Ekonomi

Türkiye Kömürden Elektrik Üretiminde Avrupa’da Birinci

Araştırma kuruluşu Ember’in raporuna göre 2024’ün ilk dört ayında Türkiye, Avrupa’da kömürden elektrik üretiminde ilk sıraya yükseldi.

Abone Ol

Euronews‘de yer alan habere göre Türkiye nisan ayı üretimiyle listenin başını çeken Almanya ve Polonya’yı geride bıraktı.

Bu üretimin sonucunda ocak-nisan döneminde Türkiye’nin kömür yakıtlı santrallerinden kaynaklanan toplam karbondioksit (CO2) emisyonu 36 milyon metrik tonun üzerine çıktı.

Karbon emisyon oranları aynı dönem Almanya’daki santrallerde 35,8 milyon, Polonya’daki santrallerdeyse 32,2 milyon ton oldu.

Türkiye’nin yükselişinin ana nedeni, Almanya’nın kömür kullanımını azaltması.

Almanya’da kömürden elektrik üretimi 2023’ün aynı dönemine kıyasla yüzde 32’den fazla azaldı.

Türkiye’nin kömür yakıtlı üretimi 2023’ün aynı aylarına kıyasla yaklaşık yüzde 3 daha az olmasına rağmen, 2019’un ilk dört ayına göre yaklaşık yüzde 6 arttı.

Bununla beraber Almanya ve Polonya’nın nisan ayına kadar kömür yakıtlı üretimi, 2019’un aynı aylarına göre sırasıyla yüzde 42 ve yüzde 19,4 azaldı.

Ember raporundan öne çıkan bazı başlıklar:

*Almanya, Polonya, kuzey ve batı Avrupa’daki diğer zengin ekonomilerde temiz enerji üretim kapasitesinin son zamanlarda hızla artması, kömürün bu enerji sistemlerindeki önemini kaybetmesine neden oldu.

*2022 ve 2023 yılları arasında temiz enerji üretim kapasitesi Almanya’da yüzde 9, Polonya’da yüzde 21,4, Hollanda’da yüzde 21, İtalya’da yüzde 9,6 ve İspanya’da yüzde 8 oranında arttı.

*Bu artış kısmen fosil yakıtlardan enerji dönüşüm çabalarına yardımcı olmak için tasarlanan büyük devlet sübvansiyonları sayesinde gerçekleşti.

*Buna karşılık, artan bütçe açığının sübvansiyon harcamalarını kısıtladığı Türkiye’deki temiz üretim kapasitesi 2022’den 2023’e yüzde 4,5 oranında arttı.

*Türkiye, Çekya ve Sırbistan, Bulgaristan enerji sistemlerinde Avrupa çapında kömüre en bağımlı ülkeler olmaya devam ediyor.

*2024’ün ilk dört ayında kömür, Türkiye’deki toplam elektrik üretiminin ortalama yüzde 34’ünü, Çekya’da yüzde 35’ini, Bulgaristan’da yaklaşık yüzde 30’unu ve Sırbistan’da yüzde 59’unu oluşturdu.