Türkiye'nin önde gelen ekonomi profesörlerinden Prof. Dr. Emre Alkin, 2024 yılında iflasın eşiğine gelen pek çok şirketle ilgili dikkat çekici bir analiz sundu. Alkin, son dönemde artan konkordato ve iflas taleplerine değinerek önemli değerlendirmelerde bulundu.
Prof. Dr. Emre Alkin, kaleme aldığı yazısında, uluslararası bir kuruluşun raporuna atıfta bulunarak, 2024 yılında Türkiye'deki şirketlerin büyük bir kısmının iflas tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu vurguladı. Alkin, bu duruma sebep olan faktörlerin artık herkes tarafından bilindiğini belirtti.
"UYGULANAN PROGRAM ÖZEL SEKTÖRE ZARAR VERİYOR"
Alkin, "Uygulanan ekonomik programın özel sektör üzerinde olumsuz etkiler yarattığını, 2025 ve 2026 yılları için de olumlu bir beklentinin olmadığını görüyoruz. Küresel finans kurumları da benzer şekilde, 'Eğer Türkiye iki yıl daha düşük büyüme yaşamazsa enflasyon sorununu çözemez' şeklinde açıklamalarda bulunuyor. Bu da önümüzdeki zorlukların göstergesi. Firmaların finansman ve ödeme güçlüğü, kârsızlık, istihdam düşüşü ve işsiz kalanların ödeme sorunları gibi problemlerle karşılaşacağız" dedi.
KREDİ KARTI VE OKUL TAKSİTLERİ DE ETKİLENECEK
Alkin, bu sorunların kredi kartı ödemelerinden okul taksitlerine kadar geniş bir yelpazede herkesi etkileyeceğini belirtti. Önceki ekonomi yönetimlerinin aldığı kararların yan etkileri olarak bu tarz sorunların ortaya çıktığını, ancak mevcut yönetimin bu sonuçları bilerek yarattığını söyledi. Alkin, büyümeyi durma noktasına getirerek enflasyonun önünün kesilmeye çalışıldığını ancak bu politikanın sürdürülebilir olmadığını vurguladı.
"BU GİDİŞLE FİRMALAR İFLAS EDECEK"
Alkin, Merkez Bankası'nın kamu harcamaları ve yüksek faiz oranları nedeniyle tam anlamıyla sıkılaşma sağlayamadığını ve bu durumun devam etmesi halinde firmaların iflas edeceğini, ancak enflasyonun istenilen seviyeye düşmeyeceğini öngördü. Siyasetin düşük büyüme oranlarına tahammül göstermesinin zor olduğunu ifade eden Alkin, bu durumun çözüm olmadığını belirtti.
Merkez Bankası'nın Eylül ayında politika faizini düşürme olasılığını düşük gördüğünü belirten Alkin, Ekim ya da Kasım ayında kesinlikle bir faiz indirimi beklediğini söyledi. Ayrıca, mevcut küresel piyasa koşullarında Merkez Bankalarının bu baskıya dayanamayacağını ve Türkiye'nin küresel türbülansa hazırlıksız yakalandığını dile getirdi.