Gamze Nur Yavuz
Antik çağlardan beri önemli bir yerleşim alanı olan Kilikya, günümüz Türkiye'sinin güneyinde, Toros Dağları'nın eteklerinden Akdeniz'e uzanan ve özellikle Mersin ilini kapsayan tarihi bir bölgedir. Eşsiz doğal güzellikleri, zengin tarihi mirası ve stratejik konumuyla dikkat çeken Kilikya, geçmişten günümüze birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır.
Kilikya bölgesi, antik çağlarda iki ana kısıma ayrılıyordu: Kilikya Pedias ve Kilikya Tracheia. Kilikya Pedias, verimli toprakları ve düz arazileriyle bilinirken, Kilikya Tracheia ise dağlık ve sarp yamaçları ile tanınmaktadır. Bu iki bölge, tarih boyunca farklı kültürlerin ve medeniyetlerin izlerini taşımaktadır.
Mersin, Kilikya'nın günümüzdeki temsilcilerinden biri olarak, tarihi ve doğal güzelliklerin bir arada bulunduğu bir şehirdir. Mersin, antik kentler, kaleler, mağaralar ve muhteşem sahilleri ile ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunmaktadır. Özellikle Soli Pompeipolis, Korykos (Kızkalesi), Anemurium ve Kanlıdivane gibi antik kentler, bölgenin zengin tarihini keşfetmek isteyenler için ideal duraklardır.
Kilikya bölgesi, aynı zamanda önemli ticaret yolları üzerinde bulunmasıyla da bilinir. Antik dönemlerde, bu bölge Akdeniz ticaretinin kalbi olarak kabul edilir ve birçok medeniyetin ticaret merkezi olmuştur. Mersin Limanı, bu tarihi mirası günümüzde de sürdürerek, bölgenin ticaret ve ekonomisine önemli katkılarda bulunmaktadır.
Doğaseverler için de bir cennet olan Kilikya, Toros Dağları'nın eteklerinde yürüyüş parkurları, kanyonları ve zengin bitki örtüsü ile dikkat çekmektedir. Bu doğal güzellikler, yıl boyunca yerli ve yabancı turistleri cezbetmektedir.
Kilikya, tarih ve doğanın iç içe geçtiği, keşfedilmeyi bekleyen sırlarla dolu bir bölge olarak, Mersin'in tarihi dokusunu ve doğal güzelliklerini ziyaretçilere sunmaktadır. Mersin, Kilikya'nın bu eşsiz mirasını koruyarak, gelecek nesillere aktarmak için çalışmalarına devam etmektedir.