluştuğumuz noktaya bak!' vb. duygu yüklü tümcelerle kısa süreli karşılaşmalarla salona girmeye başladık. 2 kişiyiz. Eşim ve ben. Kız kardeşim Ankara'dan katılacak. Demek ki 3 kişilik oturma yeri bakmamız gerek. Salona girer girmez şaşkınlığım sevinçle karıştı. 3 değil 2 kişilik bile yer bulamadık yan yana. İsteğimiz üzerine yer değişikliği ile 2 kişiyi yan yana oturtmamız mümkün oldu. 'Salon dolacak ve taşacak' söylemimi Mersin'deki arkadaşım anımsayacaktır, eminim. * * 'Mustafa Kemal'in Askerleriyiz' sloganı çınlıyor salonda. 10. Yıl Marşı heyecanı doruklara çıkarıyor. Yılların sunucusu Gülgün Feyman Budak, 'Gülümseyen Türkiye'nin Güzel İnsanları' diye başlıyor sunumuna. Kısa ve öz selamlaşmadan sonra marşlar devam ediyor: 'İzmir'in dağlarında çiçekler açar.' 'Yürü, bu yol, zafer barış yolu' 'Başka bir aşk istemez, aşkınla çarpar kalbimiz' 'Ellerinde pankartlar-Kalkın ayağa kalkın' Ve belki de son kez olmak üzere 'İşçi Partisi' Marşı * * Program, yolculuk aşamasından itibaren hazırlanmış. Mola yerlerinde, gereksinimlerle ilgili hazırlıklar tamamlanmış ve indirimler yapılmış. Eee, 70 otobüs, çarpı 40 dersek hesap çıkıyor ortaya… Bu yolculukta asıl dikkatimi çeken, her mola yerinde, inerken ve ayrılırken yapılan duyurular oldu: 'İzmir istikametinden gelen Narlıdere İşçi Partisi üyeleri, tesislerimize hoş geldiniz ya da; otobüsünüz kalkmaya hazırdır. Lütfen yerlerinizi alınız…' söylemleri. O gün ve o gece boyunca tüm yol hatlarında 'İşçi Partisi üyeleri' duyuruları yapıldı demek ki… Halkın ilgisi mi? Muhteşem. 'İşte aradığım' dercesine… * * Soma Maden işçileri kasklarıyla salona girdiler. Herkes ayağa kalktı. Avuçları patlatırcasına alkışlar… 'Soma işçisi yalnız değildir' sloganı, tek ağızdan çıkıyor sanki… * * Saat 10.00'da başlayacak kurultay. Olağanüstü kurultay. 15 bin kişi tek yürek ve heyecanlı. Oturum alanları yeterli gelmeyince merdiven basamaklarına yerleşmeler ve yine yerleşmeler sağlanamayınca koltuk aralarında yer bulmaya çalışmalar… Salona giremeyenler de koridorlarda… Tüm iyi niyetimizle ve rahatlıkla 15 bin kişi diyebiliriz. Gençlik, düzenlemede asıl görevliler. Kadınlar, gençlikle birlikte. Kimse, toplama sistemiyle, vaatlerle gelmedi. Tümü gönüllü, fedakar. Kısaca, Fedai. Vatan aşkıyla dolu ve halkını seven, milletiyle bütünleşen. 1) Girişler düzenli. İtiş-kakış yok 2) Kitap masaları ve görevlileri belli. 3) Yiyecek ve içecek alanında kuyruklar var, sohbetli. 4) Delegeler, sahnenin tam karşısında ve merkezde. Protokol, basın, konuk alanları belli ve görevlilere bile gereksinim duyulmuyor. 5) Salonun her cephesinde pankartlar: Birleşe birleşe kazanacağız- Ölüm hep bize mi düşer usta?- Direne direne kazanacağız.-Milli Meclis-Milli Hükümet-İşçi Partisi (Daha sonraki zaman diliminde Vatan Partisi) 6) 'Polis' mi dediniz? Ben görmedim. Gerek kalmadı da… Yarın devam edelim mi?