Mersin, Akdeniz’in en verimli balıkçılık alanlarına sahip şehirlerinden biri olmasına rağmen, son yıllarda deniz kirliliği ve aşırı avlanmanın etkisiyle balıkçılık sektörü ciddi sıkıntılarla karşı karşıya. Denizlerin doğal kaynaklarının hızla tükenmesi, balıkçıların hem geçimlerini sağlama noktasında zorluk yaşamalarına hem de sektördeki rekabet koşullarının ağırlaşmasına neden oluyor.
Deniz Kirliliği Balık Popülasyonlarını Tehdit Ediyor
Mersin’in verimli balıkçılık alanları, son yıllarda artan sanayi atıkları ve evsel atıkların denize karışması sonucu ciddi bir tehlike altında. Özellikle sanayi bölgelerinden çıkan kirli su ve atıkların denize bırakılması, balıkların yaşam alanlarını daraltmakta ve popülasyonlarını azaltmaktadır. Balıkçıların yaptığı açıklamalara göre, balıkların üreme alanları daralırken, bu durum onların yaşam döngülerini de olumsuz yönde etkilemektedir. Bu da, balıkların sayısının hızla düşmesine ve bunun da doğrudan balıkçılarının günlük kazançlarına yansımasına neden olmaktadır.
Artan Maliyetler ve Avlanma Kısıtlamaları Balıkçıyı Zorluyor
Mersin’deki küçük ölçekli balıkçılar, hem deniz kirliliği hem de artan maliyetler nedeniyle zor bir dönemden geçiyor. Akaryakıt fiyatlarındaki artış, balıkçılık ekipmanlarına yönelik yüksek maliyetler ve avlanma kısıtlamaları, balıkçıları büyük bir baskı altında bırakıyor. Küçük balıkçılar, bu olumsuz şartlarla başa çıkabilmek için günlük kazançlarını artıracak verimli yöntemlere yönelmek istese de, teknolojik altyapı eksiklikleri ve sürdürülebilir balıkçılık yöntemlerinin yetersizliği, onların rekabet gücünü zayıflatmaktadır.
Mersinli balıkçılar, "Balık tutmak her geçen gün daha zor hale geliyor. Bu işin maliyeti arttı ve karımız giderek azalıyor. Deniz kirliliği, balık sayısını ciddi şekilde etkiliyor. Üstelik avlanma yasakları da bizi daha da sıkıntıya sokuyor" diyerek yaşadıkları zorlukları dile getiriyor.
Büyük Filoların Etkisi: Küçük Balıkçılar Tehdit Altında
Mersin’deki küçük balıkçılar, büyük balıkçı filolarının denizlerdeki balık kaynaklarını tüketmesi nedeniyle daha da zorluk yaşıyor. Büyük filoların kullandığı modern ekipmanlar ve büyük avlanma alanları, yerel balıkçıların geçim kaynaklarını tehdit ederken, bu durum küçük balıkçıların denizdeki paylarını daha da küçültüyor. Küçük ölçekli balıkçılar, bu sorunun çözülmesi için büyük filoların denetim altına alınmasını ve kaynakların daha verimli kullanılmasını talep ediyor.
Kooperatifler: Dayanışma ve Çözüm Platformu
Yerel balıkçılar, zorluklar karşısında bir araya gelerek dayanışma gösteriyor. Mersin’deki balıkçılar, kooperatifler aracılığıyla birbirlerine destek olmaya çalışıyor. Bu kooperatifler, balıkçıların daha verimli bir şekilde çalışmalarını sağlarken, aynı zamanda denetimlere karşı kolektif bir çözüm üretebilmeleri için önemli bir platform oluşturuyor. Kooperatif üyeleri, sürdürülebilir balıkçılık yöntemlerini benimsemek, denetimlere karşı güç birliği yapmak ve ekonomik zorluklarla mücadele etmek için birbirlerine yardımcı oluyor.
Kooperatiflerin önemini vurgulayan bir balıkçı, "Birlikte hareket edersek daha güçlü oluruz. Kooperatifler sayesinde hem denetimler karşısında daha güçlü bir ses çıkartabiliyoruz hem de birbirimize destek oluyoruz. Küçük balıkçılar olarak bu kooperatiflerle daha sağlıklı bir geleceğe doğru ilerleyebileceğimize inanıyoruz" diyor.
