Genel başkanlığa adaylığını açıklayan CHP Grup Başkanı Özgür Özel, bugün partisinin Mersin İl Kongresi'nde konuştu. Özel, niyetlerinin partinin moralini bozmak olmadığını söyledi ve 'Duygusal kopuş içinde olan seçmene, 'Cumhuriyet Halk Partisi tartışıyor, Cumhuriyet Halk Partisi değişiyor, Cumhuriyet Halk Partisi bundan sonra da dimdik ayakta olacak, senin umudun olacak. Cumhuriyet Halk Partisi varsa, umut var' demek için adayız, buradayız, ayaktayız' dedi.
CHP'nin ilerleyen süreçte emekten, yoksuldan, sömürülenden, çiftçiden, esnaftan yana tavrının netleşeceğini belirten Özel, 'İttifak siyasetine, ortaklarına belinden zincirle bağlanmış koşucular gibi, 5 yıl boyunca birbirinin belinden çekerek değil, özgürce koşarak, günü geldiğinde ittifak kurulacaksa, o ittifakın özgüvenli, güçlü, kendinden emin, yüzde 25'lik cam tavanı tuz buz etmiş bir parti olarak yolunu yürümesini savunuyoruz' diye konuştu.
Özel, son yıllardaki seçimleri örnek verdi
Son yıllardaki seçimleri örnek veren Özel, muhalefetin devamlı yüzde 48 aldığını söyledi ve iktidarın kutuplaştırmadan beslendiğini anlattı:
'Referandum; 52'ye 48. Yerel seçimler; 52'ye 48. Ekmeleddin İhsanoğlu; 52'ye 48. Geçen dönem güçlü adaylarla ilk tura çıkılan seçimler; 52'ye 48. Bu seçim, neredeyse tek aday, ikinci tur 52'ye 48. Recep Tayyip Erdoğan, 'Türkiye'yi dikine kesen bir siyasetle, bir farklılık bulayım, üstünde tepineyim ve ayrıştırayım. Ayrılan tarafı uzaklaştırayım, kutuplaştırayım, karşı kutbu şeytanlaştırayım, kendi arkamı kalabalıklaştıralım' siyaseti güdüyor. Bu siyaset, bizi üzerimizde görünmez bir cam tavana mahkûm eden, ben atlasam da 25, zıplasam da 25. O zaman 'Biraz daha sağa açılarak acaba başka bir şey yapabilir miyim?' arayışına girilmesine neden oluyor.'
'Öncelikle nerede duracağımıza karar vermek gerekiyor'
Dayatılan kimliği benimsemenin siyasetsizleştirdiğini söyleyen Özel, 'Önerimiz, sosyal demokrat, sol siyasetin dünyada ve Türkiye'de yükseldiği dönemde yapılmış olanı yapmak, öncelikle nerede duracağına kendin karar vermek, başkalarının konumlanmasını onlara bırakmak, dikine kesen siyaset yerine enine kesen bir siyasetin savunucusu olmak gerekmektedir. Enine keserken, AK Partilinin de MHP'linin de HDP'linin de İYİ Partili'nin de Meclis'te grubu olmayan partilerin de yoksuluna, işsizine, güvencesizine, sendikalaştırılanına, emeği sömürülene, gözü yurtdışında olana birlikte dokundurmaktır' dedi.