Çin' in slogan olarak 'kazan-kazan' ilkesiyle sağladığı krediler ve ortak yatırımlar sonucu bir düzine geri kalmış ülkeyi soktuğu borç sarmalını ele aldığım makalede aşağıdaki tespitlere yer vermiştim:
'Uzmanlar, Çin'in yoksul ülkelere verdiği krediler konusundaki tutumunu yumuşatmaya başlamadığı takdirde, daha fazla temerrüt ve siyasi çalkantı dalgası olabileceğine dikkat çekerken Sri Lanka ve Pakistan yanında yoksul Zambiya' nın başına gelenlere dikkat çekiyorlar…
Dünya Bankası verilerine göre nüfusunun yüzde 61' i küresel açlık sınırının da altında kalan ve günlük 2 dolar gelire sahip olan 20 milyon nüfuslu Zambiya, 2000'lerin başında ülkeyi mamur hale getirme vaadiyle gelen Çin devlet şirketlerine ve Çin Devlet Bankalarından sağlanan dış kredilere büyük umutlar bağlanmıştı…'
Zambiya' nın Çin ile yaşadığı 20 yıllık deneyim bundan böyle Çin ile benzer ilişkilere girecek tüm ülkeler açısından ibretlik derslerle dolu…
Zambiya 2000 yılında 3,6 milyar dolarlık Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) yaratırken, 2013' te bunu 28 milyar dolara çıkarmış.. Sonrasında yıllar itibariyle sürekli iniş çıkışlar yaşanmış.. 2021' de 22 milyar dolar GSMH, kişi başına 1100 dolarlık gelir demek..
Gelir artmış ancak 2010'da devletin borcu GSMH' nin %17' si iken on yıl içinde yüzde 100' ü aşarak 2020' de yüzde 103 olarak gerçekleşiyor. (Bunda pandeminin de etkisi var. Ancak 2021'de de %72)
Asıl üzerinde durulması gereken iç değil ülkeyi boğma noktasına getiren dış borçlar..
2006 yılında 2,2 milyar dolar olan dış borç 2019' da ülkenin toplam GSMH' ını da aşarak 27 milyar doların üzerine çıkıyor. 2021' de bir nebze azalsa da 22 milyar dolar hasılanın üstünde ve 24 milyar dolar…*
Zambiya, Çin' den sağladığı krediler ve ortak yatırım projeleri adı altında demir ve karayolları, barajlar inşa etmek üzere milyarlarca dolarlık borcun altına girdi, bu sayede ekonomi canlandı ancak zaman içinde bu kredilerin anapara ödemeleri bir yana faiz ödemeleri bile imkansız hale geldi.
Daha da önemlisi büyük projelere milyar dolarlar aktarılırken bugün ülkenin büyük çoğunluğu açlık yanında içme suyundan mahrum..
Ülkede elektriğe kavuşanların oranı %40' larda ve içme suyuna erişenlerin oranı yüzde 20' lerde kalmış…*
İş başına gelen hükümetler gelirlerin büyük kısmını bu faizlere ayırmaktan başka çözüm bulamadı.. Kemerleri sıkma çerçevesinde eğitim, sağlık, sosyal yardımları kısmak, çiftçilere tohum ve gübre sübvansiyonları için yapılan harcamaları ise tümüyle kaldırma yoluna gidildi..
Ancak kemer sıkma yöntemleri de Zambiya' nın derdine çare olmadı…
Geçmişte bu duruma düşen ülkelere borç veren, ABD, Japonya ve Fransa gibi büyük alacağı olan ülkeler, alacakların faizleri yanında anaparanın bir kısmından vazgeçer, kalan alacağı uzun zamana yayan anlaşmalar yapardı…
Çin kreditör olarak sahneye çıkıncaya kadar borç veren ülkelerin kredi miktarları, faizler, geri ödeme koşulları herkesin erişebildiği şeffaflıktaydı…
Ancak Zambiya ödeme güçlüğüne düşüp temerrüde düşme riskiyle karşı karşıya kaldığında alacaklılarla yapılandırma için masaya oturduğunda Çin, sağladığı krediler ve hayata geçirilen yatırımları kapsayan alacaklar konusunda sözleşmelerde yer alan gizlilik şartını öne sürdü ve oluşturulmaya çalışılan çok uluslu konsorsiyumda yer almak bir yana müzakerelere katılmayı bile reddetti. .
2020'de pandeminin de etkisiyle Zambiya krize girince, başta Çin olmak üzere borç verenlerin bir bölümü, Zambiya'nın faiz ödemelerini birkaç aylığına bile olsa askıya alması yönündeki taleplerini reddetti.
Bu durum, Zambiya'nın kredi borç faizlerini ödemek ve petrol gibi hayati öneme sahip emtiaları satın almak için kullandığı büyük bölümü ABD doları olan döviz rezervlerindeki erimeyi hızlandırdı.
Kasım 2020'ye gelindiğinde, rezervleri tükenen Zambiya, faiz ödemelerini durdurdu ve temerrüde düşerek gelecekteki borçlanmasını imkansız kılan, yoksulluğu derinleştiren bir kısır döngünün önünü açtı..
Zambiya'da enflasyon o zamandan beri %50 arttı, işsizlik 17 yılın en yüksek seviyesine ulaştı ve ülkenin para birimi kwacha 7 ay gibi kısa sürede %30' dan fazla değer kaybetti. Birleşmiş Milletler' in Zambiyalıların yeterli yiyecek alamadığına dair tahmini, bu yıl şimdiye kadar neredeyse üç katına çıkarak açlık sınırı altındaki kişi sayısı 3,5 milyona ulaştı. **
Zambiya'nın temerrüde düşmesinden kısa süre sonra, bağımsız araştırmacılar Zambiya'nın Çin devlet bankalarına 6.6 milyar dolar borcu olduğuna dair 'şok' edici verilere ulaştılar..
Şok ediciydi çünkü o güne kadar ki resmi kayıtlara dayalı tahminlere dayalı borcun iki katıydı ve ülkenin toplam borcunun yaklaşık üçte biri anlamına geliyordu..
Çin' in Zambiya' ya verdiği sayısı dahi meçhul gizli krediyi ortaya çıkaran ve AP'ye analizinde yardımcı olan AidData isimli kuruluşun başındaki Brad Parks karşılaşılan Zambiya tablosunu şöyle anlatacaktı: 'Kanepenin minderlerini kaldırıp altına baktığımızda, atladığımız ne kadar çok şey var. Ve aslında işler sandığımızdan da daha kötü.''
Geçtiğimiz Nisan ayında (21 nisan 2023) iki büyük alacaklı olan Fransa ve Çin ile masaya oturan Zambiya yaklaşık 24 milyar dolar olan borcun 8 milyar dolarının silinmesini, faizlerin dondurulmasını, kredi geri ödemelerinin uzun vadeye yayılmasını talep etti.***
Borç yapılandırması Zambiya için hayati öneme sahip. Zira dış kredilerin kapısını açacak ve ülkeye nefes aldıracak olan IMF sağlayacağı 188 milyon dolarlık kredi için alacaklılarla anlaşmaya varılmasını ön şart olarak ortaya koymuş durumda… ****
Mayıs ayında gerçekleştirilecek nihai toplantıda Zambiya' nın Fransa ve Çin ile uzlaşmaya varması bekleniyor…
Böylesi bir anlaşma Sri Lanka ve Gana gibi borç batağına saplanmış pek çok ülkeye umut ışığı olması bakımından yaşamsal öneme sahip…
*Dünya Bankası verileri
**Associated Press (Yoksul ülkeler ve Çin kredileri dosyası)
*** Reuters (21 Nisan 2023)
**** Bloomberg (19 Nisan 2023)
********************
'Hava ısındıkça sebze fiyatları düşecek'
Seralarda salatalık hasadının başlamasıyla fiyat değerlendirmesi yapan Eskişehir Yaş Sebze Meyve Üreticiler Birliği Başkanı Yıldıran Kılıç, 'Yağışlardan dolayı fiyatlarda biraz canlanma var ama havalar ısındığı zaman düşeceğine inanıyoruz' dedi.
Eskişehir'de kurulan seralarda; salatalık, domates ve biber gibi birçok farklı türde sebze ve meyve yetiştiriliyor. Ürünler, örtü altı üretim olarak yetiştirilirken, hasadı yapılanlar ise Türkiye'nin birçok yerinde satışa sunuluyor. Uzun yıllardır seracılık yöntemiyle üretim yapan Eskişehir Yaş Sebze Meyve Üreticiler Birliği Başkanı Yıldıran Kılıç, seralarda yetiştirilen salatalıkların hasadının başladığını söyledi. Örtü altı üretimde mahsul veriminin bu yıl da iyi olduğunu belirten Kılıç, bereketli bir mevsim olacağını düşündüğünü dile getirdi. Yağışlı havaların ürün veriminde dalgalanmaya sebep olduğunu ve bununda fiyatlara olumsuz yönde etki ettiğini dile getiren Kılıç, havaların ısınmasıyla fiyatların düşmesini beklediklerini ifade etti.
'MAHSULÜN DURUMU ŞUANDA İYİ'
Havaların ısınmasıyla birlikte verimin daha da artacağını dile getiren Eskişehir Yaş Sebze Meyve Üreticiler Birliği Başkanı Yıldıran Kılıç, 'Mahsulün durumu şuanda iyi. Dışarıda yağmur da olsa örtü altı üretim olduğu için herhangi bir sıkıntı yok, verim de gayet güzel. Hava şartları düzeldikçe ve sıcaklıklar arttıkça verimin biraz daha artmasını bekliyoruz. Aslında salatalık fiyatları hafta başında gayet düşüktü, yani mevsim normallerinde satılıyordu fakat 1 haftadır Adana, Mersin ve Antalya civarlarında yağış olduğu için malum yıllık ürün de biraz düşük olduğundan talep iyice arttı. Fiyatlarda biraz canlanma var, havalar ısındığı zaman düşeceğine inanıyoruz. Özellikle vatandaşlarımız alışverişlerde pazarları tercih ederlerse pazarlarda tabii ki diğer hipermarketlere göre hemen hemen yüzde 40-50 gibi daha ucuz olur' dedi.
(İHA)
******************
Rich May' cinsi şeftalinin hasadına başlandı
Kuşadası'nın meyve bahçeleriyle ünlü Davutlar Mahallesi'nde 'Rich May' cinsi şeftalinin hasadına başlandı. Parlak kırmızı rengi, iriliği ve aromasıyla dikkat çeken Rich May şeftalisi, dalından özenle toplanıp kasalara yerleştirildikten sonra Avrupa ülkeleriyle Rusya'ya ihraç ediliyor.
Türkiye'de sahip olduğu doğal ve tarihi güzelliklerin yanı sıra mandalinasıyla da ünlü olan Kuşadası'nın Davutlar Mahallesi'nde 'Rich May' cinsi şeftalinin hasadına başlandı. En önemli özelliği parlak kırmızı rengi, iriliği ve aroması olan şeftaliyi üreticiler, sabahın erken saatlerinde yetiştiği ağaçlardan özenle topluyor. Seçme işlemine tabi tutularak boylarına göre ayrılan sarı etli şeftaliler, kasalara yerleştirildikten sonra yurt içine ve yurt dışına gönderilmek üzere soğuk hava depolarında muhafaza ediliyor. Hasat zamanından iki hafta sonra bile dalındaki gibi sert bir halde kalabilen Rich May cinsi şeftalinin, bölgede yaklaşık 20 bin dönümlük bir alanda üretimi yapılıyor. Lezzetiyle ön plana çıkan Rich May şeftalisinden bu yıl 25 bin ton rekolte bekleniyor.
'BU YIL REKOLTE ÇOK İYİ'
Davutlar Mahallesi'nin toprak ve mikro iklim açısından meyve yetiştiriciliğine çok uygun olduğunu belirten şeftali üreticisi Tarık Cebeci, 'Bölgemiz Türkiye'de şeftali hasadının Mersin'den sonra en erken yapıldığı yer. Bu da biz üreticilere avantaj sağlıyor. Bu yıl Rich May cinsi şeftalide rekolte çok iyi. Paketlediğimiz şeftalileri Rusya başta olmak üzere Avrupa Birliği ve dünyanın diğer ülkelerine ihraç ediyoruz. İç pazarda ise en çok İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerden talep alıyoruz. Vatandaşların bu yıl şeftalinin kilosunu pazarda 15-20 liradan satın alacaklarını tahmin ediyoruz' dedi.
'ÜRETİM MALİYETLERİ ARTTI'
Bölgede şeftali yetiştiren bir diğer üretici Gani Akgün ise, son dönemde üretim maliyetlerinin çok yükseldiğine dikkat çekti. Çiftçinin özellikle gübre ve zirai ilaç giderlerini karşılamakta zorlandığını belirten Akgün, 'Şeftali toplanırken yoğun bir emek ve iş gücü de istiyor. İşçi masraflarımız da geçen yıla göre 2 kat arttı. Yine de şeftali üretiminden vazgeçmeyeceğiz' diye konuştu.
'HASADINIZ BEREKETLİ OLSUN'
Hasat yapan şeftali üreticisini Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Remzi Çengel de ziyaret etti. Kuşadası'nın sadece bir turizm kenti olmadığını belirten Belediye Başkan Yardımcısı Remzi Çengel, 'Davutlar Mahallesi'nde şeftalinin yanı sıra mandalina ve zeytin yetiştiriciliği de yapılıyor. Kuşadası Belediyesi olarak çiftçimizin her zaman yanındayız ve daha kaliteli, nitelikli tarım yapabilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Şeftali hasadı çiftçimize, kentimize, ülkemize bereketli olsun' dedi.(İHA)