Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, canlı yayında A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün sorularını yanıtlıyor. .

İşte o açıklamalardan satır başları;

Bugün 1 Mayıs emekçilerin emek bayramını da tebrik ederim. Nihayetinde hepimiz emekçiyiz. Emeğimizle hayatımızı kazanıyoruz. Herkesin bayramı kutlu olsun.

Müfredat dediğimiz yani zorunlu eğitim kapsamında çocuklarımızın programlarının belirli aralıklarla revize edilmesi elzemdir. Sosyal hayatımız değişiyor. Teknolojik gelişmeler, dünyadaki değişimler bunların sürekli olarak programların içerisine yedirilmesi gerekiyor.

Eğitim ve öğretim teknolojilerindeki gelişmeler ve yenilikler tamamı bizim programımızın içerisine konması gerekiyor. Son birkaç yıl içinde yaşadığımız gelişmeler önemli. Pandemi döneminde yaşadıklarımız, geçen yıl yaşanan büyük depremler. Bunların çocuklarımızda bir bilinç sahibi olması açısından bunların programlara girmiş olması lazım. Dolayısıyla bu tür gelişmeleri göz önünde bulundurarak programlar değiştirilir. Yenilenme sıklığı dünyanın değişimine göre kısalmaya başladı. Dünyanın tamamında böyle durumlar var.

2000'li yıllarda 15-20 yılda bir revize ettiğiniz müfredatlar içinde bulunduğumuz dönem itibarıyla daha sık revize edilmesi gerekiyor. Çocuklarımızın bilgiye erişmede yaşadığı kolaylıklar ve buy bilgi gündelik hayatta kullanma istekleri bu programların revize edilmesini zorunlu kılıyor. Gelişmelere ayak uydurmak çocukların taleplerine karşılık vermek için mevcutta yürütülen çalışma ile müfredatı revize etmeyi uygun bulduk.

EĞİTİMDE SADELEŞME

Bakan Uraloğlu: "Kış Lastiği Uygulaması 1 Aralık'ta Başlıyor" Bakan Uraloğlu: "Kış Lastiği Uygulaması 1 Aralık'ta Başlıyor"

Haziran ayında Bakan olarak göreve başladım. Yüzlerce öğretmen odası programında öğretmen arkadaşlarla sohbet ettik. Resmi olarak her ayın ilk cumartesi günü Türkiye'nin tamamında bakanlığın e-Okul sisteminden öğretmen arkadaşlarımızla görüştük. Buradaki etkinliklerin tamamında öğretmen arkadaşlarla yapmamız gerekenleri tartıştık. Öğretmenler mevcut programın öğrencilere aksettirilmesi için bizden 2-3 saat fazla istiyorlar. Eğer bunu yaparsak çocuklarımız haftalık 60-70 saat ders yükü ile karşı karşıya kalıyor. Bunu yapmak mümkün olmadığına göre burada bir sıkıntı olduğu ortaya çıkıyor. Sadeleştirmenin mantığı burada başlıyor. 2013 yılında beri devam eden bir çalışma süreci var. Son 1 yıl içinde dünya örnekleri ile karşılaştırmalar yapıldı. Öğretmenlerin talepleri alındı. İşte burada bir seyreltme gerekliliği ortaya çıktı. Bu bizim için çok önemli bir konu.

Yurt dışında katıldığımız toplantılarda yaptığımız görüşmelerde biz programımızı çok yüklü hale getirdiğimiz gördük. Çocuklarımız kendilerine verilen kısıtlı zaman içerisinde öğrenmeleri ve bilmeleri gereken konulara yeterince vakıf olamadan sadece yüzeysel bir geçişle bunu öğrenmiş oluyorlar. Yani istediğimiz kalıcı öğrenmeyi sağlayamamış oluyoruz. Bu da başarısız sonuçlara yol açıyor. Öğretmenlerimiz de kendilerine tanımladığımız kısıtlı zaman içerisinde asla öğrencilere istedikleri şekilde sunamayacakları bilgileri kendilerinden o kısa zaman aralığına yetiştirmesini istiyoruz. Böylece öğretmen arkadaşımız da başarısız oluyor.

SÜRECİN ACELEYE GETİRİLDİĞİ İDDİALARI

Bakanlık olarak 2013'ten beri çalışmalar yapılıyor. Sürece katkı vermek isteyene kapı açık. Sadece birkaç sivil toplum örgütü sadece katkı sağladı..

YENİ MÜFREDATTA İNTEGRAL KALKACAK MI?

Neyin kalıp neyin kaldırılacağına ben karar vermiyorum. .

YENİ ÖĞRETMEN ATAMALARI

En yakın takip eden kişi benim. Her ortamda konuştuk. Bu konudaki çalışmalarımızı yapıyoruz.

Öğretmen ihtiyacıyla ekonomik koşul birlikte değerlendiriliyor. Kabine toplandıktan sonra açıklamasını yapacağız.

Kaynak: Haber Merkezi