Bugün uygulanan eğitim sistemi diplomalı cahil yetiştiriyor.

                Cumhuriyetin ilk yıllarında kırk bin köyün, otuz sekiz bininde okul yoktu ama bu kadar da diplomalı cahil yoktu.

                O zamanın cahilleri, okuma yazma bilmeyen cahildi.

                Zamanımızın cahilleri ise okuma yazma bilen diplomalı cahil ve geçmişin cahillerinden de daha tehlikeli.

                Bu eğitim sistemi, laik cumhuriyet ve aydınlanma devrimleri için tehlikeli diplomalı cahil yetiştiriyor.

                Bu yazılanlara karşı çıkanlar olacaktır.

                Karşı çıkanlar istedikleri kadar karşı çıksın.

                Diplomalı cahil yetiştirilmiyorsa şunlar nereden geldi?

                Her halde uzaydan gelmediler?

                Son yapılan yüksek öğrenime geçiş sınavında yüz binlerce öğrenci matematikten sıfır çekiyor.

                LGS Sınavında, sınava giren bir milyon iki yüz otuz altı bin üç yüz sekiz öğrenciden, yerleştirilen öğrenci sayısı yüz seksen sekiz bin sekiz yüz yetmiş beş. Başarı oranı yüzde on sekiz üç.

                Prof. Sıfatı taşıyan şahıs 15 Temmuz darbe girişiminde şu iddiayı ortaya attı:

                “Adam apartmanın on birinci katında balkondan gelen F16 uçağına kafa atarak düşürdü.”Diyor.

                Başka bir meczup,” uçak geliyordu ayağımdaki terliği çıkarıp fırlattım ve uçak düştü.”

                Bir şahıs da çıkmış gelen tankın egzoz borusuna üzerindeki atleti çıkarıp tıkıyor ve tankı stop ettirerek durduruyor.

                Dini eğitim almış, İlahiyat Fakültesi mezunu şahıs, kadınların okutulmasını, iş yerinde çalışmasını, yalınız sokağa çıkıp gezmesini dinen günah sayıyor ve istemiyor.

                Yirmi birinci yüz yılı Türkiye’sindeyiz.

                Dünya’da başka toplumlar yapay zekâ ve benzeri şeylerle uğraşırken, biz doğal zekâyı bile nasıl ve nerede kullanıyoruz?

                Halen Orgeneral Mustafa İsmet İnönü’nün asker kaçağı olduğuna inananlar var.

                Bunu söylerken de,” İsmet Paşa asker kaçağı.”Diyor.

                “Türkiye’yi Atatürk kurtarmadı .”Diyen siyasetçi ve yönetici var.

                On üçüncü yüz yılın başlarında,”kadınlarınızı okutun.”Diyen bir Hacı Bektaşi Veli varken, yirmi birinci yüz yılda, yazılanları söyleyen diplomalı cahillerimiz var.

                Ülkemizde üç yüz yedi tane tarikat ve cemaat var.

                Neden?

                İnandığı dini bilmeyen, Arapça anlamadan ezbere okuduğu Kuranı, okuduğuna inanan insanlarımızın sayısı milyonlar.               

                Bunları söyleyen ve inananlar cahil değil de nedir?

                Bu insanlar, söyleyenler de inananlarda bu eğitim sisteminde yetiştirilmedi mi?

                Bu milletin geleceğini, diplomalı cahil yetiştirerek tehlikeye atamaya kimsenin hakkı yoktur.

                Bunlara neden olanları bir gün millet yetkiyi sandıkta elinden alacak ama yapılanlar uzun zaman etkisin gösterecektir.

                Milli Eğitim yetkilileri kendileri söylüyor:

                “Orta öğretim öğrencilerinin %66’sı okuduğu Türkçe bir metni tam olarak anlayamıyor.”

                Peki! Bu öğrencilerin eğitim ve öğretim dili Türkçe değil mi?

                Japonya’da bir gazetelerin günlük satışı dört milyondur. Ülkemizde ulusal ve yerel gazetelerin toplam günlük satışı üç milyon yok.

                Ders kitapları dışında, ülkemizde yıllık okunan kitap sayısı genel nüfusa altı kişiye bir kitap düşerken, bu sayı gelişmiş toplumlarda kişi başına 28-32 kitap arasında düşüyor.

                Az okuyan, çok konuşan, ama her konudan anlayan insanlarız.

                Hele siyasilerimizden bazılarının anlamadığı konu yok.

                Bilimsel konular, tıp, eğitim, tarım, sanayi, ekonomi vs.

                Batı toplumlarında şöyle bir söz vardır:

                “Çok şey biliyorsan, hiç bir şey bilmiyorsun demektir.”

                                                                                                                             20 Ekim 2023 Cuma.

                                                                                                                             Ahmet Yılmaz.