İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yürütülen "Kent Uzlaşısı" operasyonu kapsamında tutuklanan İBB Genel Sekreter Yardımcısı ve Tarihi Kentler Birliği Genel Sekreteri Mahir Polat, sağlık durumu nedeniyle akşam saatlerinde ambulansla hastaneye sevk edildi. Polat’ın avukatı Erdem, sevkin nedenine ilişkin net bilgiye ulaşamadıklarını açıkladı.
Sağlık Durumu Ciddiyetini Koruyor
Yakın zamanda anjiyo geçirdiği ve vücudunda 6 stent bulunduğu bilinen Mahir Polat, önceki gün cezaevinde hipertansiyona bağlı olarak fenalaşmıştı. İlk müdahalesi Marmara 9 No’lu Cezaevi revirinde yapılan Polat, daha sonra Silivri Devlet Hastanesi'ne kaldırılmıştı. Tedavisinin ardından yeniden cezaevine getirilen Polat için tam teşekküllü bir hastaneye sevk talebi geçtiğimiz Cuma günü kabul edilmişti.
Avukatından Açıklama: “Henüz Bilgi Alamıyoruz”
Polat’ın akşam saatlerinde ambulansla cezaevinden çıkarıldığını belirten avukatı Erdem, sevkin gerekçesinin henüz netleşmediğini şu sözlerle ifade etti:
"Mahir Bey cezaevinden çıkarılmış, ambulansla hastaneye sevk edilmiş. Acil bir durum mu yoksa beklediğimiz sevk mi detayları henüz bilmiyoruz. Bilgi almaya çalışıyoruz."
Hastane Sevki Bekleniyordu
Polat’ın mevcut sağlık durumu, yakın çevresi ve avukatları tarafından uzun süredir kamuoyuna taşınıyor, tedavisinin cezaevi koşullarında yeterince sağlıklı sürdürülemeyeceği belirtiliyordu. Cuma günü verilen sevk kararının ardından bugünkü gelişme, avukatları tarafından "muhtemelen planlanan sevk" olarak değerlendirilse de, acil bir sağlık sorununa bağlı olup olmadığı henüz netlik kazanmadı.
Siyasi Gündemde Tartışma Yarattı
Mahir Polat’ın tutukluluğu ve sağlık sorunları, siyasi çevrelerde ve kamuoyunda ciddi bir yankı uyandırmış durumda. İBB yönetimi ve bazı muhalefet temsilcileri, tutuklamaların hukuki değil, siyasi gerekçelerle yapıldığını savunuyor. Polat’ın hastaneye sevk edilmesiyle birlikte, cezaevinde tutulan diğer İBB yetkililerinin sağlık durumları da yeniden gündeme geldi.
Ne Olmuştu?
Mahir Polat, geçtiğimiz haftalarda İBB’ye yönelik düzenlenen ve kamuoyunda "Kent Uzlaşısı operasyonu" olarak bilinen süreçte gözaltına alınmış, ardından çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Söz konusu operasyon, İBB'nin çeşitli projeleriyle ilişkilendirilirken, muhalefet tarafından siyasi bir hamle olarak değerlendirilmişti.
