Gündem

Mersin'de Deprem Değil Binalar Risk

Kahramanmaraş ve Hatay'da meydana gelen depremlerin ardından uzmanların beklediği Adana depremi Mersin'de endişe yarattı. Mersin Jeoloji Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Erkan Demir, Adana'da yaşanacak bir depremin Mersin için riskli olduğunu söyledi.

Abone Ol

HABER: Derya ÖZGÜR

Mersin Jeoloji Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Erkan Demir, Adana'da olması beklenen 6 ve üzeri şiddetli bir depremin Mersin'e olası etkileri hakkında açıklama yaptı. Demir, Hatay'da yaşanan deprem sonrası kırılan fayın iki ucunda bir enerji birikimi olduğunu ve bu enerjinin bir şekilde açığa çıkacağını; öngörülen zamanın ise sadece bilim insanlarının birçok benzer deprem sonrası tahminlerinden ibaret bir durum olduğunu belirtti. Demir, 'Zemin ne kadar sağlamsa, üzerindeki üstyapı ne kadar sağlamsa bu deprem 7 büyüklüğünde de olsa bir yıkım yaratmıyor. Ancak, Mersin gibi alüvyon dediğimiz yeraltı seviyesinin yüksek olduğu ve yapılaşma için uygun olmayan birçok alan maalesef bu depremden ciddi hasarlarla çıkabiliyor' dedi.

Demir, geçmişte yaşanan depremlerin bizlere bir yol haritası gösterdiğine dikkat çekerek 1998 yılında Ceyhan'da meydana gelen 6,2 büyüklüğünde bir depremin, Mersin'de can kaybı ve yıkım yaratmasa da birçok binada ciddi çatlaklar oluşturduğunu; beton ve kiriş denilen taşıyıcı unsurlarda hasarlar meydana getirdiğini belirtti. Demir, 'Mersin'in o mesafeden depremi sadece en son hissettiğimiz Hatay depremi gibi sadece 'hissetmesi' gerekiyordu. Bu da şunu gösteriyor, demek ki 6,2 şiddetinde bir deprem yakın mesafede olursa, mevcut yapılarımızın da o güne göre 20 yıl daha yaşlandığını düşünürsek Mersin için büyük bir risk olduğunu görebiliriz' dedi.

'Afet Duyarlı Kentler İnşa Edilmeli'

Afet duyarlı kentler üzerine özel çalışmaların yapılması gerektiğini söyleyen Demir, 'Biz kentlerimizi planlarken, o planlama süreçlerinde maalesef mühendisliği, tekniği, bilimi bir kenara bırakıyoruz. Kıyı şeridimiz şu anda neredeyse ortalama 20 katlı binalarla donanmış durumda. Müteahhitlik ve mühendislik hizmetleri bu konuda sınıfta kaldı. Yaşadığımız depremde şunu gördük: Türkiye'de denetim sistemi çökmüş durumda. Türkiye'de maalesef herkes bildiğini okuyor. Son 20 yılda 10'un üzerinde deprem oldu ve Türkiye'de yıkıcı depremlerin birini unutmadan diğerini yaşar hale geldik ama geriye baktığımızda enkazdan başka bir şey yok' ifadelerini kullandı.

Demir; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeler, sivil toplum kuruluşları gibi birçok kurumun afet duyarlı kentler üzerinde çalışmaları ya da kentlerin dönüşüm sürecini hızlandırmaları gerektiğinin altını çizdi. Demir, 'Kötü bir şey inşa etmişiz ve bunu dönüştürmemiz gerekiyor. Yıkmak mı? Evet, yıkmak gerekiyor. Orası güvenli değilse ve bir depremde yıkılacaksa bunu bir an önce hayata geçirmemiz gerekiyor' dedi.

Mersin'de Deprem Değil Binalar Risk

Kahramanmaraş ve Hatay'da meydana gelen depremlerin ardından uzmanların beklediği Adana depremi Mersin'de endişe yarattı. Mersin Jeoloji Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Erkan Demir, Adana'da yaşanacak bir depremin Mersin için riskli olduğunu söyledi.

HABER: Derya ÖZGÜR

Mersin Jeoloji Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Erkan Demir, Adana'da olması beklenen 6 ve üzeri şiddetli bir depremin Mersin'e olası etkileri hakkında açıklama yaptı. Demir, Hatay'da yaşanan deprem sonrası kırılan fayın iki ucunda bir enerji birikimi olduğunu ve bu enerjinin bir şekilde açığa çıkacağını; öngörülen zamanın ise sadece bilim insanlarının birçok benzer deprem sonrası tahminlerinden ibaret bir durum olduğunu belirtti. Demir, 'Zemin ne kadar sağlamsa, üzerindeki üstyapı ne kadar sağlamsa bu deprem 7 büyüklüğünde de olsa bir yıkım yaratmıyor. Ancak, Mersin gibi alüvyon dediğimiz yeraltı seviyesinin yüksek olduğu ve yapılaşma için uygun olmayan birçok alan maalesef bu depremden ciddi hasarlarla çıkabiliyor' dedi.

Demir, geçmişte yaşanan depremlerin bizlere bir yol haritası gösterdiğine dikkat çekerek 1998 yılında Ceyhan'da meydana gelen 6,2 büyüklüğünde bir depremin, Mersin'de can kaybı ve yıkım yaratmasa da birçok binada ciddi çatlaklar oluşturduğunu; beton ve kiriş denilen taşıyıcı unsurlarda hasarlar meydana getirdiğini belirtti. Demir, 'Mersin'in o mesafeden depremi sadece en son hissettiğimiz Hatay depremi gibi sadece 'hissetmesi' gerekiyordu. Bu da şunu gösteriyor, demek ki 6,2 şiddetinde bir deprem yakın mesafede olursa, mevcut yapılarımızın da o güne göre 20 yıl daha yaşlandığını düşünürsek Mersin için büyük bir risk olduğunu görebiliriz' dedi.

'Afet Duyarlı Kentler İnşa Edilmeli'

Afet duyarlı kentler üzerine özel çalışmaların yapılması gerektiğini söyleyen Demir, 'Biz kentlerimizi planlarken, o planlama süreçlerinde maalesef mühendisliği, tekniği, bilimi bir kenara bırakıyoruz. Kıyı şeridimiz şu anda neredeyse ortalama 20 katlı binalarla donanmış durumda. Müteahhitlik ve mühendislik hizmetleri bu konuda sınıfta kaldı. Yaşadığımız depremde şunu gördük: Türkiye'de denetim sistemi çökmüş durumda. Türkiye'de maalesef herkes bildiğini okuyor. Son 20 yılda 10'un üzerinde deprem oldu ve Türkiye'de yıkıcı depremlerin birini unutmadan diğerini yaşar hale geldik ama geriye baktığımızda enkazdan başka bir şey yok' ifadelerini kullandı.

Demir; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeler, sivil toplum kuruluşları gibi birçok kurumun afet duyarlı kentler üzerinde çalışmaları ya da kentlerin dönüşüm sürecini hızlandırmaları gerektiğinin altını çizdi. Demir, 'Kötü bir şey inşa etmişiz ve bunu dönüştürmemiz gerekiyor. Yıkmak mı? Evet, yıkmak gerekiyor. Orası güvenli değilse ve bir depremde yıkılacaksa bunu bir an önce hayata geçirmemiz gerekiyor' dedi.