Çukurova’nın geleceği, Mersin’in ekonomik ve stratejik gücüyle şekillenecek. MÜSİAD Mersin Şube Başkanı Mehmet Sait Kayan, Çukurova Havzası’nın, Türkiye’nin bölgesel kalkınmasında lokomotif olabilmesi için Mersin’in potansiyelinin ve stratejik konumunun göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti. Mersin, sadece bir şehir olmanın ötesinde, havzanın ekonomik, lojistik ve ticaret merkezinin merkezi haline gelerek, Türkiye’nin kalkınma hedeflerine önemli katkılar sunabilir.
Mersin, Çukurova Havzası’nın Lokomotifi Olmalı
Mehmet Sait Kayan, yaptığı açıklamada, Çukurova Havzası’nın sadece coğrafi bir tanımlama değil, bölgenin üretim, sanayi, lojistik, tarım ve ticaret alanlarında birleşmiş güçlü bir ekonomik platform olması gerektiğini vurguladı. Adana, Mersin, Osmaniye, Hatay ve çevre illerinin bu havzada entegre bir şekilde gelişerek Türkiye'nin doğrudan dışa açılan bir üretim üssü haline gelebileceğini belirtti.
Kayan, Mersin’in Türkiye’nin en büyük limanına, serbest bölgesine, uluslararası havalimanına, gelişmiş organize sanayi bölgelerine ve tarım potansiyeline sahip olmasının, bölgeyi önemli bir ticaret kapısı haline getirdiğini ifade etti. “Mersin, bu havzanın sadece bir parçası değil; aksine bu havzanın lokomotifidir, taşıyıcı koludur, stratejik üssüdür. Eğer Mersin vites yükseltip daha da gelişirse, Çukurova uçar. Bir bakıma Çukurova’nın geleceğini Mersin şekillendirecek” dedi.
Bölgesel Kalkınma İçin Ortak Ekonomik Platform
Kayan, Çukurova Havzası’nın daha güçlü bir kalkınma için bölgesel işbirlikleriyle yönetilmesi gerektiğini belirtti. Bölgedeki şehirlerin ortak bir ekonomik platform oluşturması gerektiğini vurgulayan Kayan, limanlar, lojistik, sanayi, tarım ve teknoloji merkezlerinin entegrasyonu ile Türkiye’nin küresel ticarette daha rekabetçi bir konuma gelebileceğini ifade etti. Çukurova Havzası’nın, bölgesel strateji ile gelişen ve her alanda güçlü üretim yapabilen bir merkez haline gelmesi gerektiği konusunda kararlı adımlar atılmasının zorunlu olduğunu söyledi.
Yatırımcı Dostu Çevre Oluşturulmalı
Mersin’in potansiyelinin tam olarak kullanılması için altyapı sorunlarının hızla çözülmesi gerektiğini belirten Kayan, özellikle D-400 karayolundaki yoğunluğun azaltılması, yeni çevre yollarının projelendirilmesi ve Mersin Limanı’nın kapasitesinin artırılması gerektiğine dikkat çekti. Ayrıca, yeni sanayi alanlarının oluşturulması, organize sanayi bölgelerinin altyapısının güçlendirilmesi ve yatırımcılara uygun finansman ile enerji teşviklerinin sunulmasının önemine değindi. Yatırım ortamının iyileştirilmesi gerektiğini belirten Kayan, bürokratik engellerin kaldırılmasıyla birlikte üreticilerin hızlıca faaliyete geçebileceği ortamların oluşturulmasının önemine dikkat çekti.
Dijitalleşme ve Akıllı Şehir Uygulamalarıyla Rekabet Gücü Artırılmalı
Kayan, dijital altyapıların güçlendirilmesi ve akıllı şehir uygulamalarının yaygınlaştırılmasının, Mersin’in rekabet gücünü artıracağını söyledi. Teknoloji destekli belediyecilik anlayışıyla, vatandaşların ve iş dünyasının daha etkin ve şeffaf hizmetlere ulaşmasının sağlanabileceğini belirtti. Dijitalleşmenin, kaynakların daha etkin yönetilmesine olanak tanıyacağına ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmanın kolaylaşacağına vurgu yaptı.
Mersin’in genç nüfusu, kadın girişimcileri, üniversiteleri ve teknoparkları ile dönüşüm sürecine hazır olduğunun altını çizen Kayan, kentin dijitalleşme ve akıllı şehir uygulamalarıyla da rekabet gücünü artırabileceğini belirtti.
MÜSİAD Mersin Dönüşüm Sürecinde Aktif Rol Alacak
MÜSİAD Mersin Şube Başkanı Mehmet Sait Kayan, şehrin ekonomik ve sosyal anlamda daha ileriye taşınması için tüm kurum ve kuruluşların ortak akıl etrafında buluşması gerektiğini vurguladı. MÜSİAD Mersin Şubesi olarak, bu dönüşüm sürecinin her aşamasında aktif rol alacaklarını belirten Kayan, “Kalkınma yerelden başlar. Mersin güçlenirse, Türkiye kazanır” şeklinde konuştu.
Kayan, Mersin’in geleceğini şekillendirecek bu vizyonun tüm paydaşlarla işbirliği içinde hayata geçirilmesi gerektiğini ifade ederek, şehrin daha rekabetçi ve sürdürülebilir bir hale getirilmesi için kararlı adımlar atılması gerektiğini belirtti.
