ABD yönetimi, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da yapılan görüşmelerin ardından Rusya ve Ukrayna'nın Karadeniz'deki ticari gemilere yönelik saldırıları durdurma ve enerji altyapısını hedef alan operasyonlara ara verme konusunda anlaştığını duyurdu. Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamada, her iki tarafın ayrı ayrı olarak "güvenli seyrüsefer sağlama, askeri güç kullanımını sonlandırma ve ticari gemilerin askeri amaçlarla kullanılmasını engelleme" konusunda mutabakata vardığı belirtildi.

Bu gelişme, 2022'den bu yana süren Rusya-Ukrayna savaşında kapsamlı bir ateşkese doğru atılan önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak anlaşmanın ne zaman yürürlüğe gireceği ve hangi mekanizmalarla uygulanacağı halen netlik kazanmış değil.

Zelenskiy: “Anlaşma Yürürlükte”

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, düzenlediği basın toplantısında anlaşmanın ABD'nin duyurusuyla birlikte yürürlüğe girdiğini ifade etti. Moskova'nın bu karara uyup uymayacağına dair soru işaretlerini dile getiren Zelenskiy, Rusya'nın ateşkesi ihlal etmesi durumunda ABD'den daha fazla askeri ve ekonomik destek isteyeceklerini vurguladı.

Zelenskiy ayrıca, ateşkesin denetlenmesi konusunda üçüncü tarafların devreye girebileceğini söyledi. Avrupa veya Türkiye’den bir aktörün deniz ateşkesini, Orta Doğu’dan bir temsilcinin ise enerji altyapısına yönelik moratoryumu denetleyebileceğini belirtti.

Kremlin: Yaptırımlar Kaldırılmadan Ateşkes Yok

Moskova cephesi ise Karadeniz'deki ateşkesin belirli koşullara bağlı olduğunu açıkladı. Kremlin yetkilileri, Rus tarım bankası Rosselkhozbank’a ve diğer tarım/gıda ticaretine yönelik yaptırımlar kaldırılmadan anlaşmanın yürürlüğe girmeyeceğini duyurdu.

Ayrıca Kremlin, Başkan Vladimir Putin’in 18 Mart’ta Donald Trump ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından enerji altyapısına yönelik saldırılara 30 günlük ara verdiklerini ve bu sürenin karşılıklı uzlaşmayla uzatılabileceğini açıkladı.

Rusya: "Garanti İstiyoruz"

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Ukrayna’ya güvenmediklerini ifade etti. Lavrov, yalnızca Washington’un devreye girerek Kiev yönetimini bağlayıcı şekilde yönlendirmesi halinde bu tür anlaşmalara güvenilebileceğini savundu. "Açık garantilere ihtiyacımız var" diyen Lavrov, daha önce Kiev yönetimiyle yapılan mutabakatların başarısızlıkla sonuçlandığını hatırlattı.

Gazze'de Gece Boyunca Bombardıman: İsrail Saldırılarında 19 Ölü Gazze'de Gece Boyunca Bombardıman: İsrail Saldırılarında 19 Ölü

Tahıl Koridoru Yeniden Masada

Riyad’daki görüşmelerde, 2022’de Türkiye ve Birleşmiş Milletler arabuluculuğunda hayata geçirilen Karadeniz Tahıl Girişimi’nin yeniden başlatılması da gündeme geldi. ABD'li ve Rus yetkililer, Ukrayna limanlarından gıda ihracatının yeniden başlaması için müzakerelerde bulundu.

ABD yönetimi, Rusya’nın tarım ve gübre ihracatına erişimini kolaylaştıracak adımlar atılacağını, deniz sigortası maliyetlerinin düşürülmesi ve uluslararası ödeme sistemlerine erişim konusunda ilerleme sağlanacağını bildirdi.

Enerji Altyapısına Saldırılar Sürüyor Mu?

Geçtiğimiz hafta Putin ve Zelenskiy'nin enerji altyapılarına yönelik saldırıların durdurulması için anlaştığı açıklanmıştı. Ancak bu mutabakatın içeriği konusunda iki taraf arasında farklı yorumlar oluştu. Beyaz Saray anlaşmayı "enerji ve altyapı" şeklinde tanımlarken, Kremlin yalnızca "enerji altyapısı" ifadesini kullandı.

Ukrayna tarafı, Rusya'nın sivil altyapıya yönelik saldırılarını sürdürdüğünü belirterek Moskova’yı moratoryumu ihlal etmekle suçladı. Özellikle Sumi kentinde bir hastanenin vurulması bu iddiaların merkezinde yer aldı. Öte yandan Kremlin, Ukrayna’nın Rusya’nın enerji altyapısına saldırmaya devam ettiğini ancak Rusya’nın anlaşmaya sadık kaldığını savundu.

Ne Olmuştu?

2022 yılında başlayan Rusya-Ukrayna savaşı, özellikle Karadeniz'deki güvenliğe ve enerji altyapısına yönelik saldırılarla genişlemişti. Türkiye ve BM'nin öncülüğünde başlatılan Karadeniz Tahıl Girişimi, 2023’te Rusya’nın çekilmesiyle askıya alınmıştı. Şimdi ABD arabuluculuğunda yeniden gündeme gelen bu girişimler, bölgedeki tansiyonu düşürmeye yönelik kritik adımlar olarak görülüyor.

Editör: Hüsamettin Tanrıkulu