Roma’nın son lideri, kimilerine göre bir diktatör olan Jul Sezar’ın Tokat’ta geçen hikayesi sözlük yazarları tarafından ele alındı. Dünya’da neredeyse her insanın en az bir kere duyduğu ‘Veni Vidi Vici’ yani ‘Geldim, gördüm, yendim’ sözü en çok söylenen sözler arasına girmekle beraber, film ve şarkılara da ilham kaynağı olmuştur.
İşte o meşhur söz ve Tokat ilişkisi:
Galya Valisi olduğu dönemde Jul Sezar'ın amacı, Galya'da kendine bağlı bir ordu kurmak ve Roma'nın üzerine yürüyerek diktatör olmaktı. Romalıların 120 yıl içinde sadece güney bölgelerini ele geçirebildikleri Galya'nın tamamını, Jul Sezar, 8 yıl gibi kısa bir süre içinde roma imparatorluğu sınırları içine kattı.
M.Ö 50 yılında, kasım ayının ilk gününde Sezar, sekiz lejyondan kurulu ordusuyla, Alplerden Güney'e doğru inmeye başladı. Roma, bu haber karşısında oldukça şaşırdı ve Sezar'a askerlerini hemen terhis etmesini, geriye yalnızca bir lejyon bırakmasını ve Galya Valiliğinden istifa ederek, Roma'ya sıradan bir yurttaş olarak girmesini emretti.
Sezar ise bu şartları kabul etmedi ve roma üzerine yürüyüşe geçti. Pompeus, hazinesini bile almaya vakit bulamadan, taraftarlarıyla birlikte adriyatik denizindeki donanmasına binerek Epir'e kaçtı.
Donanması dahi olmayan Sezar, hızlı bir yürüyüş ile karadan dolaşıp Yunanistan'ın Epir bölgesine girdi. Sezar'ın ordusu, Pompeus'un ordusuna nazaran çok küçüktü fakat savaş, yalnızca Jul sezar ve Pompeus arasında geçmiyordu. Bütün roma imparatorluğuna yayılmış bir iç savaş, bir başkaldırış haline gelmişti.
Sonunda ise Sezar, Yunanistan'da Farsalos bölgesinde Pompeus'un ordusunu darmadağın etti. Pompeus, mısır kralı Ptolemeus'un yanına kaçtı. Orada kendisini bekleyen ise kafasının kesilmesi ve Sezar'a gönderilmesi gibi hazin bir sondu. Roma artık direkt olarak Sezar'ın yönetimindeydi.
M.Ö 47 yılında ise Sezar, Anadolu'ya girerek Pontus kralı Pnarankes'i yendi. Bu savaş 5 gün sürdü. Sezar, durumu Roma Senatosu'na Tokat Zile'de şu üç kelimeyle bildirdi:
"Veni, Vidi, Vici." (geldim, gördüm, yendim.)