Kadri Duman
Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte Mersin’de geleneksel kurutmalık patlıcan ve biber hazırlıkları başladı. Şehrin dört bir yanında tarlalarda, balkonlarda ve mahalle aralarında kurutulmaya bırakılan patlıcan ve biberler, Mersin’i adeta bir renk cümbüşüne dönüştürdü. Bu canlı görüntüler, Çukurova'nın bereketli topraklarının sunduğu doğal güzelliklere bir yenisini ekliyor.
Çukurova’da her yıl büyük bir heyecanla beklenen kurutmalık sezonu, bu yıl da erken başladı. Çiftçiler, yazın en sıcak günlerini değerlendirmek için tarlalarından topladıkları patlıcan ve biberleri özenle temizledikten sonra ipliklere dizerek güneşin altında kurutmaya başladı. Kurutulan bu sebzeler, özellikle kış aylarında yöresel mutfaklarda lezzet katmak için kullanılıyor.
Çiftçi Polat Kar, bu yılın verimli geçtiğini belirterek, “Bu yıl ürünlerimiz bereketli oldu. Patlıcan ve biberlerimizi güneşte kurutarak hazırlıyoruz. Kışın sofralarımızda yer alacak lezzetleri şimdiden hazırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz," dedi. Kar, kurutma işleminin, sebzelerin uzun süre dayanmasını sağlarken, aynı zamanda yoğun bir aroma kazandırdığına da dikkat çekti.
Kurutulmuş sebzeler, özellikle pandemi döneminde evde yemek yapma alışkanlıklarının artmasıyla daha da talep görmeye başladı. Çukurova’nın sıcak ve kuru iklimi, sebzelerin kurutulması için ideal koşulları sunuyor. Geleneksel yöntemlerle hazırlanan kurutmalık sebzeler, yerel pazarlarda olduğu kadar Türkiye’nin dört bir yanında da büyük ilgi görüyor.
Bu geleneksel yöntem, sadece lezzetli ürünler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda bölge ekonomisine de katkı sağlıyor. Çukurova’nın renkli ve bereketli topraklarında başlayan kurutmalık sezonu, Mersin ve çevresinde yaşayan halkın mutfak kültürünün vazgeçilmez bir parçası olmaya devam ediyor.
