Yurttan

Antalya'da Deprem İçin Adalet Nöbeti

Maraş merkezli depremlerin sorumlularının yargılanması için Antalya'da ‘Adalet Nöbeti’ tutan Adalet Peşinde Aileleri Platformu üyeleri, afetin sonuçlarının sorgulanması için sorular yöneltti.

Abone Ol

Maraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yakınlarını kaybeden ve adalet arayan aileleri temsilen Antalya Adliyesi önünde "Adalet Nöbeti" tutan Adalet Peşinde Aileleri Platformu, büyük bir felaketle sonuçlanan depremlerle ilgili sorumluların adalet önünde yargılanması için çağrı yaptı.

'BİR BİNA YAPILABİLMESİ İÇİN EN AZ 23 İMZA GEREKİYOR, MÜTEAHHİT BUNLARDAN YALNIZCA BİRİ'

Adalet Peşinde Aileleri Platformu Sözcüsü Ali Ayman, Adalet Nöbeti sırasında yaptığı açıklamada, şunları söyledi:

"Yaşanan depremlerde ve sonrasında 35 binden fazla bina yıkıldı, 300 bine yakını da ağır hasar aldı. Yaklaşık 1,5 milyon insan evsiz kaldı ve resmi rakamlara göre en az 50 bin kişi hayatını kaybetti. Bu yıkıma sebep olanlar, tam anlamıyla yargılamaya dahi tabii tutulmadılar. Adalet karşısında hesap vermediler. Depremden hemen sonra toplumun öfkesini azaltmak için bazı binaların müteahhitleri tutuklandı ama biliyoruz ki bir binanın yapılabilmesi için en az 23 imza gerekiyor. Müteahhit ise bunlardan yalnızca biri. Yapı denetim sorumlularından, belediye yetkililerine ve ilişkili bakanlık görevlilerine kadar tüm sorumluların her bina açısından tek tek incelenmesi gerekir ki soruşturma ancak bu şekilde etkin ve doğru bir biçimde yürütülebilir. Bu kusurlu yapıların altında imzası olan herkes ayrım yapılmaksızın sorgulanmalıdır."

'YEMEK YOKTU, ÇADIR YOKTU, SU YOKTU'

Depremlerde ve sonrasında ortaya çıkan büyük yıkımın sorumlularının ‘taksirle değil kasten öldürme’ suçundan yargılanmalarını beklediklerini söyleyen Ayman, "Enkazdakilerin kurtarılmasını düşünürken enkazların dışındakiler bile ölüme terk edildi. Yemek yoktu, su yoktu, çadır yoktu. Telefon şebekeleri çekmiyordu, internette bant daraltması yapılmıştı ve biz o gün çaresizce sadece bekledik. Yasımızı tutamadık, ölenlerimizin mezarlarının bulunmasını bekledik. Daha kayıplarımızı bulamazken enkazları kaldırmaya geldiler. Gerekli numunelerin alınması için enkazların başında bekledik. Bilirkişi raporlarını bekledik. Adliyede savcılar yoktu. Evraklar kayboldu. Canlarımızı yitirdik. Dosyalarda tutuklu dahi yoktu, tutuklanmalarını bekledik. Depremin üzerinden 11 ay geçti biz hâlâ adalet bekliyoruz. Delillerin toplanmasını, bilirkişi raporlarını, kayıplarımızın bulunmasını bekliyoruz" dedi.

Antalya Adliyesi önünde Adalet Nöbeti

'KAMU GÖREVLİLERİ SORGULANMADI'

Kamu adına denetim yapması gerekirken ihmali bulunan kamu, kurum ve kuruluşlar için soruşturma izinlerinin çıkmasını, şüphelilerin tutuklanmasını, tutuklu olanların ise tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini beklediklerini söyleyen Ayman, "Kamuda işlemesi gereken sürecin neredeyse durma noktasına geldiği açıktır. Mücadelemiz bitmedi, bugün burada sadece 6 Şubat’ta hayatını kaybedenlerin hesabını sormak için değil 6 Şubat’ta enkaz altında ölmeyen ancak hâlâ insani bir yaşam bekleyen, depremden sağ kurtulan insanların haklarını savunmak için de bulunuyoruz. Burada depreme dirençli kentler talep etmek için bulunuyoruz. Bu ölümlerde sorumluluğu bulunan herkesin adalet önünde hesap vermesi için buradayız. Bir gün enkaz altında kalırsak bizim yerimize geride kalanlarımız adaleti aramak zorunda bırakılmasın diye burada bulunuyoruz" diye konuştu.

KAMUOYUNA DEPREM SORULARI

Kamuoyuna seslenen Adalet Peşinde Aileleri Platformu üyeleri, üzerinden 11 ay geçen depremlerin sonuçlarının sorgulanması için şu soruları yöneltti:

"Adliyede dosyaların içerisinde olması gereken soruşturma evrakları neden eksik, binaların ruhsat dosyaları, tadilat ruhsatları nerede? Toplam ölü sayısının yanı sıra her apartmana, siteye ait ölüm sayıları neden hâlâ net bir şekilde tespit edilmedi? Enkazlar daha depremin üzerinden bir ay geçmeden, yeterli delil toplanmadan neden kaldırıldı? Bilirkişi raporları neden seçilen bazı üniversitelere gönderildi? Bilirkişi raporları neden hâlâ sonuçlanmadı? Sonuçlanan bilirkişi raporları neden izaha muhtaç? Neden İTÜ, YTÜ gibi bu ülkenin başta gelen teknik üniversiteleri hiç bilirkişi raporu göremiyoruz? Binanın yapımında sorumlu olan fenni mesuller, yapı denetim firmaları, kamu, kurum ve kuruluşlarındaki sorumlular neden yargı sürecine dahil edilmiyor?"