HABER: Derya ÖZGÜR
Kendilerinin yetiştirip topladığı yeşillikleri Pozcu'nun işlek caddelerinden birinde satmak için zabıtalarla kovalamaca oynayan kadın üreticiler, zaten emeklerinin karşılığını alamadıklarının altını çizerek, kadının iş koluna katılmasının önünde engel değil destek istiyor.
23 Yaşında genç bir üretici olan Nimet ve 75 yaşındaki babaannesi yıllardır Pozcu'da kendi yetiştirdikleri sebzeleri satarak geçimini sağlıyor. Hayat pahalılığı içinde ve zor şartlarda çalıştıklarını söyleyen Nimet, 'Kışın yağmurda, yazın sıcakta biz hep buradayız. Sabah saat 7'de kalkıp buraya geliyoruz, akşam 7'ye kadar 12 saat çalışıyoruz' dedi. Lisede bilgisayar bölümünü bitirdikten sonra üniversiteye gitme imkanı olmadığını ifade eden Nimet, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla tüm genç kadınlara seslendi: 'Ne olursa olsun, kadınlar kendi ekonomik özgürlüklerini ellerinde tutmalı. Çünkü kadınlara hiçbir şey kalmamış ki… Saygı kalmamış, adalet kalmamış, iş kalmamış. Biz burada bir yeşillik satarak evimizi geçindirmeye çalışırken hiçbir şekilde bize yardımcı olmuyor devletimiz. Zabıtalar sürekli bizi kovalıyor. Emeğimizin karşılığını alamıyoruz, zabıta geldi gelecek korkusuyla aç kalıyoruz'
'Eşime daha çok destek olmak için çalışıyorum'
Bir üretici olarak emeklerinin karşılığını alamadığını ifade eden Nimet, 'Emek vermek, bir yerden destek alamadığın zaman çok daha zor. Biz emekçi kadınlar olarak neredeyse kendimiz feda ediyoruz. Özellikle bedenen çok yoruluyoruz, kendimize vakit ayıramıyoruz. Büyükşehir belediye başkanı buraya geldi. Bize destek olmadılar çünkü bize dediler ki, 'başkaları da bu durumu örnek alır'. Dolayısıyla sürekli zabıtalar bizim ürettiğimiz emeği bir çöpmüş gibi toplayıp gidiyor. Ben geçimimi sağlamak için, eşime destek olmak için burada çalışmak zorundayım' diye konuştu.
'Kadınlar çalışsın, ele muhtaç olmasınlar'
Bahçesinde yetiştirdiği sebzeleri torunu Nimet ile Pozcu'da cadde üzerinde kurdukları küçük bir tezgah üzerinden satarak geçimini sağlayan 75 yaşındaki Babaanne, 'Çalışmak çok güzel bir şey, özellikle kadınlar çalışsın, ele muhtaç olmasınlar. Ben 40 senedir buradayım; 75 yaşındayım, bu yaşıma geldim hala daha çalışırım. Sabah çıkarım evden, otlarımı toplarım buraya gelirim. Akşama kadar burada otlarımı satarım. Bazen üşüdüğümden erken evime giderim ama bazı hava ılımak oldu mu dururum işimin başında' dedi.
Zabıtaların ürünlerini alıp götürmesinden çok yorulduğunu söyleyen Babaanne, 'Emeğimizin karşılığını alabileceksek bile aldırmıyorlar. Yeşilliklerimi almış götürmüş zabıtalar. Yenişehir Belediyesi'ne gittim; Başkanım dedim, bir geldiniz çiçek uzattınız, bizim sayemizde sandalyeye oturdunuz. Orada sen bana sordun işler nasıl diye, ben de 'İşler ayna çal çal oyna' dedim, sen de güldüydün dedim. Yine dönüp dolaşıp zaman gelecek yine… Bu sefer desteklemeyeceğim, köstekleyeceğim sizi dedim' sözleriyle belediye başkanlarına sitemini duyurdu.
'Kadın üreticiye destek oluyorsa bize de olsun, buraya 'Cadde Tezgah' kursun'
Cadde üzerinde sebze satışı yapan üretici kadınlar, ürünlerini satmak için belediyenin kendilerine uygun bulduğu ara sokakta satış yapamayacaklarını çünkü insanların bu tür ürünleri cadde üzerinden taze şekilde almayı sevdiklerini söyledi. Yaklaşık 20 kadının cadde üzerinde kendi ürettiklerini sebzelerini satarak evini geçindirdiğini söyleyen Babaanne,
'Tüfeğim yok çıksam ava,
Ne yaptımsa aldım hava.
Kuşlar gibi bulamadım bulamadım…
Akşam oldu yakamadım gazımı
Kadir Mevlam kötü yazmış yazımı' dizeleriyle sözlerini bitirdi.