Prof.Dr. Hayri Kozanoğlu ekonomi yönetiminin faiz indirimine gitmeme kararının iki ucu keskin kılıç olduğunu ifade etti. Yüksek faiz için Türkiye'ye giriş yapan sıcak paranın dövizde kısa süreli düşüşe sebep olduğunu ancak bir süre sonra bu fonların elde ettikleri faiz geliri ile düşük fiyattan döviz alarak piyasanın dengelerini değiştirebileceklerini dolayısıyla dövize dönüşü engellemek için her seferinde daha yüksek faiz vermek gerektiğini belirtti.
Merkez Bankası'nın eylül ayında politika faizini yüzde 50'de tutma kararının yanı sıra “gerekirse para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır” ifadesini metinden kaldırarak yeni bir faiz artışına kapıyı kapattığına dikkat çeken Kozanoğlu, "Ama öte yandan 'enflasyon beklentileri ve fiyatlama' davranışlarının risk unsuru olmaya devam ettiğini, mal enflasyonunda düşüşün 'sınırlı' olduğunu, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin 'son çeyrekte' gerçekleşmesinin beklendiğini söyleyerek, yakın zamanda faiz indirimine pek de istekli olmadığını beyan etti." diye yazdı.
Kozanoğlu, "292 milyar $ burada" başlıklı yazısında ekonomi yönetimini bekleyen riskleri şöyle aktardı:
"TCMB, iki ucu keskin kılıç gibi zor bir durumda. Faiz indirimine bir başlarsa sıcak parayı ürkütmekten, yerli aktörlerin dövize yöneliminden endişe duyuyor. Öte yandan OVP’de 2025 için %17.5 enflasyon öngörülürken politika faizinin %50’de tutulmasının ekonomiye sert fren yaptırmasından, işsizliğin tırmanmasından, bu durumda Saray’ın işe el koymasından korkuyor.
Eylül 2023’te aylık enflasyon %4.75 gelmişti. Eğer bu eylül %2.75’in altında bir tüketici enflasyonu açıklanırsa yıllık enflasyon %50’nin altına inecek ve eğer Şimşek’in sürekli tekrarladığı gibi beklenen enflasyona değil, gerçekleşen enflasyona göre dahi bakılsa politika faizi bankalara reel getiri sağlıyor olacak. Bu noktada, özellikle TL kredi kullanan TOBB etrafında örgütlü Anadolu sermayesinin “faizleri indirin” çağrıları yoğunlaşacak."