Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin Milletvekilleri Ali Bozan ve Perihan Koca, Mersin'in gündemine dair bu hafta hazırladıkları raporla kentin fotoğrafını gözler önüne serdi. Küresel Organize Suç Endeksi’nin 2023 raporuna göre Türkiye’de organize suçların son yıllarda yükselişe geçtiğini belirtilen raporda; geçmişte kokain ticaretinin düşük düzeyde olup 2021 sonrasında basında sık sık Mersin limanında muz kargosu içerisinde kokain ele geçirildi haberleri görmeye başladıklarına dikkat çekildi.
'UYUŞTURUCU; EKONOMİ, TOPLUMSAL VE SİYASAL İLİŞKİLER'
Bahsi geçen rapora göre uluslararası uyuşturucu kartelleri uyuşturucuyu dolaşıma sokmak için yeni rotalara ararken transit kokain ticaretinin bir kısmının Türkiye üzerinden Avrupa ve Balkanlara ulaştırıldığının altını çizen raporda; "Uyuşturucu tacirlerinin Mersin limanını kullanarak uyuşturucuyu ülke içine ve dışına taşıyabilmeleri ancak ve ancak kamu kuruluşlarına yerleşmiş kişilerin çeşitli düzeylerindeki iş birliği ile mümkün. Bu ağ açığa çıkarılmadan uyuşturucu sevkiyatının önlenmesi mümkün değil. Bürokrasinin sadece bu çetelerle bağı yok. Türlü liman kaçakçılığı ile bürokrasi mensuplarının bağı birçok kez basına yansıdı. Geçtiğimiz Şubat ayındaki haber bunun kanıtı. Mersin emniyet eski müdürü Mehmet Aslan’ın kardeşinin makaron kaçakçılığından gözaltına alınması, ardından hem kardeşin hem Mehmet Aslan’ın hem de kimi polislerin sabıkalı bir cinayet zanlısıyla görüntülerinin ve bağlantılarının ortaya çıkması olayı halen taze. Girdiği her noktada, güzergahının her noktasında kendi kirli ilişkilerini kurarak gidiyor uyuşturucu. Kendi ekonomik ilişkilerini, toplumsal ilişkilerini kuruyor. Siyasal ilişkilerini de kuruyor. Yerel mafyatik ağlar, çeteler, yerel tacirler bu yolla oluşuyor. Bizim gündelik yaşamımıza nasıl yansıyor bu? Özellikle yoksul mahallelerde uyuşturucu kullanımının arttığını görüyoruz. Bu bizim öznel gözlemimiz değil. Elde bir sürü veri var. Mersin’de uyuşturucu kullanım yaşı 10’a inmiş durumda. Uyuşturucu satış bölgesi paylaşım savaşları, rant paylaşım savaşları yaşanıyor. Öte yandan gençleri sadece uyuşturucu kullanımına değil ayrıca çeteleşmeye ve suç işlemeye de itiyor bu ağlar. Bağımlılık beraberinde yeni bir suç yelpazesi açıyor. Bu suç yelpazesi içerisinde uyuşturucu alabilmek için hırsızlık, gasp gibi suçlar işlenebiliyor. Ya da kullanım sonrasındaki bilinçsizlik haliyle birçok şiddet vakası yaşanıyor. Basit bir basın taramasıyla bu suç yelpazesinin unsurları görülecektir" ifadelerine yer verildi.
'HAFTADA BİR CİNAYET İŞLENİYOR'
Kentte ateşli silah kullanımı vakasıyla karşı karşıya olduklarını, her silahlı şiddet olayının kayıtlara geçilmediğine işaret edilen raporda, "Bu da ayrı bir tartışma konusu. Kimi bölgelerde devletin kolluğunun bir hükmü yok. Suç ve çeteleşmeye terk edilen yoksul mahallelerde ateşli silah şiddeti gündelik yaşamın bir parçası haline geldi.Yine de eldeki verilerle konuşacak olursak öncelikle elimizde 2023 yılına ait veriler var. Umut Vakfı’nın verilerine göre Mersin’de 2023 yılında kayda geçen ateşli silah kullanımı olaylarında 52 olay yaşandı. Bu olaylarda 46 kişi öldürüldü. 33 kişi yaralandı. Bunlar çok yüksek rakamlar. Ortalama 8 günde 1 insan ateşli silahla katledilmiş. Neredeyse haftada bir cinayet işlenmiş" diye belirtildi.
'İŞSİZLİK ÇOK YÜKSEK'
Mersin Limanı’nın genişletme projesine değinilen raporda; yapılan tüm hukuki başvuruların limanın genişlemesi lehine karar verildiği belirtildi. Tarım kenti olan Mersin çiftçisinin ne işçi ücretlerini ne de tarımın diğer girdilerinin maliyetlerini karşılayamadığına dikkat çekilen raporda; işçilerinde güvencesiz çalıştırıldığı ve iş cinayetlerine kurban edildikleri belirtilerek, "2023’te Mersin’de en az 37 işçi iş cinayetlerinde öldü. 2024’ün ilk 4 ayındaki rakamlara bakacak olursak ocak ayında 7, mart ayında 9 olmak üzere toplam 16 işçi iş cinayetinde katledildi. Nisan ayında TÜİK 2023 istihdam verilerini açıkladı. Mersin ilimizi de içerisinde alan TR62 bölgemiz (Adana ve Mersin’den oluşuyor) işsizlik oranının en yüksek olduğu bölgeler sıralamasında üçüncü basamakta bulunuyor. İşsizlik oranının yüzde 9,9 ile 12,3 arasında değişkenlik gösterdiği bölgemiz bu ortalamasıyla Türkiye ortalamasının üzerinde yer alıyor.Deprem sonrası çok fazla göç alan Mersin’de geçim derdi daha fazla arttı. Gelen göçle ve ekonomik krizle beraber kiralar fahiş miktarlara çıktı. Barınma sorunu adeta barınma krizine dönüştü. Serbest bölgeye baktığımızda devasa kârların yapıldığı gerek iç pazara gerekse de dış pazara büyük miktarda tekstil ürününün üretildiği bir bölge burası. Bölgeyi defalarca gezdik ve hep aynı konu başlıkları üzerine konuştuk işçilerle: Ücretler düşük, çalışma koşulları ağır, sömürü yoğun. Tekstil sektörü öyle bir sektör ki işçilerin hem iş yaşantılarını hem de iş dışı yaşantılarını olumsuz etkiliyor" ifadelerine yer verildi.
'13 YILDIR AÇILIŞI YAPILMADI'
Akkuyu Nükleer Güç Santralinin durumuna dikkat çekilen raporda; santralin işlemesi için son aşamaya girildiği, bu sürecin her aşamasında bir kaza, skandal ve olay görüp, görmeye de devam ettiklerini belirtildi. Santralde işçi cinayetlerinin de yaşandığına işaret edilen raporda, işçilerin iş güvenliğinin yanı sıra çalışma koşullarının elverişsiz oluşu ile maaş alma sorunları yaşadıkları belirtildi. Çevre sorunları ile kadına dönük şiddet ve cinayetlere dikkat çekilen raporda; Çukurova Bölgesel Havalimanı'nın 13 yıldır bitirilmediğine belirtilerek, "Diğer yandan havalimanının sanki bölge halkını kalkındıracak bir unsurmuş gibi anlatılmasına çok fazla tanık olduk. Mersin bölgesi sanki bu havalimanıyla ihya olacakmış gibi anlatıldı hep. Oysa deprem sonrasında olsun, öncesinde olsun acil barınma, geçim sıkıntısı, yoksulluk, gıdaya erişmiş gibi çok acil talepler öne çıkıyor. Havalimanının bu sorunlarla doğrudan hiçbir bağlantısı yok."