İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen yolsuzluk ve terörle bağlantılı suçlamalara ilişkin yargı süreci sonuçlandı. 19 Mart 2025'te gözaltına alınan İmamoğlu, 23 Mart 2025'te çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı.
Gözaltı süreci ve suçlamalar
İmamoğlu, savcılığın yönelttiği suçlamalar kapsamında “suç örgütü liderliği”, kamu ihalelerinde yolsuzluk, rüşvet, kara para aklama ve PKK’ya yardım ve yataklıkla itham ediliyordu. İmamoğlu’yla birlikte, basın danışmanı Murat Ongun, seçim kampanyası direktörü Necati Özkan, Şişli ve Beylikdüzü belediye başkanlarının da yer aldığı 100’den fazla kişi gözaltına alındı. Gözaltı sürecinde sorgulanan İmamoğlu, 22 Mart’ta savcılığa ifade verdikten sonra tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.
Tutuklama kararı ve cezaevi süreci
İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, 23 Mart günü yaptığı değerlendirme sonucunda İmamoğlu'nun tutuklanmasına karar verdi. Mahkeme gerekçesinde, delil karartma ihtimali, suçun ağırlığı ve kaçma şüphesi gibi unsurları dikkate aldı.
Siyasi tepkiler ve protestolar
Karar sonrası başta İstanbul olmak üzere birçok şehirde protesto gösterileri düzenlendi. Vatandaşlar, "halkın iradesine darbe" sloganlarıyla sokağa çıktı. Polis, bazı noktalarda göstericilere müdahalede bulundu; yüzlerce kişi gözaltına alındı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, tutuklamayı "sivil darbe" olarak nitelendirerek, “İmamoğlu bu ülkenin gelecekteki cumhurbaşkanıdır” açıklamasında bulundu.v
Uluslararası yankılar
Tutuklama kararı, uluslararası kamuoyunda da geniş yankı buldu. Avrupa Konseyi, kararın demokratik süreçlere zarar verdiğini belirterek 24 Mart'ta düzenlenecek Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi toplantısında Türkiye gündeminin özel olarak ele alınacağını duyurdu. Human Rights Watch Türkiye Direktörü Emma Sinclair-Webb, “Bu tutuklama siyasi güdümlü bir girişimdir” açıklamasını yaptı.
Siyasi yasak ve adaylık tartışması
İstanbul Üniversitesi'nin 18 Mart’ta İmamoğlu’nun diplomasını iptal etmesi ve tutuklama kararı birlikte değerlendirildiğinde, İmamoğlu'nun 2028 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olma ihtimalinin önüne geçilmek istendiği yorumları yapılıyor. CHP’nin bu gelişmelere karşı nasıl bir strateji belirleyeceği, önümüzdeki günlerde muhalefetin yol haritasını şekillendirecek.