İtibardan tasarruf olur, eğitimden olmaz.

Çünkü eğitimli olmak, yaşadığımız, adı ‘’çağdaş’’ olan fakat ilkel çağlara özgü davranış biçimlerinin sergilendiği yitik dönemde, itibar sahibi olmak demektir. Fakat bu itibarın, akıl ile bilim ile gelişime duyulan merak ile oluşturulması gerekir ki verilen emeğin karşılığı gelecek nesiller üzerinde nitelikli bir biçimde alınabilsin.

Sadece mal mülk tapu arsa vs. değil, kültürel anlamda da ne bırakırsak çocuklarımız onu devralır.

Eğitimden tasarruf olmaz çünkü çevresel faktörler, doğal olaylara verilen tepkiler küresel ilişkilerdeki kalitesizlik, yönetim biçimlerinde görünen basiretsizlik ortak faydaya duyulan isteğin azlığı gibi konular bizi eğitimli olmaya mecbur eder.

Eğitimden tasarruf olmaz çünkü bir toplumun gelişmesi, bireylerinin aldığı nitelikli eğitime bağlıdır. Eğitime yatırım yapmak, uzun vadede daha bilinçli, üretken ve başarılı bir nesil yetiştirmeyi sağlar

Eğitime yapılan her yatırım, bireylerin yeteneklerini geliştirmesine, yenilikçi düşünce yapılarının oluşmasına ve toplumun genel refah seviyesinin yükselmesine katkıda bulunur. Eğitimde yapılacak herhangi bir kısıtlama, uzun vadede toplumun bilim, sanat, teknoloji ve ekonomi gibi alanlarda gerilemesine neden olabilir.

Eğitimden tasarruf etmek, aslında ülkenin geleceğinden tasarruf etmek anlamına gelir.

Eğitimden tasarruf olmaz çünkü eğitim, bireylerin potansiyellerini en üst düzeye çıkarmaları için hayati bir araçtır. İyi bir eğitim sistemi, eleştirel düşünme, problem çözme ve yaratıcı beceriler kazandırarak toplumun her alanında ilerlemeyi sağlar. Eğitime yatırım yapılmadığında hem bireylerin kişisel gelişimi hem de toplumun genel refahı riske girer. Eğitim aynı zamanda toplumsal eşitsizlikleri azaltan en güçlü araçlardan biridir; fırsat eşitliği sağlar ve herkesin potansiyelini gerçekleştirmesine olanak tanır.

İtibardan olur ama eğitimden tasarruf olmaz!

Saygılarımla.