Başlığa bakınca yazının içeriği konusunda kafa karışıklığı yaşamış olabilirsiniz. Fakat yaşadığımız yerel seçimlerle ilişkilendirdiğinizde üç kavramın birbiriyle nasıl örtüştüğünü görebilirsiniz.

Öncelikle Marshmallow Testinden bahsedelim.1960'larda Stanford Üniversitesi'nde psikolog Walter Mischel tarafından yapılan bir çalışmanın ürünü olan deneyde çocuklara tek bir marshmallow (veya başka bir tatlı) verilir ve eğer bir süre beklerlerse, daha sonra ikinci bir marshmallow alacakları söylenir. Çocukların ödüle olan sabrını ve uzun vadeli düşünme yeteneklerini ölçmek için kullanılan bu deneyde aynı zamanda çocuklara bu öneriyi yapan kişilere duydukları güven konusunu da irdelenir. Verilen söze güvenip ikinci marshmallowu bekleyen çocukların sayısı, beklemeyip hemen önündeki marshmallowu yiyen çocuklardan çok azdır. Uzun vadeli vaatler yani ikinci marshmallow vaadi aceleci çocuklara cazip gelmemiştir. Bu cazip gelmeme durumunda sözü veren kişiye duyulan güven azlığının etkisi büyük olmuştur.

‘’Yani güvenmediğimiz kişilerin vaatlerini pek önemsemiyoruz’’

Bu deneyi yerel seçimlere uyarlayacak olursak,

Mantık çerçevesinden baktığımızda iyi bir yerel yönetimin, uzun vadeli planlama, güven ve toplumun ihtiyaçlarını karşılama üzerine kurulu olması gerektiği düşüncesinin doğru olduğunu düşünürüz. Ancak, seçmenler genellikle anlık memnuniyet ve hızlı sonuçlar beklemeye meyilli olduklarından eğer bir seçim kampanyası, popülist vaatlerle dolu ve kısa vadeli çözümler sunuyorsa, bu durumda seçmenler "bir marshmallow'a sahip olma" dürtüsüyle hareket edebilmektedir.

Oysa adayların sadece popülist vaatler ve kısa vadeli çözümler sunmak yerine, toplumun gerçek ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, Eğitim, sağlık, altyapı gibi uzun vadeli projelere yatırım yapmaları, belki de ikinci marshmallow'u beklemeye değer olan adımların başında gelmelidir.

Seçmenler olarak, "marshmallow" sunan adaylara değil, uzun vadeli planlama ve toplumun genel refahını önemseyen adaylara oy verme sorumluluğumuzun daha ağır basması gerektiği ve seçimlerde, sadece anlık memnuniyeti düşünmek yerine, gelecek nesiller için daha iyi bir toplum inşa etme hedefini göz önünde bulundurmanın daha doğru olduğu bir gerçektir.

Kısacası yerel seçimler sadece birkaç aday arasında bir tercih yapmak değil, aynı zamanda toplumun geleceğine dair bir vizyonu seçmek anlamına gelir. Marshmallow Testi bize gösteriyor ki, uzun vadeli düşünme ve sabır, daha sağlam ve sürdürülebilir bir toplum inşası için temel gereksinimlerdir. Seçimlerde, gelecek için ikinci marshmallow'u beklemeye değer adaylara oy vermek, toplumunuzun geleceğine yaptığımız anlamlı bir yatırım olarak düşünülebilir.