MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuşuyor. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor. 

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

* Kimi zaman kabaran hüzün dalgalarının altında çaresiz kalırız. Kimi zaman da ihmaller zincirleri ile tutuşur, kara dumanı ile boğuluruz. Türkiye, 21 Ocak 2025'te geceyi sabaha bağlayan bir saatte, tam bir hafta önce korkunç bir felaketle sarsıldı. Bolu Kartalkaya'daki ahşap yapılı otelde çıkan yangın, 78 kardeşimizi, 78 masum insanımızı, 78 suçsuz vatandaşlarımızı hem yakarak hem de zehirli dumanla boğarak hayattan kopardı. Tatile gidip de sıralı tabutlarda evlerine dönen merhum vatandaşlarımıza, karneleri yetim bırakılan çocuklarımıza Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Tekraren başımız sağ olsun. Bu faciadan yaralı kurtulanlara ve tedavi altında tutulanlara şifalar diliyorum. 

GÖZYAŞLARINI TUTAMADI

Konuşmasının bu kısmında Bolu Kartalkaya'daki yangın faciasında hayatını kaybeden çocukların isimlerini sayan MHP lideri, gözyaşlarını tutamadı. Bahçeli, daha sonra konuşmasına yeniden devam etti.

Barış Pehlivan ve Halk TV Yöneticileri Tutuklama Talebiyle Mahkemeye Sevk Edildi Barış Pehlivan ve Halk TV Yöneticileri Tutuklama Talebiyle Mahkemeye Sevk Edildi

"DEĞERSİZ TARTIŞMADAN BİR ŞEY ANLAYAN VAR MI?"

* Boğaz dokuz boğumdur. 8'i yutkunmak 1'i de konuşmak içindir. Ortada dehşet uyandıran bir enkaz, yürekleri kavuran bir acı varken olmaması gereken sorumlu izi sürmek için yapılan karşılıklı sataşmaların ur gibi etrafı sarması insanlığımızı utandıracak boyuttadır. 8 aile yok olmuş kimin umrunda? 36 çocuğumuz hayata veda etmiş, kimin gündeminde? Şu anda buz gibi bir toprağın koynundalar. Allah için birisi söylesin, değersiz tartışma anaforundan bir şey anlayan var mıdır? Hangi ara insanlık değerlerine bu kadar yabancılaştık. Hangi ara siyasi ihtirasların bu kadar eline düştük? Yarısı çocuk olan 78 vatan evladının hesabını kim ya da kimler verecek? 

* Otel yangınında kimin sorumluluğu bulunuyorsa hesabını vermesi kaçınılmaz bir hukuk gereğidir. Kutuplaşma sahnesi kurmak namertliktir. Masumlar yanmış otelden çıkarılmamışken onu bunu suçlayıp işin içinden kurtulma telaşına kapılmak narsistliktir. Ahlaklı olmanın ilk şartı esasen sorumlu olmaktır. Gerçekleri bastırmak veya baltalamak ahlakın değil, adaletin ilgi sahasındadır. 

Kaynak: Haber Merkezi