İmamoğlu'nun Ön Seçim Adaylığı İçin Toplanan İmza Sayısı Açıklandı İmamoğlu'nun Ön Seçim Adaylığı İçin Toplanan İmza Sayısı Açıklandı

HÜDA PAR Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, partisinin Mersin Milletvekili Faruk Dinç’in Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda sarf ettiği "Kemalizm zehirdir, biz bu zehri yutmayacağız" sözlerine sahip çıktı. Dinç'in bu sözleri, özellikle Kemalizm'in çözüm önerileri noktasında büyük bir tartışmaya neden olmuşken, Demir aynı konuşmasında 6284 sayılı Aileyi Koruma ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu'nu da hedef aldı.

Faruk Dinç'in Kemalizm Çıkışı

HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda yaptığı açıklamada "Kürt meselesinin sebebi Kemalizm'dir, çözümü de İslam'dadır. Siz, bize çözümün zehri olan Kemalizmi öneriyorsunuz, bize bu zehri yutturmaya çalışıyorsunuz. Kemalizm zehirdir, biz bu zehri yutmayacağız" ifadelerini kullanmıştı. Bu açıklamalar, çok sayıda tepkiye yol açtı. Ancak, bu sözlere HÜDA PAR Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir sahip çıkarak açıklamalarını sürdürdü.

Şahzade Demir'den "Kemalist Çerçeveye Tahammül Edemiyorlar" Açıklaması

Demir, 15-16 Şubat tarihlerinde Diyarbakır'da gerçekleştirilen ve "Kürt meselesine insani çözüm" başlıklı çalıştaylarının ardından gündeme gelen tartışmalarla ilgili de açıklamalarda bulundu. Demir, şunları söyledi: "Konuyu Kemalist bir çerçeve içerisine hapsetmeye çalışanlar tahammül edemedi. Biz parti olarak yıllardır emek vermiş kişileri, gazetecileri, akademisyenleri ve bölgenin ileri gelen insanlarını toplayarak bir ortak akıl arayışı içerisine girerek meseleye insani bir perspektif sunma amacı güttük. Kamuoyunun özellikle silah bırakma sürecinin konuşulduğu bu dönemde böyle insani bir yaklaşıma ihtiyacı vardı. Ancak, seküler ve Kemalist bir çerçeve içerisinde çözüm arayışları da tahammül edilmemeye başladı. İlk günden itibaren bu meseleyi şiddetle tartışarak hakaretler ve düşmanca yaklaşımlarla mahkûm etmeye çalıştılar."

6284 Sayılı Kanuna Yönelik Eleştiriler

Kadına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin açıklamalarda da bulunan Demir, 6284 sayılı kanuna yönelik sert eleştirilerde bulundu. Demir, "Şiddet kadın, erkek, çocuk fark etmeden toplumsal bir yanlışlıktır, insan hakları ihlalidir. Kadına yönelik şiddetle mücadele ederken, meselenin dar bir çerçeveyle ele alınmaması gerekir. Kadının korunmasının ve şiddetle mücadelenin sadece aile dışında yapılmaya çalışılması mümkün değildir. Kadın ancak aile içinde korunur, onuru ve kişiliği ancak aile bütünlüğü içinde muhafaza edilir. Aileyi, kadının şiddet gördüğü bir mekan olarak lanse edilmesini de kınıyoruz" dedi. Ayrıca, "Bu kanun muğlak ve çerçevesi belli olmayan şiddet tanımından da vazgeçmemiz gerekiyor. Şeffaf bir tanım ortaya koymalıyız. Toplumda var olan şiddeti yalnızca kadın üzerinden ele almak, toplumdaki diğer kesimleri görmezden gelmektir" şeklinde ifadeler kullandı.

Kemalist Anlayışı Eleştiren Demir

Kameralar karşısına geçen Demir, Faruk Dinç'in "Kemalizm zehirdir" sözlerini desteklediğini belirterek, şunları söyledi: "Evet, ben de katılıyorum. Önümüzde 100 yıllık bir pratik var. Osmanlı döneminde ve öncesinde etnik aidiyetlerin ön plana çıkmadığı bir anlayış hakimdi ve bu coğrafyada kardeşlik hukuku içerisinde çok güzel günler yaşandı. Ancak, Cumhuriyet'in ardından İttihat ve Terakki'nin topluma dayattığı bazı uygulamalar ve stratejiler, halkı baskı altında tutmuştur. Kemalizmden kastımız şudur; Kemalizmin ya da laikliğin, seküler yaşam tarzının bu topluma zorla dayatılmasıdır. Bu uygulamalar başladığından beri, bu memleket huzur görmedi, kardeşlik görmedi ve sorunlarımız çözülmedi."

Demir, HÜDA PAR'ın yaklaşım tarzını da şu şekilde özetledi: "Biz artık Türkiye'nin normalleşmesini istiyoruz, etnik kavramların gündemden çıkmasını istiyoruz. Bu son çalıştayımızda da bu hususun ön plana çıktığı bir yer olmuştur. Burada sorunlarımıza İslami bir perspektiften yaklaşım ortaya konuldu. Kemalist anlayışı topluma dayatan odakların saldırısına maruz kaldık. Bu durum ve Türkiye'deki geçen 100 yıllık süreç, Kemalizm'in bu memleketten çıkartılmadığı sürece, toplum bundan kurtulmadığı müddetçe bizim birlik ve beraberliği muhafaza etmemiz imkansızdır. Ne zaman biz bunu yaptık, eskisi gibi Müslümanca kardeş olduk, işte o zaman biz bütün bu sorunlarımızın üstesinden geleceğiz."

Kaynak: Haber Merkezi