Kola, tıpkı Amerika’da olduğu gibi, ülkemizde de çok sevilen bir içecek. Huffpost’un haberine göre ABD’de insanların yarısı (gençlerin yüzde 63’ü, yetişkinlerin yüzde 49’u) her gün kola içiyor!
Çoğumuz, kolanın faydalı bir içecek olmadığını bilsek de her gün kola içmenin sağlığımız üzerindeki olası etkilerinden habersiziz. Daha önce bunun üzerine düşünmediyseniz emin olun düşünmeye değer!
Her gün kola içmenin kısa vadeli etkileri
Fotoğraflar: Unsplash
Hemen hemen tüm gazlı içecekler karbonatlı su, bir çeşit tatlandırıcı (tipik olarak şeker, yüksek fruktozlu mısır şurubu veya yapay tatlandırıcı), fosforik asit (kolanın tadına katkıda bulunan ve raf ömrünü uzatan) ve doğal aromalardan yapılır. Bugün bildiğimiz birçok kola markası, ayrıca kafein içerir. Ortalama olarak bir kutu veya şişe kola 155 kaloridir ve içerisinde 38 gram karbonhidrat, 37 gram şeker ve 34 miligram kafein bulundurur.
Bu bilgileri daha iyi yorumlayabilmek adına Amerikan Kalp Derneği’nin önerdiği günlük şeker sınırlamalarını hatırlatalım. Bu sınırlandırmalar kadınlar için günde 25 gram, erkekler için ise 36 gram. Yani bu rakamlar, bir şişe koladaki şeker miktarından daha az.
Kafeine gelince yine ABD Gıda ve İlaç İdaresi, kafeinin günde 400 miligramın altında tutulmasını tavsiye ediyor. Buradan hareketle diyetisyen Sonya Angelone, günlük kola alımının vücudu hemen etkilemesinin birkaç yolu olduğunu söylüyor.
Kola içtiğinizde öncelikle kafein ve şekerden dolayı enerjinizde bir artış fark edersiniz. Angelone, bu etkinin, kafeinin sizi yorgun hissettiren bir nörotransmiter olan adenozini bloke etmesinden kaynaklandığını açıklıyor. Aynı zamanda koladaki şekerden elde edilen basit karbonhidratlar kan dolaşımında hızla emiliyor ve bu da enerji artışına katkıda bulunuyor. Ancak Angelone, koladan gelen enerjinin kısa ömürlü olduğunu ve sonunda enerjinizin düşeceğini söylüyor.
Dr. Supriya Rao ise kolanın bağırsağı doğrudan etkileme kabiliyeti olduğunu söylüyor. Hatta bazı kişilerin karbonat ve şekerden dolayı şişkinlik ve gaz yaşadığını belirtiyor. Ona göre her gün kola içmek, mide-bağırsak sistemini bozabilir, düzenli olarak karın ağrısı, ishal veya kabızlık görülmesine neden olabilir. Bunun nedeni ise koladaki şekerin bağırsaktaki ‘kötü‘ bakterileri beslemesi ve bağırsak zarının bütünlüğünü bozması.
Her gün kola içmenin uzun vadeli sonuçları
Kısa vadede kola, enerjinizin artmasına (ve sonra düşmesine) ve mide ağrısına neden olabilir. Peki ya uzun vadede?
Rejeneratif tıp uzmanı Dr. Neil Paulvin, her gün kola içerseniz büyük olasılıkla kilo alacağınızı, özellikle de göbek yağı alacağınızı söylüyor ve ekliyor: “Göbek yağı tehlikeli olabilir; kalp hastalığı, metabolik sendrom, Tip 2 diyabet ve meme kanseri olasılığını artırabilir. Uzun vadede, düzenli gazlı içecek alışkanlığı bunların olasılığını artırmakla kalmaz, aynı zamanda böbrek hastalığı, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol ile de bağlantılıdır”.
Paulvin, ayrıca her gün gazlı içecek içmenin özellikle kalp için zararlı sağlık sonuçlarına yol açabileceğini söylüyor. Bunlar, kardiyovasküler hastalığın ABD’de bir numaralı ölüm nedeni olduğu ve sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı alışkanlıklarıyla büyük ölçüde önlenebilir olduğu dikkate alındığında bilinmesi gereken önemli bilgiler. “Bazı araştırmalar, gazlı içecek içenlerin kalp hastalığı ve felç riskinin daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor.”
Her gün kola içmek beyniniz için de pek yararlı değil! Paulvin, kolanın neden olabileceği yüksek kan şekeri düzeylerinin beyinde iltihaba yol açtığını söylüyor. Aslında, düzenli olarak gazoz içmek, bilimsel olarak daha yüksek düzeyde depresyon ve daha yüksek bunama olasılığıyla da ilişkilendirilmekte…
Peki diyet kola içerek bu olumsuz etkilerden korunabilir miyiz? Maalesef hayır. Her üç uzman da kolanın bağırsak, kalp ve beyin sorunlarıyla bilimsel olarak bağlantılı olduğunu belirtiyor. Üçü de bu içeceklerdeki yapay tatlandırıcıların bizim için şekerden daha iyi olmadığını söylüyor.
Kola içme alışkanlığını nasıl azaltabiliriz?
Bu bilgilerden sonra, kola içmeyi bırakmak mı istiyorsunuz? Angelone, bu lezzetli ama zararlı içeceği neyle değiştireceğinizi bulmaya çalışırken, kolanın nesini bu kadar sevdiğinizi düşünmenin yararlı olabileceğini söylüyor. Kafein takviyesi mi? Eğer öyleyse, köpüklü bir kahve veya konserve matcha kolaya iyi bir alternatif olabilir. Tatlılık ve karbonatın birleşimi mi? Meyveli veya kombuchalı maden suyu yeni tercihiniz olabilir.
Angelone ayrıca kola alışkanlığınızı değiştirmek için diğer kafeinli içecekleri (matcha veya köpüklü kahve gibi) tüketmek konusunda da uyarıyor: Buna göre, kola alışkanlığınızı veya herhangi bir şeyi bıraktığınızda baş ağrısı yaşıyorsanız bunu yapmayın. Baş ağrısından kaçınmak için kafeini yavaş yavaş azaltın.
Angelone şunları söylüyor: “Kafein bir uyarıcı olduğu için gazlı içecekler dışında kafein veya benzeri uyarıcılar içerebilen matcha, yeşil çay, çikolata ve mate gibi diğer içeceklerden de uzak durmaya dikkat etmelisiniz. Gazlı içecekler hem kafein hem de sıvı kaynağı olduğundan, kafeini keserken bu sıvıyı diğer sıvılarla değiştirmeyi unutmayın. Aksi takdirde yorgunluk, baş dönmesi, sinirlilik, cilt kuruluğu ve ağız kuruluğu gibi dehidrasyon belirtileriyle karşılaşabilirsiniz.”
Sonuç olarak kolayı her gün içtiğiniz bir içecekten ara sıra içtiğiniz bir içeceğe dönüştürmek kolay olmayabilir. Ancak geçiş yapmak hem şimdi hem de ileride sağlığınıza kesinlikle fayda sağlayacaktır…