Her insanoğlunun en güzel yılları gençlik dönemidir.
Hayat hikayelerinin çoğu gençlikte gizlidir.
Çünkü ergenlik dönemi diye bir şey vardır.
Anneye, babaya amcaya, halaya, teyzeye, dayıya, arkadaşa, dosta yaka silkeletir.
Psikopat gibidir bir kere, isyankar, sorunlu, şımarık, sinirli, kompleksli ve olumsuzdur.
Kimi çocuk çabuk atlatır, aslan gibi delikanlı olur.
Bazılarının ise yakasına yapışır.
İstediği kadar büyüsün ergen psikolojisi ölene kadar yakasına yapışır
Ergen'in de bu durum hoşuna gider.
Çünkü her istediğini bir şekilde yaptırır.
Tanıdık geldi mi bu tarif size?
Evet bizim etkili ve yetkili ergenlerinden bahsediyorum.
Analarının, babalarının göstermediği ilgiyi, alakayı töleransı, şımarıklığı bizim büyük başkan gösterdi niyeyse.
Delikanlıya herkes sahip çıkar destek olur, ama ergeni sanayide ustanın yanına ver, üç gün sınra geri gönderir, " Anasının, babasının çekmediğini ben çekmem" Diye
Ama Vahap Seçer bir kenti bu ergenlerin eline bıraktı.
Hayret ki hayret.
Açıklaması da, anlaması da zor bir durum
Peki bunlara ilgi gösterdi de ne oldu?
Seçimi kazandıkları günden itibaren başını hep bu ergenler ağrıttı.
Lütfen hatırlayın.
Sadece birini söyleyeyim.
İmza yetkini elinden alıp sözde MESKİ'ye sürdü. (yada sürmedi) Hala özel kalemde şımarık çocuklar gibi ortalığı karıştırmaya devam ediyor. (Hala yazılmayan bomba hikayeler var)
Halbuki bu ergenler (Doğukan Uyan, Tolga Gökçeli, Buğra Yıldız,(dahası da var)seçim öncesi çok sinyal verdi.
Biz sorunluyuz dercesine.
Ama, Vahap bey görmedi, görmemezlikten geldi.
Şahsen uyarmama rağmen.
E kendi düşen ağlamaz diyeceğim ama olan 2,5 milyonluk kente oluyor.
Bir kentle, partiyle, insanlarla, bürokratlarla lego oynar gibi oynuyorlar, sonrada Marinada vur patlasım, çal oynasın sabahlıyorlar.
Gel de sindir sindirebilirsen