Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ramazan Bayramı dolayısıyla AKP teşkilatlarına gönderdiği videolu mesajda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik devam eden soruşturmalara ilişkin çarpıcı ifadeler kullandı. Erdoğan, soruşturmaların ilerlemesiyle birlikte belediyelere uzanan suç örgütü ağının ortaya çıkacağını vurguladı.
Soruşturmalar Derinleşecek, Bağlantılar Ortaya Çıkacak
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarında öne çıkan konu, İBB’ye yönelik yürütülen terör ve yolsuzluk soruşturmaları oldu. Erdoğan, “Belediyeleri adeta ahtapot gibi sarmışlar. Sokak terörünü, soygunu perdelemeye çalışıyorlar” ifadeleriyle başlayan değerlendirmesinde, suç örgütlerinin yerel yönetimlerdeki varlığına dikkat çekti.
“Terör ve yolsuzluk soruşturmalarını takip ediyoruz. Suç örgütünün kollarının nerelere uzandığını görüyoruz. Sokak terörü, soygunu perdeleme çabasıdır. Soruşturma ilerledikçe ve derinleştikçe, belediyeleri ahtapot gibi saran suç örgütünün kollarının nerelere uzandığı elbette deşifre olacaktır” diyen Erdoğan, sürecin yalnızca İBB ile sınırlı kalmayacağının da sinyalini verdi.
"Bataklığa Çekilmeyeceğiz" Vurgusu
Mesajının devamında parti içi disipline de dikkat çeken Erdoğan, muhalefet partilerindeki iç tartışmalara değinerek, “Biz kendi gündemimize odaklanıyoruz. Bizi kendi bataklıklarına çekmek isteyenlerin tuzaklarına düşmeyeceğiz. Ana muhalefetin parti içi kavgalarına hiçbir şartta taraf olmayacağız” dedi.
Parti teşkilatlarında görev yapan isimlere de çağrıda bulunan Cumhurbaşkanı, “Teşkilatımızda yer alan arkadaşlarımızdan bu hassasiyetle hareket etmelerini bekliyoruz” diyerek, parti disiplini ve hedef odaklı siyaset vurgusu yaptı.
Ne Olmuştu?
İBB'ye yönelik çeşitli birimlerde "terörle iltisaklı personel çalıştırıldığı" ve bazı ihalelerde usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla başlatılan soruşturmalar, son dönemde hem İçişleri Bakanlığı'nın açıklamalarıyla hem de iktidar kanadından gelen mesajlarla kamuoyunun gündeminde yer alıyor. CHP’li İBB yönetimi ise bu iddiaların siyasi olduğunu savunuyor ve soruşturmaların seçim sürecine müdahale niteliği taşıdığını ileri sürüyor.
