MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde bir otelde düzenlenen Ülkü Ocakları İl Başkanlarına Yönelik Eğitim Programına katıldı. Ülkü Ocakları’nın hakkı, halkı ve hakikati gözettiğini söyleyen MHP lideri Bahçeli, "İman, ahlak, vatan ve millet sevgisiyle temellenmiş; kaynağını Türk-İslam ülküsünde bulan Türk milliyetçiliği mücadelesinden rahatsızlık duyanların yalan ve iftira çıtasını yükseltmesi son derece doğaldır. Eğer varlığınızdan birileri ürküyorsa, fitne-fesat okları devamlı üzerinize geliyorsa, baskı ve kuşatma altına alınmak isteniyorsanız, biliniz ki yolunuz doğru, önünüz açıktır. Yeter ki, birlik ve bütünlüğünüzü zaafa uğratmayınız. Yeter ki, duruşunuzdan, duyuşunuzdan ve dirayetinizden taviz vermeyiniz. Ülkü Ocakları kurulduğu ilk günden bu yana pek çok haksız ve hayasız suçlamaya maruz kaldı. Türklük gurur ve şuuruna, İslam ahlak ve faziletine diş bileyen, cephe açan, husumet duyan ne kadar grup, oluşum ve muhteris emel sahibi varsa karalama yarışına girdi. Ülkü Ocaklarında yetişmiş birisi olarak elbette her şeyin tanığıyım. Ancak unutulan bir gerçeği hatırlatmak da bir dava görevimdir. Ülkü Ocakları Türk milletinin aşılamayacak hisarı, yıkılamayacak kale duvarı, teslim alınamayacak kahramanlık timsalidir" diye konuştu.
"Hiç kimse bizlere adalet ve hukuk hatırlatması yapacak kadar dürüst değildir"
"Bugünlerde Ülkü Ocaklarını kötülemek için kuyruğa girenlere, suç örgütü muamelesi yapanlara, kutlu varlığına gölge düşürmek için çırpınanlara baktığımızda, hepsinin amaç ve arayışını görüyoruz" ifadesini kullanan Bahçeli, şunları söyledi:
"Küresel ve bölgesel krizleri Türkiye’ye ihraç etmek için yanıp tutuşanların önünde iman ve irade duvarı gibi yükselen, şer odakları şaşkına döndüren Ülkü Ocakları ve Milliyetçi Hareket Partisi’yle ilgili estirilen isnat ve ithamların hepsi ayağımızın altındadır. Gelişmeler karşısında ölçüsüz ve öfkeli olmaya gerek yoktur. Akıl, azim, ahlak, anlayış ve sabırla millete hizmet yegane hedefimizdir. Nihayetinde Milliyetçi-Ülkücü Hareket, Cumhur İttifakı’yla birlikte Türk milletinin muazzez umutlarını omzunda taşımaktadır. Hiçbir zorluk sizleri durdurmamalıdır. Tehdit ne derece büyük, tehlike ne kadar yakın, engeller nasıl olursa olsun taşıdığımız milli sorumluluk şuuru, heyecanlarımızı ve öfkemizi bastırmak durumundadır. Sorunlardan ve suçlamalardan yılmamak, tuzaklardan ve karanlık oyunlardan uzak ve uyanık durmak lâzımdır. Hiç kimse bizlere adalet ve hukuk hatırlatması yapacak kadar dürüst, dengeli, tutarlı ve samimi bir maziye ve mizaca sahibi değildir. Zira Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in veremeyeceği hiçbir hesap da yoktur."
"Ne Milliyetçi Hareket Partisi ne de Ülkü Ocakları onun bunun kum torbası olamaz"
Geçtiğimiz günlerde karara bağlanan 6-8 Ekim olayları davası hakkında konuşan MHP lideri Devlet Bahçeli, şunları kaydetti:
"6-8 Ekim olayları münasebetiyle 37 kişiyi katleden teröristleri alkışlayıp pervasızca destek açıklaması yapanların sosyal medya yalanlarından ve sokak ağzından istifadeyle müfterilik yapması ahlaklı ve edepli bir tutum değildir. Türk devlet geleneğinde zulmün yeri olmadığı ‘zor kapıdan girince, töre bacadan çıkar’ tabiri ile anlatılmıştır. Ne Milliyetçi Hareket Partisi ne de Ülkü Ocakları onun bunun kum torbası olamaz. Aksine tevessül edip teşne olanların alınlarını karışlamak, akıllarını başlarından almak, boş kafalarına da külah geçirmek bizim için çocuk oyuncağıdır. Kendini aşma iradesi taşımadan, bedel ödemeyi göze almadan, fikrinin ardında durma becerisi göstermeden, inançlarını savunma kararlığına sahip olmadan dava adamlığı mertebesine ulaşmak, bugüne kadar ki tecrübelerimizle söylersek, ham bir hayaldir. Ülkü Ocakları, her günü sanki bir asra bedel olan yaşanmış onlarca senenin müşahidi, coşkun bir ırmak gibi akıp giden yıllar içinde Türk milletinin mutena sevdalısıdır. Ülkü Ocakları zoru görünce saklananların harcı değildir. Ülkü Ocakları, dünyevi çıkarlara boyun eğmiş kifayetsiz muhterislerin, makam ve para tutkusuna yenik düşerek kök ve kimlik mutasyonuna uğramış kibir odaklarının hamaset sığınağı değildir. Ülkü Ocakları fikir ve düşünce yapımızda hayat boyunca taşıyacağımız bir mensubiyet kıvancıdır. Milliyetsizlere ve milliyetçiliği linç etmek için sıraya girenlere hatırlatırım ki; milliyetçilik, binlerce yıldır var oluşumuzu sağlayan ruhun adıdır. Milliyetçilik, vatanımızı emperyalizmden kurtaran misyonun adıdır. Milliyetçilik, devletimizi kuran şuurun adıdır. Dün, kimsenin milliyetçi görünmek istemediği dönemlerde milliyetçi idik ve vardık. Bugün, herkesin milliyetçi olduğunu iddia ettiği dönemde de varız ve buradayız. Yarın, gidişata göre renk değiştirerek girecekleri şekil belli olmayan siyaset palyaçoları yokken de biz yine var olacağız ve yine burada bulunacağız."