'Her şeyin bir mevsimi ve göğün altındaki her şeyin bir zamanı vardır:

Ekmenin bir zamanı ve ekileni toplamanın bir zamanı.

Doğmanın bir zamanı ve ölmenin bir zamanı...

Ağlamanın bir zamanı ve gülmenin bir zamanı...

Yas tutmanın bir zamanı ve dans etmenin bir zamanı.'*

Vaiz: 3:1-9.; Akt: Ruth Malkinson / Bilişsel Yas Terapisi S.1.

Acıların paylaşıldıkça azaldığını. Sevinçlerin paylaşıldıkça çoğaldığını düşünüyorum. Yas; kayıptan, sevilen kişiden ayrılma yaşantısıdır. Zihinsel ve fiziksel olarak acı veren doğal, insanca normal bir tepkidir. Ruhun derinliklerinde özlem ve acı. Süreçte hasret acısıyla yaşamanın öğrenildiği. Kayıp yaşayanlarının çoğunun bu acının üstesinden gelmenin ve kabullenmenin yollarını bulduğu bir yaşantıdır. Yası yaşamada evrensel bir görüngü olmasına rağmen, kültürel, kişisel farklılıklar da vardır.

Ablamı zamansız ve talihsiz kaybetmiştim. Kederimle buluşmak, üzüntümü kucaklamak, yasımı yaşamak, doyasıya ağlamak istiyordum.

Parça parça acıma rağmen, ruhumun derinliklerinde sezdiğim duygumun berraklığına dokunamıyor, yasımı istediğim gibi yaşayamıyordum. Çağın getirileri, kent yaşamı; içsel yolculuğumun kapılarını kapatmış, ruhumun derinliklerine giden patikaları belirsiz kılmıştı.

Bu süreçte Metin Kemal Kahraman'ın ezgileri duygularımın zincirlerini çözen, ruhumun derinlikleriyle beni buluşturan, yasımı yaşamaya ulaştıran kanatlı anahtarlar oldu. Var olsunlar. Böylece kederime, acımın berraklığına kapılarım açıldı. Yol belirdi…

Yol belirdi. Sümbülteber patikalardan geçtim. Nehirler boyu yürüdüm. Hayyam yıldızları izliyordu. Yıldızlı bir gökyüzünde Xece'ye ay doğmuştu..

Yol uzundu. Işıklarıyla büyük şehirler de yol olurken, eskiciyle karşılaştım. Makinalaşmaya karşı hala duyguları topluyordu…

Sonra uzak köylerde solgun ışıklı bir evde yalnız bir anneyle bir fotoğrafın yasını tuttum. Daye tu meberve dedim. Bir masal kuşu kondu düşlerime. Açıldı kapısı çocuk yalnızlığımın. Camsab'la karanlık kuyuya düştüm. Şahmaran Lokman hekimin sırlarını fısıldadı kulağıma. Işığa çıkardı beni. Renklerde yaşadım. Meymane usar oldum bir bahar günü ömrümün baharına. Fadima hakkını teslim etti yılların. Benle hüzünlendi.

Düzgün bava dağına yalın ayak tırmandım. Bir dilek tuttum. Sürela'yı gördüm…yeryüzünde herkes iyi olsun barış olsun insanlar halaya dursun dedi..

Bir duduk sesiyle deyrul zor çöllerine düştüm. Çatladı ayaklarım. Devrano dedim. devran dönüyor. Çark ediyor. Değişecek... Yıkıldı kum dağları… Gitar sesiyle ile Ferfecir'de şilan ağacından bir keman sesine uyandım. Çene, çene, çene mına rındekamı. Ah çenamı ave berda. Gerçekte kızım yok. Sanki bir kızım olmuş. Güzel bir kız çocuğu… Ve güzel kızım suda boğulmuş. Su götürmüş… ah çene çene çenamına rındekamı, çene mı ave berda... ağladım. ağladım…