Gaslighting terimi ilk kez 1944 yılında İngiliz oyun yazarı Patrick Hamilton'ın 'Gas Light' adlı tiyatro oyununda kullanılmıştır. Oyunun temelinde bir adamın çeşitli manipülasyon tekniklerini kullanarak (gaz lambasını eşinden habersiz bir şekilde her gün yavaş yavaş azaltır fakat bunu eşinden saklar ve yanlış gördüğüne ikna edip eşinin gerçeklik algısını bozar) karısına kendisinin delirdiğini düşündürme çabası yatar.

Terim daha sonra 1960'larda Amerikalı psikiyatrist ve yazar Dr. Theodore Pendergrass tarafından yeniden tanımlanır ve gaslighting'i bir kişinin ya da grubun, başka bir kişinin gerçekliğine ve hafızasına saldırmak için psikolojik manipülasyon yöntemlerini kullanarak çarpıtmak olarak açıklar. Bugün ise gaslighting terimi, bir ilişkide bir kişinin diğerinin duygusal, psikolojik ve zihinsel sağlığına zarar vermek için bilinçli bir şekilde kullanılan bir taktik olarak tanımlanmaktadır.

Peki kimdir bu gaslighting yöntemini kullanan manipülatörler? Ve bu manipülasyonlara uğradığımızı nasıl fark ederiz?

Öncelikle bu yöntemlerin kullanılmasının temel amacı kişinin bulunduğu ilişkide kendini daha baskın hissetmesi, kendi hatalarını örtmesi, kendi haklılığını veya gücünü pekiştirmek istemesi nedenlerinden biri veya daha fazlası için olabilir. Özellikle narsistik kişilik bozukluğuna sahip kişilerin baskın olma duygusu ile sık sık bu yöntemi kullandıklarına rastlanır.

En yaygın gaslighting ifadelerinden bazıları 'çok hassassın', 'aşırı tepki veriyorsun' veya 'bu asla olmadı' gibi cümlelerdir ayrıca ilişki içerisindeki belirtileri ise şunlardır: 1. Fail, davranışlarını ve eylemlerini inkar eder veya küçümser. 2. Eşlerinin kendi hafızalarından veya algılarından şüphe duymalarını sağlamak için gerçekleri çarpıtır yahut manipüle ederler. 3. Eleştirileri savuşturmak için partnerlerinin 'deli' veya paranoyak olduğunu iddia ederler. 4. Davranışlarından dolayı partnerlerini suçlarlar ve sorumluluğu onlara verirler. 5. Partnerlerini kontrol etmek için suçluluk, utanç ya da gözdağı gibi duygusal istismar ve manipülasyonlar kullanırlar. 6. Eşlerini arkadaşlarından ve ailelerinden izole ederek dış kaynaklardan destek veya onay almalarını zorlaştırırlar. 7. Eşlerinin endişelerini önemsizleştirip duygularını göz ardı edebilirler. Tüm bu davranışlarının beraberinde

- 'Ben senin iyiliğin için yapıyorum bunu.'
- 'Sen olayları yanlış anlıyorsun.'
- 'Sen delirmişsin, ne dediğini bilmiyorsun.'
- 'Senin hatan, asıl sen neden böyle yaptın?'
- 'Sana anlattığım şeyler doğru, sen anlamıyorsun.'

gibi cümleler kurarak tüm bu davranışlarının altında her şeyi seninle alakalı algısı yaratmaya çalışırlar. Bunların sonucunda ise bu manipülasyonlara uğrayan kişilerde öz güven kaybı, yalnızlık, yardımsızlık, kafa karışıklığı, depresyon, kaygı ve hatta hiçbir şey yapamama duyguları ortaya çıkar. Bu nedenle, en önemli şey gaslighting'i tanımak ve kendinizi bu tür bir davranış biçiminden korumaktır.

Korunmak için ise şu yollara başvurulabilir:

1. Kendinize güvenin: Kişiliklerimizi kabul edersek, kendimize güvenir, içgüdülerimize inanırsak başkalarının manipülasyonlarına ayırt edebiliriz.

2. Sakin kalın: Gaslighting, genellikle duygu durumları üzerinde etkili olur. Sakin olmak ve verilen nedenleri açıklamasını istemek, dengemizin korunmasını sağlar.

3. Farkındalık sahibi olun: Gaslighting davranışı yukarıda açıkladığım gibi birçok farklı şekilde ortaya çıkabilir bu tür davranışlar hakkında bilgi sahibi olurdanız size uygulanacak manipülatif davranışları önleyebilirsiniz.

4. Sınırlarınızı belirleyin: Kişiler gaslighting yapmaya başlarken, çoğunlukla sınır ihlalleri yaparlar. Sınırlarınız belirleyerek, bu tür davranışların önüne geçebilirsiniz.

5. Terapistlere danışabilirsiniz: Gaslighting, kişiye büyük bir zarar verebilir. Bu yüzden, aile, akraba veya arkadaşınızla konuşmanız yardımcı olsa da, terapistlerin desteği daha faydalı olacaktır.