Tırnak sağlığımız düşündüğümüzden daha önemli.
Antik Yunan hekimleri empiyem (akciğerler ile çevresindeki zar arasını irin doldurduğu durum) olan bir hastada ilk kez 'tırnak kulübasyonunu' tanımlamıştır. Kulübasyon, tırnağın ters bir kaşık gibi göründüğü durumdur. Günümüzde kulübasyon, sadece empiyemle değil, aynı zamanda kistik fibroz, karaciğer sirozu ve tiroid durumları ile de bağdaştırılıyor.
Hastalığı işaret eden başka bir tırnak değişikliği de Lindsay tırnaklarıdır.
Bu, bir veya daha fazla tırnağın yarısı beyaz ve yarısı kırmızımsı kahverengi olduğu durumdur. Kronik böbrek hastalığı olan kişilerin yaklaşık yüzde 50'sinde bu tür tırnaklar görülür. Ancak, bu aynı zamanda karaciğer sirozu ve Behçet hastalığı, kan damarlarının iltihaplanmasına neden olan nadir bir durumun işareti de olabilir. Terry tırnakları, bir veya daha fazla tırnağın zemin camı görünümüne sahip olduğu durumda da karaciğer sirozu işareti olabilir, ancak tip 2 diyabet, böbrek yetmezliği ve HIV ile de ilişkilendirilir.
Bazen tırnak rengindeki ve desenindeki değişiklikler korkutucu olmayabilir ve sadece yaşlanmanın işaretleri olabilir.
Neapolitan tırnakları, üç ayrı renk bölgesi nedeniyle bu adı almıştır ve genellikle 70 yaşın üzerindeki kişilerde görülür ve endişe edilecek bir durum değildir. Tırnaklar, elin sağlıksız olduğunu gösterebilecek tek kısım değildir. Avuç içleri de bir hikaye anlatabilir. Eğer avuç içleriniz durduk yere terliyorsa, bu, ter bezlerinin aktif hale gelmesine neden olan hatalı sinir sinyallerinden kaynaklanıyor olabilir. Bu durum zararsız ise, birincil hiperhidroz olarak adlandırılır. Ancak açıklanamayan terli avuç içleri tiroid problemlerinin bir işareti olabilir.
Daha endişe verici bir avuç içi değişikliği ise ellerin avuç içlerinde ve parmaklarında küçük kırmızı veya mor renk değişikliklerinin görünmesidir.
Bu, yüksek ölüm oranına sahip olan bakteriyel endokardit (kalbin iç astarının iltihaplanması) işareti olabilir. Bu renk değişiklikleri iki formda gelir: Osler nodülleri ve Janeway lezyonları. Osler nodülleri tipik olarak parmaklarda saatlerce veya günlerce görünen acılı kırmızı renkli nodüllerdir. Janeway lezyonları ise düzensiz şekilli, değişken boyutlarda ve genellikle avuç içlerinde görülür ve acısızdır, birkaç günden birkaç haftaya kadar sürebilir.
Bu iki avuç içi deseni çok ciddidir ve acil tıbbi müdahale gerektirir.
Bir diğeri ise ellerde karıncalanma hissetmek.
Eğer elinizde geçmeyen bir karıncalanma hissederseniz, bu karpal tünel sendromu belirtisi olabilir. Bu durumda, bilekteki büyük bir sinir sıkışmıştır ve uyuşukluk, karıncalanma veya ağrıya neden olur. Genellikle tedavi olmaksızın iyileşir, ancak bir bilek ateli sinire baskıyı hafifletmeye yardımcı olabilir. Fazla kilolu veya hamile olan kişiler karpal tünel sendromu riski altındadır.
Elde karıncalanma aynı zamanda diyabet belirtisi de olabilir.
Diyabette yükselen kan şekeri, eller gibi uzuvlarda karıncalanma veya uyuşukluk olarak kendini gösteren sinir hasarına neden olur. Bu duruma 'diyabetik nöropati' denir. Herkes bir noktada karıncalanma yaşar, ancak eğer sık sık veya uzun süre yaşarsanız, doktorunuza görünmelisiniz.
Parmaklarınızın uzunluğu da belirli hastalıklar konusunda size bazı ipuçları verebilir.
Erkeklerde ve kadınlarda işaret parmağı ile yüzük parmağı uzunluğu farklıdır. Kadınlarda, bunlar genellikle eşit uzunluktadır, ancak erkeklerde yüzük parmağı tipik olarak işaret parmağından daha uzundur. Bunun, rahimdeki hormonlara maruz kalma ile ilgili olduğuna inanılır. Bu daha uzun yüzük parmağı ve işaret parmağı ilişkisi, erkeklerde ve kadınlarda birçok sporda daha iyi performans ile ilişkilendirilir.
Ancak aynı zamanda kadınlarda diz ve kalça osteoartriti geliştirme riski ile de bağlantılı olabilir.
Parmak uzunluğunuzu değiştiremezsiniz, ancak sağlıklı bir ağırlıkta kalarak, aktif kalarak ve kan şekerinizi kontrol altında tutarak osteoartriti önlemeye yardımcı olabilirsiniz. Aslında, bu tavsiyelere uyarsanız, çoğu hastalığı önleyebilirsiniz.
