DEM Parti Heyeti-Ahmet Davutoğlu Görüşmesi Başladı DEM Parti Heyeti-Ahmet Davutoğlu Görüşmesi Başladı

CHP Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan Sorumlu Gölge Bakan Gülşah Deniz Atalar, Yunus Emre Enstitüsü’nde patlak veren yolsuzluk skandalı ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Atalar, kamu denetim elemanlarının titiz çalışmaları sayesinde ortaya çıkarılan yolsuzluğun boyutlarının dudak uçuklatıcı olduğunu belirterek, “Yunus Emre’nin adını bile kirlettiler” dedi.

Yolsuzluk Yöntemleri ve Büyük Soru İşaretleri

Deniz Atalar’ın açıklamasına göre, Enstitüde milyonlarca lira usulsüz fatura işlemleriyle zimmete geçirildi. Kamuoyunun gündemine bomba gibi düşen iddialar, tabela şirketler üzerinden sahte alım-satım işlemlerini içeriyor. Bu yolsuzluk ağı içerisinde başkan, daire başkanları ve sahte fatura düzenleyen şirket yetkilileri bulunuyor. Gözaltına alınan isimler arasında Enstitü Eski Başkanı Şeref Ateş ve bazı kritik bürokratlar yer alırken, başkan yardımcılarının skandala karışmalarına rağmen yalnızca istifa ettirilmeleri dikkat çekti.

Siyasi Bağlantılar Göz Ardı Edilemez

İstifa eden isimlerden Rahmi Göktaş’ın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Mahinur Göktaş’ın eşi, Abdullah Kutalmış Yalçın’ın ise MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın oğlu olması, siyasi koruma iddialarını güçlendirdi. Deniz Atalar, “Bu kadar büyük bir yolsuzluk hiyerarşik bir zincirin onayı olmadan gerçekleşemez. Peki bu kişilerin sorumluluğu yok mu?” diye sorarak yönetim anlayışını eleştirdi.

Yurtdışına Kaçış ve Koruma Kalkanı

Enstitü eski başkanı Şeref Ateş hakkında gözaltı kararı çıkmasına rağmen yurtdışına kaçtığı bilgisi gündeme geldi. Atalar, “Yönetim kurulu üyeleri ve Vakıf Mütevelli Heyeti bu süreçte ne yaptı? Sadece kendi isimlerini web sitesinden kaldırmak dışında hangi adımları attılar?” sözleriyle Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerine yüklendi.

Tabela Şirketlerle Zimmete Geçirilen Milyonlar

Yapılan usulsüzlüklerde tabela şirketler üzerinden sahte fatura kesildiği, hiç gerçekleşmeyen mal ve hizmet alımlarının sanki yapılmış gibi gösterildiği tespit edildi. Bu işlemler karşılığında yüklü miktarda komisyonlar alındı ve milyonlarca lira kamu bütçesinden aktarıldı. Atalar, bu olayın sadece Yunus Emre Enstitüsü’nü değil, kamu yönetiminde yaşanan genel bir yozlaşmayı temsil ettiğini belirtti.

Kim Hesap Verecek?

Gülşah Deniz Atalar’ın açıklamalarında öne çıkan sorular şunlar oldu:

  • Yolsuzluk soruşturması, Şeref Ateş’in 9 yıllık başkanlık döneminin tamamını kapsıyor mu?

  • İstifa eden ve siyaseten korunan başkan yardımcıları soruşturmanın neresinde yer alıyor?

  • Siyasi bağlantıları olan isimlerle ilgili herhangi bir açıklama yapılacak mı?

Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor

Kamuoyunda skandalla ilgili tepkiler dinmiyor. Vatandaşlar, milyonlarca liralık kamu kaynağının akıbetine dair tatmin edici açıklamalar bekliyor. Atalar, “Bu boyuttaki yolsuzlukları ortaya çıkaran denetim elemanları alkışı hak ederken, göz yumanlar ve koruyanlar hesap vermelidir. Kültür ve Turizm Bakanlığı sessizliğini bozmalı ve kamuoyunu bilgilendirmelidir” diyerek çağrıda bulundu.

Yunus Emre’nin ismini dünyada kültür elçisi yapmak için kurulan bir enstitünün, böylesi bir skandalla anılması, kamu vicdanını yaraladı. Soruşturmanın seyri, yalnızca Yunus Emre Enstitüsü değil, kamu yönetimi anlayışında da derin bir sorgulamayı beraberinde getiriyor.

Editör: Hüsamettin Tanrıkulu