"Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan hakkında başlatılan soruşturma kapsamında Ankara'da gözaltına alınan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, adliyeye sevk edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 19 Ocak'ta düzenlenen partisinin il başkanları istişare toplantısında, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında sarf ettiği sözler gerekçesiyle Özdağ hakkında resen başlatılan soruşturma sürüyor.
Soruşturma kapsamında Ankara'da gözaltına alınan Özdağ, İstanbul'a getirildi.
PARTİLİLER EMNİYETİN ÖNÜNDE TOPLANDI
Hakkında başlatılan soruşturma "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçu yönünden de genişletilen Özdağ, İstanbul Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.
Öte yandan, Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ'a destek olmak isteyen partililer, İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde toplandı.
Kalabalık zaman zaman sloganlar attı.
ZAFER PARTİSİ SÖZCÜSÜ ADLİYEYE ÇAĞRI YAPTI
İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde bir video çeken Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu Özdağ'ın Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne götürüleceğini ifade ederek partilileri adliye önünde toplamaya çağırdı.
Çağrının ardından sabahın erken saatlerinden itibaren partililer adliye önünde toplandı.
ALİ DİNÇER ÇOLAK: DOSYA TERÖR SAVCILIĞINDA
Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ali Dinçer Çolak, Genal Başkan Ümit Özdağ'ın dosyasının "terör savcılığına" verildiğini bildirdi. Çolak ayrıca dosyaya gizlilik kararı getirildiğini kaydetti.
Çolak'ın X hesabından yaptığı paylaşım şöyle: "Genel başkanımızın dosyası terör savcılığına teslim edildi.Soruşturmaya gizlilik kararı alındı.Adliyenin önünde beklemeye devam ediyoruz.Hukuk ve adalet bir gün herkese lazım olacaktır.
ADLİYEDE İFADE VERİYOR
Özdağ, emniyetteki işlemlerinin sona ermesinin ardından adliyeye sevk edildi. Zafer Partisi'nden yapılan açıklamada, adliyedeki ifade işlemlerinin de başladığı bildirildi.
ÖZDAĞ NE DEMİŞTİ?
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Antalya’da partisinin İl Başkanları İstişare Toplantısı’nın son gününde kapanış konuşmasını yapmıştı.
Özdağ, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, FETÖ'yü Türk Devleti'ne soktuğunu, Türk Devleti'ni FETÖ'ye teslim ettiğini, FETÖ'ye paralel devlet kurdurduğunu söyleyerek, "Hiçbir Haçlı Seferi Türk milletini Deist, Ateist, Hristiyan yapamamıştır. Erdoğan döneminde Türk milletinin geniş kesimleri Allah'la aldatanlardan dolayı dinlerinden soğumaya başladılar ve Erdoğan döneminde deist, ateist oranı yüzde 16’yı aştı. Erdoğan bilmelidir ki Cumhuriyeti kuran kadrolar Türk milletinin inancına, tarihine ve kültürüne saldırmamış aksine Atatürk ve silah arkadaşları Türk milletinin inancını, tarihini ve kültürünü korumuş ve geliştirmiştir. Türk milletinin inancına, kültürüne ve tarihine saldıran, tarihi fesli bir deliden öğrenen Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisidir" demişti.
Erdoğan'ın, tarihi çarptırarak milletin tarihine zarar verdiğini söyleyen Ümit Özdağ, şunları kaydetmişti:
"Erdoğan, Türk milletinin devletini tarikat ve cemaatler arasında dağıtarak, şirk koşanları devlete ortak ederek, Türk milletinin inancına zarar vermektedir, milyonlarca sığınmacı ve kaçağı Anadolu'ya sokarak, Türk milletinin kültürünü tahrip etmektedir. Yaşanan şey aslında bir AKP faşizmidir. Zafer Partisi olarak biz ana muhalefet gibi bu faşizmle normalleşmeyeceğiz. Biz mücadele edeceğiz ve kazanacağız. Zafer, Türk devletinin ve Türk milletinin olacaktır."
ÖZEL: İKTİDARI HEP BİRLİKTE YENECEĞİZ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ümit Özdağ'a destek olmak için Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne gitti. Burada kısa bir açıklama yapan Özel, şunları söyledi:
"Ben pek çok konuda farklı düşüneceğim bir genel başkanla omuz omuza durmak için buradayım. Siyaset sözle yapılır. Millet Erdoğan'a rakiplerini hapse atsın, parti genel başkanlarını yemek yerken gözaltına alsın diye yetki vermedi. Biraz önce sayın Müsavat Dervişoğlu ile kucaklaştık. Dervişoğlu bundan sonra Atatürkçüler, milliyetçiler, demokratlar yarış içinde olmayacak, birleşecekler demiş. Doğru olan budur.
Biz CHP olarak büyük bir mücadeleyi veriyoruz ancak muhalefetin birbirinden ayrı düşmesi iktidara, aradığı ortamı yaratabilir. Bizi birbirimizden ayrı düşürecek gerekçelerle hepimize saldırıyor iktidar. Gün, ayrı düşmek değil kol kola girme günüdür. Sokaktaki insan bu iktidardan kurtulmak istiyor. 2 ay öncesine kadar siyasi bir aparat, bu savcının 2 aydır saldırmadığı siyasetçi kalmadı. Diz çökmeyeceğiz, asla ayrı düşmeyeceğiz. Organize kötülüğe karşı birleşmiş bir muhalefetle bu iktidarı hep birlikte yeneceğiz. Bundan sonra birlikte olacağız. Yeter ki Saray'ın oyununa gelip her gün yapılan suçlamalara birileri inanmasın."
