Seren SABUNCU

Tarsus Belediyesi Temmuz Ayı Olağan Meclis Toplantısı'nın 2. Birleşimi yapıldı. Tarsus'un Kulak Köyü'nde Tarsus Belediyesi'ne tahsis edilmiş tarım alanlarının Kaymakamlık tarafından tahliye edilme kararı, birkaç gün sonra Kaymakamlıktan tarafından 'sehven yanlışlık yapılmış' diyerek tahliye edilmesi kararından vazgeçmesi uzun tartışmalara neden oldu. Kararın siyasi baskı olduğu da ortaya atılan konular arasında.

Diyarbakır’da nefes borusuna yiyecek kaçan öğrenci, öğretmenin “Heimlich manevrası” ile kurtarıldı. Diyarbakır’da nefes borusuna yiyecek kaçan öğrenci, öğretmenin “Heimlich manevrası” ile kurtarıldı.

'İŞGALCİ BİZMİŞİZ GİBİ ALGI YARATMAKTAN VAZGEÇİN'

Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan, hazineye ait Kulak Köyü'ndeki tarım alanının kamuya açılması gerektiğinin altını bir kez daha çizerek, 'İşgalci bizmişiz gibi algı yaratmaktan vazgeçin. Kanun ortada. Burası halka açık bir yer ve biz de harekete geçerek Tarsusluların en çok hak ettiği ve hasret kaldığı plajı yapmak istedik. Lakin 'işgalciyiz' diye yalan haberlerle başlayan bu hikaye Kaymakamlığın kararı ile tahliye edilmesi ve sonradan bu karardan vazgeçilmesine kadar uzuyor' dedi.

Başkan Bozdoğan, Kulak Köyü'nde Tarsus Belediyesi'ne tahsis edilmiş tarım alanlarını işgal eden kişilerin, yasalara aykırı ekim yapmaları ve hiçbir ücret ödemeden ticari bir faaliyette bulunmak üzere dikim yapma eylemlerinden söz etti. Tahliye işleminin Tarsus Belediyesi talebiyle Tarsus Kaymakamlığı yetkilileri tarafından Tarsus Jandarma Komutanlığı'na bağlı ekiplerin de eşlik etmesiyle yapıldığını, plajda devam edilen çalışmaların engellemelere maruz kaldığını ve 400 bin nüfuslu bir kentin yaz döneminde kavuşmayı beklediği plajın açılmasının önüne geçildiğini bir kez daha yineledi.

'RANT PEŞİNDE KOŞAN MÜTEAHHİTLERİ DE ARTIK BURADA BÖYLE ÖZEL ODALAR YOK'

Tarsus'u, Tarsusluları denize kavuşturmak için gereken her mücadeleyi vereceğini söyleyen Başkan Başkan Bozdoğan, kanunsuz hiçbir şey yapmadıklarına vurgu yaptı. Bozdoğan, 'Bu dava Tarsus halkının davasıdır. Biz hata yapmadık dimdikte ayaktayız. Bir tane siyasi partinin ilçe başkanı efendim oradaki tarladan para kazanıyormuş. Yapmayın ya günahtır. İster basını çağırın ister lobi oluşturun, ister ekmeyi yeniden deneyin. Sonuçları ne olursa olsun projeyi devam ettireceğim asla geri çekmiyorum. Bir başka belediye başkanı satabilir, peşkeşte çekebilir, rant uğruna da zaten çok dikkat edin bazı partilerdeki aday adaylarının saha çok kimlerden seçildiğine özellikle dikkat edin. O rant peşinde koşan tüccarların, müteahhitlerin hangi amaçla bir yerlere sığındığına çok dikkat edin. Ben Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan olarak beni bu koltuğa oturtan halkımın haklarını satmıyorum, sattırmayacağım. Ve özellikle de çok sevdiğim ve Tarsus'a çok değerli hizmetleri olan kaymakam beyin, hazine avukatına kadar danışarak verdiği kararı bir işgalci çiftçiye danışarak geri çekmeye çalışmasını hiç anlamış değilim' diye konuştu.

Bozdoğan, 'Tarsus halkı için mücadele veriyorsan bu mücadeleyi siyasi entrikalara çevirenleri ve bunları da kendi yakınlarına rant olarak getirenleri de bir çift sözüm var: bu makamda olduğum sürece hiçbir halt yiyemeyecekler. Yasal hakları neyse kanunda ne gerekiyorsa ben onu yaparım. Ve o bahsedilen rant peşinde koşan müteahhitleri de artık burada böyle özel odalar yok, e imar var. Bu müteahhitlerin özellikle rüşvetle, rantla uğraşanları hepiniz tanıyorsunuz. Gerekeni yapmanızı da rica ediyorum.

'TAHLİYENİN DİKKATE ALINMAMASININ HUKUK LİTERATÜRÜNDE KARŞILIĞI YOKTUR'

CHP Meclis Üyesi Ali Dinçsever, kıyının 30 yıldır işgal altında ve oradaki hiç kimsenin yasal dayanağı olmadığını söyleyerek, 'Burasının bir kısmı kaymakamlığın yazısında da belirtildiği gibi sit alanı bir kısmı da zaten kıyı kenar çizgisinin içerisinde. Bırakın yapılaşmayı, ekim dikim yapmayı siz oraya en ufak bir tesis dahi, bir çit dahi çekemezsiniz yasal olarak. Çünkü halkın kullanımında olan bir yer burası' dedi.

Söz konusu alanın Kaymakamlık tarafından tahliye edilmesi kararından vazgeçilmesi konusuna değinen Dinçsever ana akıma haber yaptıranlara seslenerek, 'Ulusal kanallara kadar yalan haber yaptırdınız. Şimdi de kaymakamlığın vazgeçtiğini kabul ediyorsunuz. Hani Tarsus Belediyesi tahliye etmişti burayı' diye sitem etti ve Belediyeden özür dilenmesini istedi.

CHP'li Dinçsever, tahliye edilmesi için uzlaşılarla hareket ettiklerini ama birkaç kişinin hakkı olmadığı halde itiraz etmesi üzerine konuyu kaymakamlığa taşıdıklarını söyleyerek şöyle devam etti, '5 kez mülki amirliğine yazı yazdık. Nihayetinde kaymakamlığa gittik ve kaymakamlık bizi haklı buldu ve orayı tahliye etti. Sonrasında sehven yanlışlık yaptım diyor. Yapılan tahliye kararının dikkate alınmamasını yazıyor. Bir mülki amirlik böyle bir yazı yazabilir mi? Her şeyi ilkeli yapmak lazım. Eğer kaymakamlar bir siyasi parti ilçe yönetiminin tesiri ve yetkisi altına girerlerse işte böyle garip, anlaşılmaz sonuç çıkar ortaya. Tahliyenin dikkate alınmamasının hukuk literatüründe karşılığı yoktur. Haksız yere vatandaşı çıkardım mı diyorsun. O zaman bunu bana yazı yazarak demeyeceksin. Gidip vatandaşın zararını karşılayacaksın ve özür dileyeceksin. Bu iş böyle olur. Kaymakamlık bir köy kahvesinde siyaset meydanına çevrilemez. Biz belediyenin yeri diyerek boşaltmıyoruz zaten burayı. Belediyenin yerini zaten boşaltma yetkisi var bizde. Biz diyoruz ki oralar kamunun malı, hazineye ait yerler, sit alanları diyoruz. Biz söylemeden orayı boşaltmak zaten mülki amirliğin, kaymakamlığın görevidir. Bizim ne kaymakamlıkla ne valilikle ne büyükşehirle bir sorunumuz yok. Kamu yararı neyse onu savunmaya devam edeceğiz' diyerek konunun takipçisi olacaklarını ve kamu yararı için ne gerekiyorsa onu yapacaklarının altını çizdi.

Editör: Haber Merkezi