Ekonomi

"Yenebilecek Ne Varsa Kışa Saklıyoruz"

Kışın yaklaşmasıyla ev mutfaklarında kışlık hazırlıkları devam ediyor. Gıda enflasyonu durmadan artarken bir sonraki kışı geçirmek için domates soslarından konserve menemene pek çok gıda hazırlanıyor.

Abone Ol

"ARTIK SOHBETLERİMİZ UCUZ MARKET ÜZERİNE"

Uzun süredir iş aradığını söyleyen 56 yaşındaki Aysel, eline geçen hemen her şeyi değerlendirmek zorunda olduğunu söylüyor. Bu yıl da her zamanki gibi kışlık hazırlık telaşına girdiğini anlatan Aysel, “Gıdada yaşanan sorunları da düşününce ‘Acaba bugünümüze muhtaç olur muyuz, bunları da bulamaz mıyız?​’ diye konuşmadan bir günümüz geçmiyor. Daha önce bir yıllık yaptığım hazırlığı artık bazen bir sonraki seneyi de düşünerek, onu da hesaba katarak yapıyorum” diyor.

Aysel aynı zamanda yoksulluğun yanı sıra kuraklık, sel, taşkın, yangın, anormal seyreden sıcaklık ve değişen iklim neticesinde gıda bulmakta zorluk yaşayacağı korkusunun da olduğunu ifade ediyor. Aysel, hazırlık yaparken tüm kadınlarda aynı ‘Malzemeleri ucuza nereden alırım’ telaşının olduğunu anlatıyor: “Bu yüzden ‘Bu hazırlıkları keyifle yapıyoruz’ dersek doğru olmaz. Tam tersine düşmeyen fiyatları görünce kaygılanıyorum. Artık arkadaşlarımızla bir araya gelince muhabbetimiz ucuz sebze-meyve adresi konuşmak üzerine oluyor.”

"PARAM OLDUKÇA ALIP, YAPABİLİYORUM"

Aysel; tarhana, reçel, erişte ve kuru yufkaları şimdiden hazır etmiş. Kuru yufkadan börek yapan da var, ekmek olarak kullanan da. Aysel börek yapmak için kullanıyor. “Elimizde bir misafir geldiğinde buyur edip ikram edilecek bir bu kaldı” diyor. Ancak kışın kullanmak için yapılacak domates konserveleri için ancak birkaç şişeyi doldurabilmiş: “Çünkü param oldukça malzeme alıp yapabiliyorum. Başka türlüsü mümkün değil. Henüz bitmedi yani konserve hazırlığım. Artan domates kabuklarını da değerlendiriyorum. Onları da salça yapıyorum. Sonra bir başka kış hazırlığım; turşu oluyor. Aslında ne bulduysam usulüne uygun saklıyorum diyebilirim. ‘Kış çetin geçer’ diye bir söz var ya; zaten işsizim, gıda fiyatları da ortada, şu an bile bir marketten, bir pazardan poşetleri dolduramıyorken kışı hiç düşünemiyorum.”  

"NE TÜKETİCİLER UMURLARINDA NE DE ÜRETİCİLER"

Aysel uzun süredir gündemi yakından takip ediyor. Aysel gıda fiyatlarından bahsederken en çok tarım politikalarından şikayet ediyor: “Tarım girdilerinin pahalılığını biliyoruz, üreticinin yaşadığı sıkıntıları biliyoruz. Biz eve bir kilo domatesi alamıyoruz, üretici de üretemiyor nesi var nesi yok yollara saçıyor. Başımızdakilerin ne vatandaş umurunda ne de üretici. Eskiden köyden gelen misafirlerimiz eli boş inmezdi, mutlaka birkaç köy ürünü evimize girerdi, ancak artık o da yok. Artık kimse kimseye misafir dahi olamıyor. İkincisi, artık köylü de üretemiyor zaten. Maliyetlerinden dolayı hayvan bile bakamıyorlar artık. Tarla ekip biçemiyorlar. Ben köye gittim yazın, birkaç ağaçtan reçel için meyve topladım o kadar. Köy bize sadece bunu verdi. Zaten bu yıl ne pazardan ne de marketten eve doğru dürüst meyve girdi. 50-100 lira arasında seyretti meyve fiyatları, nasıl girsin?​”

"KAVANOZ VE KAPAK SEBZE KADAR PAHALI"

Bu yıl en ucuz domatesi markette bulduğunu söyleyen Aysel, “Pazar-market ayrımı da ortadan kalktı, fiyatlar aşağı yukarı aynı. İnsanları kıtlık, açlık, yoksullukla karşı karşıya bıraktılar. İktidar görüyor, biliyor, asla bir şey yapmıyor, yapmak istiyorlar, olan biz kadınlara oluyor” diyor. Kış hazırlığının maliyetlerinden de yakınan Aysel, kavanoz fiyatlarına da değiniyor: “Hemen herkesin evinde kavanoz var, ancak yeni kavanoz almaya kalksan inan sebze kadar pahalı. Zaten cam çok pahalı artık. Konserve yaparken hem yaptığımız hazırlık ziyan olmasın hem de zehirlenmelerin önünü alalım diye yeni kapak kullanmak gerekiyor. Onun da paketi 20 liranın üstünde. Bir pakette 5 adet oluyor. Ucuz bir şey yok” diyor.  

"MEVSİMİNDE SEBZE YEMEK İÇİN SAKLIYORUM"

Aysel’in ardından Matematik Öğretmeni Sibel’le sohbet ediyoruz. Kışlık hazırlığı yapma ihtiyacının sebze ve meyveyi mevsiminde tüketmek, sera ürünü tüket istememek olduğunu ifade eden Sibel, “Mevsiminde ürün kullanmak için hazırlık yapıyorum. Sera ürünü kullanmak istemiyorum. Bir başka sebep de pratik olması. Okuldan eve geliyorum, çocuklarım da ben de acıkmış oluyoruz. Hızla tava-tencerede çevirdiğim soğana yazdan hazır ettiğim konserve ya da diğer hazırlıkları ekleyebiliyorum” diye anlatıyor.

Kendisinin de konserve domatesin yanı sıra mevsiminde bamya, yeşil fasulyeyi buzluğa attığını söyleyen Sibel, bakliyatı da haşlayarak buzluğa kaldırdığını anlatıyor. Kışın bütçesini korumak için yazın yaptığı masrafları ise şöyle anlatıyor: “Domatesi uyguna aldığımı düşünüyorum, 8 liradan aldım. Ancak diğer fiyatlar el yakıyordu, buna rağmen stokladım. Özellikle bamya çok pahalıydı bu yıl, taze fasulyeyi kaçtan aldım hatırlamıyorum. Yazın böyle ise kışın bütçemiz daha fazla zorlanmasın diyerek aldıkça buzluğu doldurdum.”