Tuğçe Dokumacı
Mersin’de uyuşturucu bağımlılığı ile mücadelede yaşanan zorluklara değinen Bilen, “Bu şehir uyuşturucu sorununun farkında, ancak birebir konuşulmadıkça dile getirilmiyor. Aileler, çevrelerinde bağımlı bireyler olsa bile bunu saklamak zorunda kalıyorlar. Ama siz söylemedikçe kimse size yardımcı olamaz,” diyerek bağımlı ailelere seslendi. Bilen, İçişleri Bakanı Ali Yerli Kaya ve Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan başkanlığında yapılan başarılı operasyonlarla artık sadece torbacıların değil, uyuşturucu baronlarının da yakalandığını ifade etti. “Sağlık Bakanlığı ve yerel yönetimlerin iş birliğiyle yaşam köylerinin kurulmasını istiyoruz. Ayrıca, çıkarılacak bir yasa ile yaş sınırı olmaksızın tedavi zorunluluğu getirilmelidir. Bu, toplumun sosyal hayatını korumak adına atılması gereken en önemli adımlardan biridir,” şeklinde konuştu.
Bilen ayrıca sokaklarda yaşanan şiddet olayları ve cinayetlerin birçoğunun metamfetamin kaynaklı olduğuna dikkat çekti.
İLAÇLAR SATILIYOR
AMATEM’de görev yapan sağlık çalışanlarının özverili çalıştığını belirten Bilen, “Ancak yasalar tedavi süreçlerinde daha etkin kullanılmalı. Madde bağımlısı biri AMATEM’e gönüllü olarak başvurduğunda, 20 gün tedavi aldıktan sonra çıkıyor. Tedavi sırasında verilen ilaçlar, bağımlıların tedavi merkezlerinden çıktıktan sonra mahallelerde satılmaya başlıyor. Bu ilaçlar, madde bulamayan bağımlıların krizlerini hafifletmek amacıyla kullanılıyor. Bu yüzden tedavi süreçlerinin etkinliği büyük önem taşıyor,” dedi.
YAŞAM KÖYLERİ HAYAT KURTARIR
Madde bağımlılığıyla mücadelede yaşam köylerinin önemine dikkat çeken Bilen, “Yaşam köylerinde iş atölyeleri, seralar, halı sahalar ve spor salonları gibi birçok imkan olmalı. Bağımlı gençler burada hem tedavi görecek hem de çeşitli etkinliklerle hayata tutunacaklar. Uyuşturucu bağımlısı birinin bedeni değil, ruhu parçalanmıştır. 20 gün hastanede tedavi ederek bu ruhu iyileştiremezsiniz. Bu insanlara yaşama sevinci kazandırmak zorundasınız. Eğer toplum olarak bu soruna duyarsız kalırsanız, bir gün sizin de çocuklarınız tehlike altında olabilir,” ifadelerini kullandı.
Bilen, yaşam köylerinde İşkur, Esnaf Odaları ve Meslek Odaları iş birliğiyle ara eleman yetiştirilebileceğini de belirtti. “Sanayi veya ihtiyaç duyulan meslek grupları için ara eleman yetiştirebiliriz. Yaşam köyleri bir okul gibi de işlev görecektir. Burada hem tedavi hem de meslek edindirme süreçleri bir arada yürütülebilir. Belki bu köylerden bir sanatçı ya da futbolcu çıkabilir. Eğitim sürecini de devam ettirmiş oluruz,” dedi.
FİNANSMANI KENDİSİ SAĞLAYABİLİR
Yaşam köylerinin finansmanı için tarımsal bir kooperatif kurulabileceğini söyleyen Bilen, “Hayvancılık, tarım gibi alanlarda üretim yapılabilir. Üretilen süt, yoğurt, sebze ve meyve satılarak finansman sağlanabilir. Yaşam köylerinde tedavi başarı oranı yüzde 48-50 arasında, diğer tedavi yöntemlerinde ise bu oran yüzde 3-6 civarındadır. Yaşam köyleri, kendilerini finanse edecek bir yapıya sahip olabilir ve tedavi bütçesi de buradan sağlanabilir,” dedi. Mersin Valisi’nin bu projeleri desteklediğini belirten Bilen, kent yöneticilerinden de aynı desteği beklediklerini ifade etti.
