Babası yüzbaşı Rıfat Bey, Atatürk’ün kurmay başkanı olduğu hareket ordusunun direktifiyle, annesi, eşi ve kızını alarak Üsküdar’a yerleşti.

Babasının Üsküdar kaymakamıyla yaşadığı sürtüşmeden sonra Biga’ya sürgün edilmesiyle, İstanbul kız lisesinde öğrenim görmeye başlayan Sabiha’nın voleybol konusundaki yeteneğinin keşfedilmesi uzun sürmedi. Kısa sürede okulun erkeklerden oluşan voleybol takımına seçildi ve takımın şampiyonluğunda pay sahibi oldu.

Lise mezuniyetinden sonra, o günkü adı Mühendishane-i Bahr-i Hümâyûn, bugünkü adı İstanbul Teknik Üniversitesi’ne, Atatürk’ün talimatıyla ilk defa kız öğrenci alımının yapılacağını öğrenip, sınava girdi.

Kız başına böyle şeylerle uğraşmaması konusunda kendisini uyaranları dinlemedi. 17 yaşındaydı. İstanbul Teknik Üniversitesi’nin ilk kız öğrencisi oldu.

O dönemde, tamamı erkeklerden oluşan ateş adlı okul voleybol takımına girmek istedi. Bu takım o yıl Fenerbahçe adı altında İstanbul liginde boy gösterecekti.

Sabiha’nın voleyboldaki başarısını bilen takım arkadaşları onu dışlamadı ve Türkiye’de voleybol takımı olan ilk kulüp olan Fenerbahçe takımının erkek takımında, tek kız sporcu olarak görev aldı ve şampiyonluk yaşadı.

Bir kulüp bünyesinde görev alan İlk kadın voleybolcudur.

İstanbul Teknik Üniversitesinden mezun olduktan sonra resmi olarak atandığı ilk görevinde, inşaat mühendisi olarak, Erzurum’da iki okul inşasında görev aldı.

Ardından, Beypazarı’nda yapılacak köprü inşası için görev istedi. Elinin hamuruyla, dağın başında, arazide kadın başına olmaz diyenlere kulak asmadı ve çabası sonuç verdi.

Köprünün inşası sürerken müteahhitle olan anlaşmazlıklar sonucu köprüde çalışan işçilerin ücretleri ödenemeyince işçiler işi bırakmaya kalktı. Tek başına onları yolundan çevirdi. İşi yarım bırakmak olmazdı. İşçileri ikna etti. Köprü tamamlandı.

Bugün o köprünün adı kız köprüsüdür.

1934 yılında Fenerbahçe spor kulübünün başkanlığını yapmaya başlayan, bugün ise kulübün stadyumuna ismi verilen Şükrü Saraçoğlu, aynı zamanda Anıtkabir inşaatına ilk kazmayı vuran kişidir.

Anıtkabir inşaatının sürdüğü sırada inşaatta çalışan firmalarla, mühendislerle ödenek konusundaki anlaşmazlıkların ayyuka çıktığı dönemde,

Sabiha, Bayındırlık Bakanlığından aldığı davet mektubuyla, Anıtkabir inşaatının kontrol şefliğine getirildi.

Türkiye’nin ilk kadın inşaat mühendisi, ilk kadın voleybol oyuncusu Sabiha, on yıl Anıtkabir projesinde baş kontrolör olarak çalıştı.

Anıtkabir ile ilgili bir anekdotu şu şekildeydi;

 "Anıtkabir ikindiden sonra bir başka güzeldir. Taşın sarımsı rengi ile güneşin altın ışıkları bir başka türlü kaynaşırlar. Bir sonbahar akşamında birden siyah bulutlarla doldu gökyüzü, yağmur, gök gürültüsü birbirini kovaladı. Gece olmuştu sanki, az sonra kor gibi bir kırmızılık siyah bulutlara karıştı. Anlatamayacağım muhteşem bir tablo idi bu. Herkes işi gücü bıraktı, toplaşıp seyretmeye başladık. ‘’Hiç kimse konuşmuyordu. Dalıp gitmişti herkes. Akşamları paydos olunca taş çıtırtıları ve her türlü gürültü bitince, Rasat Tepe’de bir sessizlik gelip oturur. O anlarda günlük yaşantınızı unutuverirsiniz. Daha iyiyi, daha güzeli yaratmak özlemini duyarsınız ve size böyle bir görev verdiği için şükredersiniz Tanrıya’’

Sabiha Rıfat Gürayman’ın Anıtkabir’de bulunan Hürriyet kulesinde, çalıştığı döneme ait fotoğrafları mevcuttur.

Cumhuriyet tarihimizin ilk kadın inşaat mühendisi olan Gürayman, 93 yaşında hayatını kaybetmiştir. Geriye ise, bugün birçok gencin, kendisini kısıtlanmış, boyun eğmiş, bastırılmış hisseden birçok kadının okuyup ilham alabileceği bir yaşam öyküsü bırakmıştır.