Son günlerde belediyelerin SGK’ya olan borçları nedeniyle mallarının icra yoluyla haczedilmesi gündem olmuş durumda. Konu ile ilgili tanınmış avukatlardan Murat Altındere'nin görüşüne başvurarak Belediyelerin SGK ya olan borçları nedeniyle tüm mal varlıkları ve banka hesaplarının haczedilip haczedilemeyeceğini sorduk. Altındere sorumuza verdiği yanıtta; " Süresinde ödenmeyen sigorta primlerinin tahsili hakkında 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre SGK’nın icra takip işlemi yürütme hakkı bulunmaktadır. Belediyelerin malvarlıkları haczedilebilmekle birlikte hem 6183 sayılı kanun hem İcra İflas Kanunu hem de Belediyeler Kanunundaki bazı istisnai hükümler nedeniyle kamu hizmetine özgülenmiş olan malvarlığı ve hesaplarının haczi mümkün değildir. Belediyeler Kanunu’nun 15. maddesi ile İcra İflas Kanunu 82. maddesine göre; Kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan mallar ile belediyeler tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez. Yine belediyelerin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirler, şartlı bağışlar ve kentsel dönüşüm kapsamında anlaşma yoluyla Belediye mülkiyetine geçen gayrimenkullerin de haczedilmesi mümkün değildir. Banka hesapları haczedilebilmekle birlikte hesaptaki paranın fiilen kamu hizmetinde kullanmaya tahsis edilerek özgülendiği durumlarda bu hususun belediye tarafından ispatı halinde bu hesaplara da haciz konulamayacaktır. Bu sayılan istisnai malvarlıkları ve hesaplar haricinde kamu hizmetine özgülenmeyen belediyelerin tüm malvarlıklarının haczi mümkündür. Ayrıca belediyelerin verdikleri kamu hizmetlerinin aksamaması esas olduğundan haciz işlemi uygulanırken belediyelerin fiili faaliyetini engelleyebilecek banka hesaplarının doğrudan haczi yerine borcu karşılayacak taşınmaz ve araç gibi malvarlıklarının haczedilmesi ve borcun bu şekilde teminata ve güvenceye bağlanması daha uygun olacaktır. Belediyelerin 50.000 TL’yi aşan borçlarının teminatlandırılması zorunlu olduğundan mevcut borçlarının miktarına göre taşınmaz ve araç niteliğindeki üzerinde takyidat bulunmayan malvarlıklarının SGK’ya bildirilmek suretiyle borçlarının tasfiye edilinceye kadarki süreçte teminat olarak gösterilmesi halen de banka hesapları gibi belediyelerin personel maaşlarını ödediği ve zaruri ödemeleri yaptıkları malvarlıklarının haciz yoluyla engellenmesinin de önüne geçilecektir. Konunun hassasiyeti nazara alındığında SGK’nın ödenmeyen prim alacaklarını tahsil etmesi yasal bir hak olup bunun yerine getirilmesinde ise belediyelerin kamu hizmeti veren tüzel kişiler oldukları ve icrai tahsilatın bu faaliyeti sekteye uğratmayacak şekilde yerine getirilmesi tarafların hak ve menfaatlerinin korunması bakımından elzemdir.