Genelev Kadınları.
Pavyonlarda çalışan Kadınlar.
Filmlere, dizilere, romanlara konu olan kadınlar.
Onlar ne haldedir hiç sorgulamayız !
Sahip çıkmayız !
Uzak dururuz !
Sanki onlar birer vebalı imiş gibi davranırız !
Buna hakkımız yok !
Onlar kaderin sillesini yemiş kadınlardır.
Sahipsizdirler.
Kendilerini koruyamamışlardır.
Oralarda çalışmak zorunda kalmışlardır.
Konu şu ;
Devlet bu Kadınlar için neler yapıyor ?
Mesela ;
Bu Kadınlar sigortalı mıdır ?
Sağlık güvenceleri var mıdır ?
Can güvenliği var mıdır bu Kadınların ?
Zorla çalıştırılan Kadınlar var mıdır ?
Bunların parasını yiyen erkeklere karşı hangi önlemler alınıyor ?
Yaşadıkları ortamlar insan gibi yaşama olanağına sahip midir ?
Çocukları varsa eğer o çocuklar eğitim olanağından yararlanıyor mu ?
O çocukların geleceği konusunda devlet neler yapmaktadır ?
Tüm ülkede ki KADIN SIĞINMA EVİ  sayısı ne kadardır ?
Yeterli midir ?
Orada yeni bir hayat kurmak isteyen kadınlar için hangi imkanlar sunulmaktadır ?
Şimdilik aklıma gelen sorular bunlar !
Sorularımın muhatabı Aile Bakanı ve İçişleri Bakanı’dır !
Ancak bilirim ki bu ülkeyi tek başına Sn. Cumhurbaşkanımız yönetmektedir.
O yüzden sorularımın muhatabı kendisidir.
Sn. Cumhurbaşkanım ;
Bu Kadınlar için Hükümetiniz neler yaptı ve Belediyeleriniz hangi önlemleri aldı ?
Ve yaptıklarınızı yeterli buluyor musunuz ?
Sorularımın herbirinin cevabını Sizden istiyorum.
Ayrıca ;
Bu konuyu gündeme getirdiği için.
Hepimizi uyardığı için.
Devletin görevlerini hatırlattığı için.
O Kadınların da bizler gibi sadece İNSAN olduklarını gösterdiği için.
Zengin aile çocuklarının ne hallerde olduklarına da yer verip o aileleri uyarma görevini de üslendiği için.
İki kardeş ülkenin esas sorunlarına ve zenginliklerine parmak basıp dururlar yıllardır.
Yılmaz Erdoğan’a ve Mustafa Erdoğan’a teşekkür ediyorum.
Devam etmeliler.
Ne demişti Atatürk hatırlayalım ;
Sanat olmazsa can damarlarımızdan biri kesilmiş olur.
Nefes almaya ülkenin gerçeklerini görmeye öylesine çok ihtiyaç duyduğumuz günlerdeyiz ki !
Yalan makinasına dönen televizyon ekranları esas amacına ulaştı !
Teşekkürler Yılmaz Erdoğan.

KÜRTLER

Kürtler bu ülkenin asli unsurlarından biridir.
Atatürk Onlarla birlikte Kurtuluş Savaşını vermiştir.
Ancak ;
ABD bu ülkede devamlı oyun oynatır ;
Sağcı-Solcu der !
Gençlerimizi birbirine kırdırır !
Alevi - Sünni der !
Yobazları kullanır !
Katliam yaptırır !
Kürt- Türk der !
İki halkı birbirine düşürmeye çalışır !
İşsiz, eğitimsiz, yoksul Kürt gençleri kandırır !
Dağa çıkarır, ellerine silah verir !
Mehmetçikleri öldürtür.
Amaç nedir ;
Suriye ve Irak’ın petrolünü yemek !
İsrail’in sınırlarını genişletmek !
Kukla bir devlet kurup kullanmak !
Bu oyunlara gelmeyeceğiz artık !
Tuzağa düşmeyeceğiz !
Yeter be Küresel Çete kardeşim !
Petrolü ye !
Zıkkımın kökünü ye !
Ama artık katliam yapma yeter !
Ancak bu iş sadece bundan ibaret değil !
Sen akıllı olacaksın ey halkım !
Ahmak insanlar daima kandırılır ve kullanılır !
CHP’de siyaset yapanlar ;
Eğer bu gerçekleri hala öğrenememişsen !
Siyaset yapma bacım !
AKP - MHP çifti ;
Onlar devamlı Kürtlerle görüşürler !
PKK aile pazarlık ederler !
Aleni veya gizli gizli !
Çünkü krallıklarını devam ettirebilmek için 6 milyon Kürt seçmenin oyuna muhtaçtırlar !
Hal böyleyken :
Ahmakça laflar etmek bir CHP’li için ;
AKP’nin değirmenine su taşımaktır !
Küçük olsun benim olsun demektir !
CHP’yi % 24’e mahkum etmektir !
Bu vatana ve CHP’ye ihanet etmektir !
Baykal bunu yaptı !
Artık yeter !
83 milyon tüm halkımıza :
CHP’nin kapıları sonuna kadar açıktır !
Öğrenin şunu !