Hatay depreminde ailesini enkaz altında kaybeden hemşire Abdullah Gül, yıkılma kararına rağmen binayı kapatmayan Sağlık Müdürü Mustafa Hambolat'ın görevden alınmamasını protesto etmek amacıyla Hatay Valisi Mustafa Masatlı'ya kargo ile 72 kefen gönderdi. Konuyu köşesine taşıyan İsmail Saymaz, kefenlerin üzerinde 6 Şubat depreminde Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi ek binasının enkazında can veren sekizi hemşire 72 vatandaşın adının yazıldığını belirtti.
Saymaz, "72 can gitti, AK Partili Sağlık Müdürü’ne soruşturma izni çıkmadı" başlıklı yazısında Mustafa Hambolat'ın ısrarla görevden alınmamasına ilişkin süreci şöyle aktardı:
"Hatay Valiliği’nin 19 Ağustos tarihli kararında binanın 2001’de hizmet vermeye başladığı, ilk deprem tetkikinin 2012’de yapıldığı, bu sonuçların bakanlığa bildirildiği, güçlendirme konusunda sürekli yazışma yapılarak, ödenek talebinde bulunulduğu ifade ediliyor.
Yeni hastanenin ise 2016’da faaliyete başladığı, ‘gelişen şartlar nedeniyle ihtiyaca binaen’ ek bina olarak hizmet vermeye devam ettiği anlatılıyor. Hastanelerin yapım, büyük onarım, bölüm açılması, yatak kapasitesinin belirlenmesi, taşınması ya da kapatılmasının il müdürlüğünün yetkisinde olmadığı savunuluyor.
Gereken tespit, tetkik ve yazışmaların yapıldığı belirtilerek, bu yüzden Hambolat hakkında soruşturma izni verilmediği kaydediliyor.
Kim açık tuttu?
Bu karar Hambolat’ı aklarken, devletin ağır kusur ve ihmalini ifşa ve ilan ediyor.
Şöyle ki:
Hambolat, binayı güçlendirmek için yazışma yaparak, ödenek istediyse olur vermeyen kimlerdir? Kimler ödenek vermeyerek, yıkımı kolaylaştırdı? Yıkılması gereken binada ‘gelişen şartlar nedeniyle ihtiyaç binaen’ hizmet vermeye devam edildiği itiraf ediliyor.
2017 yılında 900 yataklı yeni hastane açılmışken ek bina neden açık tutuldu?
Hangi şartlar ve hangi ihtiyaçlar bu kararı verdirtti?
Kimler ‘Açık kalsın’ dedi?
Yoksa AK Partili eczane sahipleri zarar etmesin diye mi?
Hastanenin taşınması ve kapatılmasının il müdürlüğü yetkisinde olmadığı ifade ediliyor.
Yetki sahipleri kimlerdir?
Valilik ‘Hambolat sorumsuzdur, suçsuzdur’ diyor.
Gel gör ki olağan şüphelilerin adını vermeye yanaşmıyor.
Ve zaten dosyada Hambolat dışında bir şüpheli de bulunmuyor!"