Devrimci Sendikal Dayanışma (DSD) Türkiye Yürütmesi, yayımladığı kapsamlı bir açıklama ile ülke genelinde genel grev ilan edilmesi çağrısında bulundu. Açıklamada, mevcut siyasi ve ekonomik kriz koşullarında sendikal ve toplumsal mücadelenin pasif protestolarla sınırlı kalmaması gerektiği vurgulandı.

DSD, “Genel grev artık bir tartışma konusu değil, bir eylem çağrısıdır” diyerek, işçi sınıfı başta olmak üzere tüm toplumsal kesimleri üretimden çekilmeye ve yaşamı durdurmaya çağırdı. Açıklamada, AKP iktidarının işçi sınıfını baskı altına aldığı, sermaye düzeninin emek sömürüsünü derinleştirdiği ve bu koşullarda birleşik bir karşı koyuşun elzem olduğu savunuldu.

“Pasif protestolar yeterli değil”

Açıklamada, “Türkiye tarihinin en büyük ekonomik ve siyasi krizlerinden birini yaşıyor” denilirken, mevcut rejimin baskıcı yapısına ve halkın yoksullaşmasına dikkat çekildi. DSD, artık yalnızca sınırlı eylemler değil, topyekûn bir direnişin gerekli olduğunu belirterek şu ifadelere yer verdi:
“Genel grev, hayatı durdurarak sermaye düzenine karşı kolektif gücümüzü gösterdiğimiz en büyük mücadele biçimidir. 15-16 Haziran Direnişi ve Zonguldak Grevi gibi örnekler, bugün bize yol göstermelidir.”

Siyasi krize karşı sınıfsal cevap

DSD’nin açıklamasında, ekonomik krizin siyasal bir yok oluş süreciyle iç içe geçtiği vurgulandı. Açıklamada, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanma tehdidinden basın özgürlüğüne, gençliğe yönelik baskılardan sendikal örgütlenmenin engellenmesine kadar birçok güncel gelişmeye değinildi:
“AKP sadece işçileri değil, halkın tamamını hedef almıştır. Bu düzene karşı yalnızca reformist tepkiler değil, sistemin işleyişini durduracak bir sınıf hareketi gerekmektedir.”

“Sendikalar tarihsel sorumluluğuyla yüzleşmeli”

DSD, özellikle KESK, TMMOB, TTB ve barolar gibi kurumlara çağrıda bulunarak, bürokratik sendikacılık anlayışının aşılması gerektiğini vurguladı. Açıklamada, “Genel grev, yalnızca sendika yönetimlerinin çağrısıyla değil, işyerlerinden, mahallelerden, üniversitelerden yükselecek bir iradeyle örülmelidir” denildi.

Kızıl Goncalar’daki “Kuyudaki Konca” Repliği Konca Kuriş’i Mi İşaret Ediyor? Kızıl Goncalar’daki “Kuyudaki Konca” Repliği Konca Kuriş’i Mi İşaret Ediyor?

Ne olmuştu?

Devrimci Sendikal Dayanışma, farklı sektörlerden işçilerin, kamu emekçilerinin ve meslek örgütlerinin tabanında örgütlenen, bürokratik sendikacılığa karşı taban demokrasisini savunan bir platform olarak biliniyor. Daha önce de çeşitli işçi direnişlerine destek açıklamaları yapan DSD, 2023 ve 2024 yıllarında birçok yerel grev ve protestoda aktif rol almıştı. Bu son çağrı, platformun şimdiye kadarki en geniş kapsamlı seferberlik çağrısı olarak öne çıkıyor.

“Genel grev, genel direniş!”

Açıklama, “Genel grev yalnızca sendikalı işçilerin değil, tüm ezilenlerin mücadelesidir” cümlesiyle sonlandırıldı. DSD, doktorlardan avukatlara, öğrencilerden kadın hareketlerine kadar tüm kesimleri bu çağrının parçası olmaya çağırarak şu sözlerle vurguyu yaptı:
“Hayat durursa, sistem durur! O halde biz durduğumuzda, bu düzen de duracaktır!”

Kaynak: Haber Merkezi