Yeşil ekonomiye geçiş, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma vizyonunun merkezine yerleşirken, bu dönüşümün kapsayıcı olması yönünde önemli bir adım atıldı. Birleşmiş Milletler’in desteğiyle hayata geçirilen ve Türkiye için bir ilk olma özelliği taşıyan “Türkiye'nin Yeşil Ekonomiye Geçiş Sürecine Göçmenlerin Dahil Edilmesinin Desteklenmesi” başlıklı ortak program, 5 Mart 2025’te Ankara’da düzenlenen lansmanla resmen başlatıldı.

Göçmenler, Kadınlar ve Gençler Dönüşümün Merkezinde

Uluslararası Göç Örgütü (IOM) ve BM Sınai Kalkınma Örgütü (UNIDO) öncülüğünde yürütülecek olan program, TÜBİTAK ve BM Mukim Koordinatörlük Ofisi’nin katkılarıyla ilerleyecek. Programın odağında; göçmenlerin, kadınların ve gençlerin yeşil ekonomi süreçlerine aktif katılımı yer alıyor. Mikro, küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) ve çevreci start-up’ların desteklenmesiyle birlikte, Türkiye'nin sürdürülebilir ekonomik büyümesi hedefleniyor.

BM Göç Çok Ortaklı Güven Fonu (M-MPTF) tarafından finanse edilen bu girişim, fonun Türkiye'deki ilk uygulaması olma özelliğini de taşıyor. Aynı zamanda, IOM ve UNIDO’nun birlikte çalıştığı ilk BM ortak programı olarak kayıtlara geçti.

Yeşil Dönüşüm Sadece Ekolojik Değil, Sosyal de Olmalı

Lansman etkinliğinde konuşan BM Türkiye Mukim Koordinatörü Dr. Babatunde Ahonsi, programın sadece çevresel değil, aynı zamanda sosyal dönüşüm açısından da önemine değindi. Türkiye’nin Küresel Göç Mutabakatı (GCM) çerçevesinde “Şampiyon Ülke” sıfatıyla göç politikalarında örnek gösterildiğini hatırlattı.

IOM Misyon Şefi Gerard Waite ise, “Kadınlar, gençler ve göçmenler sürdürülebilir kalkınmada kilit role sahip. Bu kesimlerin ekonomiye tam katılımı, inovasyon ve büyüme için kritik” dedi.

Temiz Teknolojide Kapsayıcı Ekosistem Hedefi

UNIDO Türkiye Temsilcisi Süleyman Yılmaz da, “İklim krizi tüm ülkeler için uzun vadeli bir tehdit. Bu nedenle her coğrafyada yeşil ekonomiye geçişin kapsayıcı şekilde sağlanması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mesut Güner, programın Türkiye'nin temiz teknolojilerdeki bilgi birikimini daha erişilebilir kılacağını ve girişimcilik potansiyelini artıracağını belirtti.

Panelde Tecrübe ve Strateji Buluştu

Program kapsamında düzenlenen panelde; IOM’den Gökçe Yörükoğlu, UNIDO’dan Manasa Suresh ve ShipSider CEO’su Ayşe Aslıbaşak konuşma yaptı. Temiz teknoloji girişimciliğinin güçlendirilmesi, göçmenlerin ekonomik sürece entegrasyonu ve kadın girişimcilerin desteklenmesi gibi konular panelin odak başlıklarıydı.

24 Mart 2025 Pazartesi TV Yayın Akışı: Hangi Kanalda Hangi Programlar Var? 24 Mart 2025 Pazartesi TV Yayın Akışı: Hangi Kanalda Hangi Programlar Var?

Suresh, UNIDO'nun Küresel Temiz Teknoloji İnovasyon Programı (GCIP) ile sunduğu iş hızlandırma, yatırım kolaylaştırma ve pazar entegrasyon hizmetlerinin bu programla birleştiğini vurguladı. Ayşe Aslıbaşak ise GCIP sürecinin bir kadın girişimci olarak kariyerine olan katkılarını paylaştı.

Türkiye'nin Yeşil Ekonomideki Genel Yolculuğu

Yeşil ekonomi; düşük karbon salımı, kaynak verimliliği ve sosyal kapsayıcılığı temel alan bir kalkınma modeli olarak öne çıkıyor. Türkiye, 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi doğrultusunda Yeşil Mutabakat Eylem Planı ve 11. Kalkınma Planı gibi stratejilerle bu dönüşümü hızlandırıyor.

Ancak bu dönüşüm sadece enerji ve çevre politikalarıyla değil, insan kaynağının niteliği ve çeşitliliğiyle de şekilleniyor. Göçmenlerin, kadınların ve gençlerin sürece dahil edilmesi, ekonomik ve sosyal uyum açısından büyük önem taşıyor.

Özellikle göçmen girişimciler için finansmana erişim, bilgi eksikliği ve yasal engeller halen büyük birer sorun. Bu program, bu alanlarda çözümler üretmeyi ve tüm paydaşları aynı masada buluşturmayı hedefliyor.

Küresel Mutabakat ve Yerel Eylem Birleşiyor

BM tarafından kurulan Göç Çok Ortaklı Güven Fonu, 2019’dan bu yana Küresel Göç Mutabakatı'nın 23 hedefinin uygulanmasında kilit rol oynuyor. Fon; BM kuruluşları, hükümetler, özel sektör ve göçmen toplulukları arasında iş birliğini teşvik ediyor.

Türkiye’de hayata geçirilen bu ilk program, sadece çevre dostu bir ekonomi değil, aynı zamanda daha adil ve kapsayıcı bir toplum inşa etmenin de zeminini oluşturuyor.

Sürdürülebilir Gelecek Kapsayıcı Olmak Zorunda

Bu ortak programla birlikte Türkiye, yalnızca çevresel bir dönüşüm değil; göçmen, kadın ve gençleri merkeze alan sosyal bir kalkınma modeli de inşa etmeye aday olduğunu ortaya koydu. Kapsayıcılık ve sürdürülebilirliğin iç içe geçtiği bu yeni model, Türkiye'nin yeşil geleceğine açılan kapı olabilir.

Kaynak: Tuğçe Dokumacı