Türkiye'nin tarım sektörü, yüksek girdi maliyetleri ve üretici ile tüketici arasındaki fiyat farklarının giderek derinleşmesiyle zor günler geçiriyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), mart ayında yaşanan üretici ve market fiyatlarındaki değişimlere dair önemli veriler paylaştı. Özellikle tarla ve market fiyatları arasındaki uçurumun her geçen gün arttığı belirtiliyor.
Kuru Fasulyede Fiyat Farkı Üç Katına Çıktı
TZOB'un yaptığı araştırmaya göre, mart ayında en fazla fiyat farkı kuru fasulyede yaşandı. Market fiyatlarıyla üretici fiyatları arasındaki fark, üç katına kadar çıktı. Kuru fasulyenin üretici fiyatı ile market fiyatı arasındaki uçurum, çiftçilerin emeklerinin karşılığını alamadığını gözler önüne serdi. Bu fark, çiftçilerin üretimden elde ettikleri gelirlerin, market fiyatlarındaki artışlar karşısında giderek daha da eridiğini gösteriyor.
Limon ve Patates Fiyatlarındaki Yüksek Artış
Fiyat artışları yalnızca kuru fasulye ile sınırlı kalmadı. Limon fiyatları, mart ayında enflasyonun yüksek olduğu ürünlerden biri oldu. TZOB'un verilerine göre, limon fiyatları bir önceki aya göre yüzde 53,7 oranında arttı. Limon, üreticisinin de en fazla zam yaptığı ürün oldu. Limonun üretici fiyatları bir ayda yüzde 68,3 oranında arttı. Bu artış, hem üreticilerin maliyetlerini karşılamakta zorlandığını hem de tüketicilerin limon gibi temel gıda maddelerini alırken zorlandığını ortaya koyuyor.
Patates fiyatları ise şubat ayından mart ayına kadar yüzde 38,8 oranında yükseldi. Bu artış, tarım sektörünün en önemli ürünlerinden birinin fiyatlarındaki dalgalanmanın boyutlarını gösteriyor. Özellikle patates ve limon gibi temel gıda maddelerindeki fiyat artışları, halkın günlük harcamalarını etkileyen unsurlar arasında.
Üretici Girdi Maliyetleri Artmaya Devam Ediyor
Üreticinin karşılaştığı en büyük zorluklardan biri de girdi maliyetlerinin artışıdır. TZOB'un verilerine göre, mazot fiyatları yıllık bazda yüzde 11,1 arttı. Üre gübresi, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 32,3 oranında bir artış gösterdi. Süt yemi maliyetleri de yüzde 24,9 oranında yükseldi. Elektrik fiyatlarında ise son bir yılda yüzde 30,4 oranında bir artış yaşandı. Bu artışlar, çiftçilerin üretim süreçlerinde karşılaştıkları maliyet baskılarını daha da arttırdı.
Dış Ticaret Dengesi Sarsıldı, İthalat Arttı
Girdi maliyetlerinin artması, dış ticaret dengesini de olumsuz etkiledi. Türkiye'nin tarım ve gıda sektöründeki dış ticaret dengesi negatif yönde değişti. Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) tarafından hazırlanan rapora göre, ocak-şubat döneminde ülkenin tarım, gıda ve içecek sektörü dış ticaretinde 850 milyon dolarlık bir açık verildi. İhracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,39 azalarak 4,7 milyar dolara gerilerken, ithalat ise yüzde 20,63 artarak 3,85 milyar dolara yükseldi.
İthalat Kalemlerinde Hayvan Yemi ve Bitkisel Yağ Öne Çıktı
Ocak-şubat döneminde Türkiye'nin en fazla ihracat gerçekleştirdiği ürünler arasında şeker ve şekerli mamuller yer aldı. Şeker ve şekerli mamuller ihracatında 516 milyon dolarlık bir hacme ulaşılırken, yaş meyveler 472 milyon dolarlık ihracatla ikinci sırada yer aldı. Ancak en dikkat çeken düşüş, buğday unu ihracatında yaşandı. Buğday unu ihracatı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 37,5 oranında sert bir düşüş gösterdi.
Öte yandan, ithalat kalemlerinde hayvan yemi sektörü başı çekti. Türkiye, bu sektörde 915 milyon dolarlık ithalat yaptı. Bunu 708 milyon dolarlık ithalatla bitkisel yağ sektörü izledi. Hayvan yemi ithalatı toplam ithalatın yüzde 28,55'ini oluştururken, bitkisel yağ ithalatı yüzde 22,08'lik bir paya sahip oldu. Ayrıca, canlı hayvan ticareti yüzde 11,82, kahve, çay ve baharat grubu ithalatı ise yüzde 5,06 ile dikkat çeken diğer ithalat kalemleri arasında yer aldı.