Tuğçe Dokumacı
Gazeteci Özlem Akarsu Çelik’e açıklamalarda bulunan Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkanı Vahap Seçer, kurumsal parti içi disiplin vurgusu yaparak herksin farklı şekilde konuşmamasının önemine dikkat çekti. Barış sürecine dair de açıklamalarda bulunan Seçer, Kürt sorunun CHP ve MHP’siz olamayacağının altını çizdi.
“MUHALEFET GÖREVİMİZİ YAPMAMIZ LAZIM”
Toroslar Belediyesi’nin önceki dönemlerde ‘yer ile yeksan’ olduğunu belirten Seçer, “30 yıl aradan sonra çok başarılı bir CHP’li arkadaşımız seçildi. Müfettiş gelip eski dosyaları alsın, geriye dönük incelesin, ne kadar insan varsa o dönem görevli, hepsini gözaltına alır. O kadar yanlış işler yapılmış” ifadelerini kullandı.
Esenyurt Belediyesi Başkanı Ahmet Özer’in sabah erken saatlerde evi basılarak gözaltına alınmasını hatırlatan Seçer, “Sabahın 5’inde Esenyurt Belediye Başkanı yatağından alınıyor, sonra ana muhalefet liderine teşekkür ediliyor. Bu paradoksal durumun üzerinde düşünülmesi gerekiyor. Biz ana muhalefet partisiyiz ve muhalefet görevimizi yapmamız lazım” dedi.
“Aynı anda hem sevip hem dövüp hem teskin ediyorlar” diye konuşan Seçer, “Bir partinin kurumsal kimliği, parti içi disiplini, parti tüzüğü olur. Herkes farklı ağızdan konuşmaz. Bir parti bundan uzaklaşırsa o partiyi derdest etmek kolaylaşır. Mevcut parti yönetiminin bu konuda çok daha dikkatli olması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
“KLİKLER VE PARTİ İÇİ TARTIŞMALARDAN UZAKLAŞMAMIZ LAZIM”
Seçer, şu şekilde devam etti: “CHP’nin şu anda yapacağı iş belediyelerin başarılı olması için destek sağlamak, Türkiye’nin gerçek gündemi ekonomiye odaklanmaktır. Gereksiz fantaziler peşinde koşup normalleşme, yumuşama… Bunlar ana muhalefet partisinin gündemi değildir. Cumhurbaşkanı adaylığı tartışması partide çok erken başladı ve yandaş basın bunu manipüle ediyor. Genel Merkez yöneticilerinin ve adı geçen aktörlerin bunu görmesi lazım. Seçmen dağınık bir parti görmek istemiyor. Klikler ve parti içi tartışmalardan uzaklaşmamız lazım”
“BARIŞ SÜRECİ YÜRÜTÜLECEKSE BU CHP VE MHP’SİZ OLMAZ”
Kurumsal kimliği ön planda ve parti içi disiplinine uyan bir parti olursa bu tartışmaların hiçbirinin olmayacağının altını çizen Seçer, “Siyasetçiler, bu kadar kritik konularda bir şey yapmıyorsa da susmasını bilmeli. Genel başkan ile bir belediye başkanının açıklamaları birbiri ile çelişmemeli. Üç başkan da (Mansur Yavaş, Tanju Özcan, Burcu Köksal) benim görevdaşımdır, hepsine saygım var ama kurumsal bir parti nasıl olur, bunları söylemek zorundayım. Eğer bir barış süreci yürütülecekse bu, CHP ve MHP’siz olmaz. Ancak iktidar yetkilileri barış süreci demiyor. İlk barış sürecinde CHP ve MHP sürecin dışında kalmış, karşı durmuştu. Ben bugün de böyle bir samimiyetin olduğuna inanmıyorum” ifadelerine yer verdi.
KÜRT SORUNU SADECE TÜRKİYE’DE DEĞİL
Kürt sorunun sadece Türkiye’de değil Irak, İran ve Suriye’de olduğunu belirten Seçer, “Bir Kürt sorunu vardır. Sadece Türkiye’de de değil Irak, İran, Suriye’de de var ve bu dört ülke arasında bunu en rahat aşabilecek ülke Türkiye. CHP’nin yetkili görevlililerinin ince eleyip sık dokuyarak politikalar üretmesi gerekiyor. Her söze atlamamak gerekiyor” dedi.