Uğurola Mersin, uğurola Türkiye…

Hemen her gün kan donduran olaylar…

Telafisi olası olmayan kayıplar…

Cemaatler, çeteler, kaçakçılar, hortumcular…

Rezillikler, ahlaksızlıklar, cinayetler, tacizler, hırsızlıklar…

Adaletsizlikler, soruşturmalar, tutuklamalar, konserler…

Üstüne siyasette etik, kibarlık ve karşılıklı anlayışın olmaması…

Derler ya! Beynimiz ambale oldu.

Çığırından çıktık iyice…

Gazı kökledik, körlemesine gidiyoruz; çarpınca duracağız artık…

Çarptıktan sonra ne durumda oluruz artık Allah bilir.

NE OLUYORUZ HEP BİRLİKTE TÜRKİYE’Yİ LİNÇ Mİ EDİYORUZ?

Kim ya da kimler toparlayacak Türkiye’yi…

Önce Türkiye diyen yok!

Herkes kendi ikbalini, iktidarını, kazancını, servetini düşünüyor…

El birliğiyle bu ülkeyi yok etmeye mi çalışıyoruz?

Kim düzeltecek diye sordum yukarıda:

Elbette demokrasiye inanmış, liyakatli, kişisel çıkar gütmeyen, toplumu düşünüp toplum için çalışan, anlayışlı, etik değerlere uyan, saygılı ve bulunduğu görev ile makamı hazmedecek siyasi kadrolar toparlayacaktır Türkiye’yi.

Bu tür insanlar kabuklarınızdan çıkın ve taşın altına en azından elinizi koyun.

Siyaset kötü değildir; benim işim olmaz siyasetle demeyin.

Unutmayalım: Siyasetin kalitesini siyasetçinin kalitesi belirler.

Sonuçta her şeyi siyaset yönetiyor; siyasetçi ne kadar kaliteli olursa siyaset de o kadar kaliteli olur, ülkede o kadar kaliteli yönetilir.

O KADAR ÇOK YAPACAK İŞİMİZ VAR Kİ!

Güven ortamını sağlamalıyız Türkiye’de…

Birliğimizi sağlamalıyız…

Kurumlarımızı siyasetten arındırıp yeniden yapılandırarak üretken, kapsayıcı ve güvenilir kılmalıyız…

Ekonomiyi günlük kararlarla değil üretken bir ekonomi oluşturacak kısa, orta ve uzun vadeli planlarla yönetmeliyiz…

Üniversitelerimizi siyasetten arındırıp özgürce çalışılıp ülkenin tamamına katma değer üretecek bilimsel çalışmalar ve çağdaş eğitim yapılacak duruma getirmeliyiz…

Adalet sistemimizi adil ve güvenilir kılmalıyız…

Coğrafyamızda farklı emellerle türlü oyunlar oynanıyor, savaşlar çıkartılıyor…

Siyasi kavgaları, çekişmeleri bırakıp son süratle önce ülkede birliği sağlamak için uğraşalım…

Siyasi partiler halkın karşısına umut veren gerçekçi planlarla, programlarla çıkın…

Partilerinizin kadrolarını liyakatli, dirayetli, üretken kadrolarla donatın.

Demagojiyi bırakıp ülkeyi nasıl kalkındıracağınızı, sorunları nasıl çözeceğinizi ortaya koyan projeler oluşturun…

Birbirinize bağırıp, çağırıp, hakaret edip, suçlayarak hiçbir yere varamazsınız.

Hoşça kalın, haftaya yine buradayız…