Tuğçe Dokumacı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye Devlet Başkanı Esad ile görüşmesi yönündeki açıklamalar Türkiye'nin kontrol ettiği Suriye sınırında yaşanan gelişmeler sosyal medyada da yankı bulundu. Türk plakalı araçlara yönelik saldırılar ve askeri araçlara karşı yapılan ateş açma olayları, ülkede gerilimi tırmandırdı. Ayrıca, Suriye’de Türk bayraklarının indirilmesi ve Kayseri'de ortaya atılan cinsel istismar iddiaları da tepkilerin artmasına neden olmuş durumda ve bu iddialar haberlere konu olmuşken, Suriyelilerin iş yerleri ve evleri hedef alındı.
Kilis’in Elbeyli ilçesinden El Rai (Çoban Bey) kapısından Kuzey ve Doğu Suriye’ye geçen 35 TIR’a el koyan bazı silahlı güçler, TIR şoförlerini rehin aldı. Birçok yerde araçların yakıldığı ve olayların giderek yayıldığı kaydedildi.
Öte yandan Türk bayrakların indirilmesi ve ateşe verilmesi ve bir Türk kız çocuğuna Suriyeli bir kişi tarafından tacizde bulunması iddiası, büyük bir infiale neden oldu. Taciz iddiaları hem ailenin hem de çevre halkının büyük öfkesine sebep oldu.
Bundan 11 yıl önce, 3 Eylül 2013’te, 33 aydın “Suriye’de üçüncü yol mümkün” başlıklı bir bildiriye imza attı. İktidarın Suriye politikasını eleştiren, barış görüşmelerine başlanması çağrısında bulunan aydınların şimdi haklı çıktığı ileri sürülüyor.
Hatay’ın Reyhanlı ve Kırıkhan ilçeleriyle, Adana, Bursa, Gaziantep ve Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesinde, gerek Suriye’de Türkiye’nin kontrolündeki bölgede gelişen olayları gerekse Kayseri’deki cinsel istismar iddiasını gerekçe göstererek sokağa dökülenler, ırkçı sloganlar eşliğinde Suriyelilerin ev ve işyerlerini hedef aldı.
Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde toplanan kalabalıklar, Suriyelilerin yoğun olarak iş yaptığı Çarşamba Pazarı'ndaki dükkanlara saldırarak büyük bir kargaşa yarattı. Türk bayrakları
taşıyan kalabalık, "Mülteci istemiyoruz" sloganları atarak tepkilerini dile getirdi. Polis güçleri yoğun güvenlik önlemleri alarak olayları kontrol altına almaya çalıştı ancak gerginlik devam etti.
Adana'nın Seyhan ilçesinde motosikletli bir grup, Türk bayraklarıyla Kocavezir ve Mirzaçelebi Mahallesi'ne girerek Suriyeli karşıtı sloganlar attı ve polis müdahalesi sonucunda
dağıtıldı. Benzer şekilde Gaziantep'te de Türk bayrakları taşıyan gruplar, Suriyelilere ait iş yerlerine ve araçlara saldırdı. Polis ekipleri, zırhlı araçlarla güvenlik önlemleri alarak durumu
kontrol altına aldı.
Bursa Altıparmak'ta toplanan gruplar da Suriyeli karşıtı sloganlar atarak yürüyüş yaptı ve yoğun güvenlik önlemleri altında kent meydanında toplandılar. Bu tür olaylar, Suriyeli
sığınmacıların yaşadığı bölgelerde güvenlik endişelerini artırarak kepenk kapamalarına ve sokaklardan uzaklaşmalarına neden oluyor.
Kayseri'de ise tansiyon düşmedi ve Melikgazi ilçesindeki mahallelerde yaşanan olaylar polisin müdahalesiyle sonlandırıldı. Suriyelilere ait iş yerleri ve araçlara yönelik saldırılar,
kentteki güvenlik güçlerinin sıkı önlemleri sayesinde büyümeden önlendi.
Türkiye'de yaşanan bu olaylar, ülkede yaşayan Suriyeli sığınmacıların günlük yaşamını tehdit ediyor ve toplumsal barışı zayıflatarak ciddi insan hakları ihlallerine yol açabilir.
Yetkililerin ve toplumun, hoşgörüyü teşvik ederek bu tür nefret söylemlerine karşı birlikte hareket etmesi büyük önem taşıyor. İktidarı 11 yıl önce uyaran aydınlar, ülkenin içinde bulunduğu duruma dair haklı çıktıklarını savunarak toplumsal barışın korunması için çağrıda bulunuyorlar.